Bilindiği gibi Yassıada, Marmara denizinde küçük ama sicili bozuk bir adadır. Tarihi karanlık, hep sürgün yeri olarak bilinir. Bizanslılar, Ruslar, Birleşik krallıklar? gibi güçlerin zaman zaman istilasına uğramış, Cumhuriyet döneminde ise, 1947 yılında Deniz Kuvvetlerine geçmiş.
Bizde adını en çok 27 Mayıs 1960 İhtilali ile duyurdu? Kaderi yine aynı, karanlık ve hoş olmayan şekilde devam etti. Yine sürgünlerle, hukuksuzluklarla anılır oldu?
27 Mayıs 1960 İhtilalinde Demokrat Partililerin, Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı yer. Kurulan Yüksek Adalet Divanında, 15 Demokrat Partiliye haksız, hukuksuz bir şekilde idam kararı verildi. Bunlardan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu´nun cezası İmralı Adasında infaz edildi? Böylece bir hukuk cinayeti işlendi.
Yassıada kararlarını, Türk Milleti içine sindiremedi. Bir başbakanın eften püften sebeplerle idam edilmesini millet affetmedi. Hala için için ağlayanlar, sızlayanlar var. Vicdanları yaraladı, demokrasimizde kapkara bir leke olarak kaldı.
2015 Yılında bu adanın ismi, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI olarak değiştirildi ve demokrasi lekeleri bir bir silinmeye başlandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 23.6.2020 günü demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir karara imza attı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop´un hazırladığı, AK Parti ve MHP milletvekillerin imzasını taşıyan ve daha önce Anayasa Komisyonunda kabul edilen, Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda oy birliği ile kabul edildi.
Böylece 27 Mayıs 1960 darbesi ile oluşturulan Yüksek Adalet Divanı´nın vermiş olduğu tüm kararlar yok sayılırken, demokrasi tarihimizdeki bir utanç lekesi de silinmiş oldu.
Ayrıca bu karar ile, yargılamalardan zarar görenlerin her türlü haklarının iadesi de kabul edildi.
Alparslan Türkeş, siyasi rakipleri tarafından hep 27 Mayıs 1960 ihtilalini yapan kişi olarak suçlandı. Siyasi rakipleri, Alparslan Türkeş´i, Adnan Menderes´i asan kişi olarak tanıtarak, MHP ve ülkücülerin önünü kesmeye çalıştılar. Yer yer de başarılı oldular?
Rakipleri de biliyorlardı ki, Alparslan Türkeş, Adnan Menderes ve arkadaşlarını yargılamak için değil, ihtilalin yönünü değiştirmek için girmişti. İdamlara karşı çıktığı için, bir iç darbe ile kendisi gibi düşünen 14 kişi tasfiye edildi ve sürgüne gönderildi. Yeni Delhi´de de duramadı, Cemal Gürsel´e, yazdığı mektuplarla ?idamların durdurulmasını, yoksa bir demokrasi cinayeti olacağını´ bildirdi
Bu ve bunun gibi deliller devlet arşivlerinde olmasına rağmen, hiç kimse Alparslan Türkeş´in haklılığına inanmaz göründü ve örtülü olarak suçlamaya devam edildi.
27 Mayıs 2020 günü, Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yrd. Fuat Oktay, Kabine üyeleri, siyasiler ve davetliler huzurunda DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI´nı açıyordu.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, kürsüden, Devlet Bahçeli´nin gözünün içine bakarak : ?Sürgüne gönderildiği Hindistan´dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığı, insanlık duygularıyla uyuşmadığını belirterek, trajediyi engellemek için çırpınan MERHUM ALPARSLAN TÜRKEŞ´İ RAHMETLE YAD EDİYORUM? diyerek devletin başı olarak, Alparslan Türkeş´i aklamış, idamlarla ilgisi olmadığını tüm dünyaya ilan etmiştir.
Ne mutlu ki, adanın ADI aklandı, darbeden zarar görenlerin HAKLARI İADE edildi, Alparslan Türkeş´in SUCSUZLUĞU teyit edildi?
İnşallah yakında da tüm dünyadan bu başımızdaki müsübbet colaravirüs temizlenir, terörsüz, rahat, huzurlu bir dünyaya kavuşuruz?
Saygılarımla?
İhsan Yelken.
