Bir bakış bir bakışa bir bakışta kimbilir neler anlatır.
Bir âşık bir âşığı belki ömür boyu ağlatır.
?Dehha var öküz yürütür
Dehha var öküz durdurur
Dehha var zelve kırdırır.?
?Söz ola kese başı
Söz ola durdura savaşı.?
Laf kalabalığı yanında kısalarına bakalım:
Sultan Ahmet Camiinin bânîsi 1. Ahmet Han, devletin içine düştüğü bazı sıkıntılar üzerine en yakın hizmetkârı vasıtasıyla Şeyhülislâm Mehmet Efendi´ye
?Ümmed-i Muhammed´e ilâhi yardım vaad olunmuşken Devlet-i Âliyye´ nin üzerine çöken bu başıbozukluğun ve halkın perişanlığının sebebi nedir? ?
diye sormuş.
Şeyhülislâm, cevabında; Fetvâlarda mu´tâd olduğu üzre aynı kağıda ve Sultan´ın nâmesi altına uzun bir ?B´ harfi çektikten sonra:
?Bu iş beni ne alakadar eder? diye yazıp gönderir.
Sultan, bunu görünce, Şeyhülislâm suâlime itibar etmemiş diye hiddetlenir ve derhal huzuruna getirilmesini emreder. Şeyhülislâmlara padişahların gösterdikleri iltifatı etmeyip O´nu azarlar ve: ?Benim için bu kadar mühim bir işte nasıl ?Bana ne!´ deyip cevap vermezsin?? der.
Şeyhülislâm der ki:
?Hayır sultanım, bilâkis sizin suâlinize çok daha dakîk ve vecîz surette cevap verdim. Her ne vakit devlet adamlarının ve milletin fertleri sadece kendini düşünür, herkesi alakadâr eden hususları düşünmez de: ?İşte bana ne? derse, artık belâlar umûmî olur.?
Sultan Ahmet Han, Şeyhülislâm´ın izâhını çok beğenir ve ona 3 hilât giydirir.
*
Abdülhak Hamid´in salonundaki sohbette bizlerdeki Batı hayranlığından söz açılır.
Batıcıların Doğu düşmanlığına karşılık, bizim Batılı değil Doğulu olduğumuz da ileri sürülür.
Söz uzar. Abdulhak Hamid dayanamaz. Bu konuya şöyle son verir:
?Sözün Kısası: Sazla caz arasında bocalayıp duruyoruz.?
(Not: 1856 Paris Antlaşmasıyla Osmanlı, Avrupa devleti sayıldıydı.)
*
Namık Kemal´den mektup:
?Ekremciğim! Ne yapacağımı bilemediğim için sana mektup yazıyorum.
Ne yazacağımı da bilmediğim için mektubuma son veriyorum. Sevgilerimle gözlerinden öperim.?
*
Dünyanın en kısa mektubu:
Eski Yunanistan´daki Ispartalılar, savaşçılıkları kadar az söz söylemek âdetiyle ün yapmışlardır.
İran-Yunan çatışmaları devrinde bu hal, tarihin kaydettiği en kısa mektubun yazılmasına sebep olmuştur.
Bu mektubun içinde yalnız bir tek edat vardır. Mes´le şöyledir:
İran serdarlarından biri, Isparta ordusunun komutanı LYSANDROS´a bir mektup yazarak:
?Eğer Yunanistan´a girecek olursam, ortalığı kan ve ateş içinde bırakacağım.? demiş.
Isparta´nın verdiği ünlü cevap da işte şu edattan ibarettir:
?Eğer!?