ATATÜRK´ÜN ANKARA´YA GELİŞİNİN 102´NCİ YIL DÖNÜMÜ KEÇİÖREN´DE KUTLANDI

Kutlama programına AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Keçiören Kaymakamı Mehmet Akçay, Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, MHP Keçiören İlçe Başkanı Arif Aksu, MHP Eski Ankara İl Başkanı Ümit Durak, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fatih Ünal, Ankara Seymenler Kulübü Denek Başkanı Şerafettin Demir, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün önce Ankara´ya ardından da Keçiören´e gelerek burayı karargâh olarak kullandığını aktaran Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ?Atatürk´ü Dikmen sırtlarında karşılayan kahraman Seymenlerimiz, ´Atam seni karşılamaya geldik ama vatan uğruna ölmeye geldik´ demişlerdir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunda, küllerinden doğuşunda 27 Aralık 1919 çok önemli bir yere sahiptir. Atatürk´ün Mili Mücadele için Samsun´da başlayan kahramanlık öyküsü,  Erzurum ve Sivas Kongreleri ardından da Ankara ve Keçiören´e gelişi ile devam etmiştir.? dedi.

Başkan Altınok, Atatürk´ün Keçiören´de uzun süre kalarak Milli Mücadele için planlama yaptığının altını çizerek şu bilgileri paylaştı:

27 Aralık 1919´da öyle bir soğuk, öyle bir kış var ki binlerce atlı ve yaya karda kışta, heyecan dorukta başlarında da dönemin Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi ile birlikte Dikmen sırtlarında Atatürk´ü dualarla karşılamışlardır. Seymenler, ?Atam seni karşılamaya geldik ama bu vatan uğrunda şehit olmaya geldik´ deyince o buz gibi havada yürekler ısınıyor. Çakmak çakmak gözler, yürekler, kalpler o havada Atatürk´e vatan için ölme yemini ediyor.  Bu durum Atatürk´ü çok etkiliyor. Milli Mücadele´nin şahlanması da böylece başlıyor. Atatürk Hacı Bayram Veli Camii´nde namazını kılıyor daha sonra da Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi´yi, Ankara Valisini, saman pazarında da tüccarları ziyaret ediyor. Onlar da ?vatanımız yoksa malımız neye yarar diyorlar´ ve aralarında para toplayarak Milli Mücadele´ye destek oluyorlar. Atatürk ne teslim alındıysa tüccarlardan hepsini kayıt altına aldırıyor, daha sonra Keçiören´e geliyor. Atatürk Keçiören´e geldiğinde de Milli Mücadele için Anadolu genelinde yapılacak istihbarat ve harekât planlamalarını, planlıyor ve organize ediyor. Atatürk Keçiören´de 6 ila 8 ay kalıyor, Anadolu Ajansı´nı burada kuruyor.  Kendisine suikast girişimleri olunca daha sonra güvenlik nedeniyle Ulus´a gidiyor. İlk nevruzu da Keçiören´de kutluyor Atatürk. Daha sonra Ziraat Fakültesi de Keçiören´de kuruluyor. Bu anlamda Keçiörenli olmak, Keçiören´de görev yapmak bir şereftir bizler için.  Atatürk, ?benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet yaşayacaktır. ?Başta Atatürk olmak üzere bütün Milli Mücadele kahramanlarımıza, tüm kahramanlarımıza tüm şehit ve gazilerimize Allah´tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.?

Başkan Altınok, ilçede Fatih Caddesi üzerinde bulunan tarihi Çoban Mektebi´nin Milli Mücadele Müzesi yapılması için çalışmaların devam ettiğini de belirterek, ?İnşallah Çoban Mektebimizi de Milli Mücadele Müzesi yapıyoruz. Ankara Valimiz Vasip Şahin´e desteklerinden teşekkür ediyorum. 37 bin metrekarelik bir alanı Atatürk Botanik Bahçemizi de dâhil ederek restore ediyoruz, şu an bitmek üzere.? diye konuştu.

AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ise, ?Ankara´lı olmak, Ankara´da Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün milletvekili yaptığı bir parlamentoda Ankara vekil olarak bu işi üstlenmenin ayrı bir sorumluluğu var.  Gurur ve onur duyuyorum. Bölgemin de en büyük ilçesi olan Keçiören´e hizmet vermekten dolayı da büyük bir onur duyuyorum. Ankaralılar maddi ve manevi olarak başarının yanında olmuş, kurtarıcının yanında ?ya istiklal ya ölüm´ düsturu ile kenetlenmişlerdir. İlk parlamento seçimlerinden itibaren Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ü şükran ve minnetle anıyorum. Bütün kahramanlarımıza, ülkemiz için kanlarını döken tüm şehit ve gazilerimize Allah´tan rahmet diliyorum.? dedi.

Programda protokol konuşmalarının ardından Ankara Seymenler Kulübü´nün gösterileri eşliğinde sinsin ateşi yakıldı.