Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Muharrem Günay Sıddıkoğlu


5-ZENGİNLİĞİN ÖLÇÜSÜ NİSAP

Herhangi malî bir ibadetin borç olması için öngörülen zenginlik ölçüsü Nisap kelimesi ile ifade edilmektedir.


Kurban nisabı, kişinin temel ihtiyaçları olan oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek için olan hayvanı (taşıtı), kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından ve borcundan fazla 80,18 gr. Altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse kurban kesecek kadar zengin demektir. Bu kimseye yılda bir defa kurban günlerinde kurban kesmek vacip olur.

Bu ölçü aynı zamanda zekât için de geçerlidir. Ancak zekât nisabında malının artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması şarttır. Kurban nisabında bunlar aranmaz. Kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.

Kurban Kesmek Hayvan Katliamımıdır?

Hayvan sever olduklarını iddia eden bazı insanlar ve dernekler, insanların et ihtiyacını karşılamak için dünyanın her yerinde günlük olarak kesilen milyonlarca hayvanı görmezden gelerek, Kurban bayramının yaklaştığı günlerde ibadet amacıyla kurban kesen Müslümanları kendi akıllarınca barbarlıkla suçlamaktadırlar. Dünyamızda her gün kesilen milyonlarca eti yenen hayvanlardan sadece mali durumu iyi olanlar yararlanmaktadırlar. Kurbanda ise durum böyle değildir. Kurban ibadetinin bir de sosyal yönü vardır ki kurban, zekât gibi mal ile yapılan bir ibadet şeklidir ve etinden sadece kurban kesenler değil yoksullar da yararlanmaktadır.  Hatta kurban kesmenin asıl amaçlarından birisi de et yeme imkânı olmayan fakirleri etle buluşturmaktır. Ayrıca İslâm ülkelerinde Müslümanların kurban bayramında kurban kesmelerinden dolayı normal kesim sayıları kurban ve kurbanı izleyen günlerde otomatik olarak azalır. Kendi zevkleri ve ihtiyaçları için hayvan kesenlerin ve kesilmesine ses çıkarmayanların yılda bir defa yapılan Kurban ibadetine karşı çıkmaları samimiyetsizliktir. Aynı zamanda hem din düşmanlığı hem de yoksul düşmanlığıdır.

Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu?

Bazı kimseler hemen her yıl kurban bayramında bu soruyu sorarlar. Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu? Kurbanın rüknü, kurban edilmesi caiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan, hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz, bu ancak sadaka olur.

Ortaklaşa kesilecek hayvanı kesecek olan Müslümanların tamamının nafile de olsa kurban niyeti ile kurbanı kesmeleri gerekir. İçlerinden birisinin veya bir hissenin etlik niyeti ile kesilmesi kurbanın tamamını fâsit eder/bozar.

6-HANGİ HAYVANLAR KURBAN EDİLEBİLİR?

            Kurbanlar, yalnız koyun ve keçi ile deve, sığır türü hayvanlardan kesilebilir. Mandalar da sığır cinsinden sayılır. Bu tür hayvanların erkeğini de dişisini de kurban etmek caiz ise de, erkeğini kurban etmek daha faziletli görülmüştür. Tavuk, horoz, kaz gibi kümes hayvanları ile etleri yenilen vahşi hayvanlar kurban olmaz. Koyun ve keçi sadece bir kişi tarafından kurban kesilebilir. Sığır ve deve ise birden yedi kişiye kadar ortak kimseler tarafından kurban edilebilir.

Kurban edilmeye engel olmayan kusurlar:

1.  Hayvanın şaşı olması 2.  Yürümesine engel olmayacak kadar topal olması,

3.  Uyuz olması, 4.  Deli olması, 5.  Doğuştan boynuzsuz veya boynuzunun biraz kırık olması, 6.  Kulaklarının delinmiş veya enine yarılmış olması, 7.  Dişlerinin birazının düşmüş olması, 8.  Tenasül uzvunun bulunmayışı veya kesilmiş olmasında bir sakınca yoktur. Bu kusurları taşıyan bir hayvan kurban edilebilir.

Kurban edilmeye engel olan kusurlar:

1.  Hayvanın iki gözünün veya bir gözünün kör olması, 2.  Dişlerinin çoğunun düşmüş olması, 3.  Kulaklarının kesilmiş olması, 4.  Boynuzlarının birisinin veya ikisinin kökünden kırılmış olması, 5.  Kulağının veya kuyruğunun yarısından fazlasının kopmuş olması, 6.  Meme başlarının kopmuş olması, 7.  Kulaklarının veya kuyruğunun doğuştan bulunmaması, 8.  Kesim yerine gidemeyecek kadar topal olması  kurban edilmeye engel teşkil eden kusurlardır. Bu kusurları taşıyan bir hayvan kurban edilemez.

Kurban kesmekle yükümlü olan bir kişinin satın aldığı kurbanda yukarıdaki kusurlardan birisi satın aldıktan sonra oluşursa yenisini alıp kesmek gerekir. Kurban kesecek kişi fakir ise yenisini almaya gerek yoktur. Hatta fakir olanın böyle kusurlu bir hayvanı alıp kesmesi de yeterli olur. Çünkü bu kurban o fakir için nafiledir. Nafilelerde genişlik ve kolaylık vardır. Zengin kişinin aldığı kurban henüz kesilmeden önce ölse yerine yenisini almak gerekir. Fakir kimsenin aldığı kurban ölse yerine yenisini almak gerekmez. (Bak. Ö. N. Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Kurban ve Av Kitabı Sayfa 417)

Kurbanlık Hayvanın Canlı Olarak Tartılıp Kilogram Fiyatı Üzerinden Anlaşarak veya Kesildikten Sonra Eti Tartılarak Fiyatının Belirlenmesi İle Satın Almak Caiz midir?

Tane hesabı ile satın alınan hayvanın kurban edilmesi caiz olduğu gibi; alıcı ve satıcı arasında, sonunda anlaşmazlık çıkmamak şartı ile bedeli kesildikten sonra, etinin beher kilosu için, taraflarca önceden belirlenen fiyattan ödenmek üzere satın alınan hayvanın kurban olarak kesilmesi; yine, canlı olarak tartılıp beher kilosu için takdir edilen bedel karşılığında satın alınan hayvanın kurban edilmesi de caizdir

7-KURBANLIK HAYVANLARDAN HANGİLERİ ORTAK OLARAK KESİLEBİLİR?

Koyun veya keçinin bir kişi tarafından; sığır, manda ve devenin ise, yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban olarak kesilebileceği Hz. Peygamber´in hadisleri ve uygulamaları ile sabittir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 7-8). Ortak olarak kurban edilebilen hayvanlar tek veya çift hisse olarak kesilebilirler. 

Akika, adak, udhiyye ve nafile kurbanlar için aynı büyükbaş hayvana ortak olunabilir mi?

Ortak kesilen kurbanlarda, hissedarlardan her birinin kurbanlarını aynı maksat için kesmiş olmaları gerekmez. Ortakların her birinin ibadet niyetiyle katılmış olması kaydıyla bir kısmı udhiyye, diğer bir kısmı ise adak, akîka, nafile kurbanı olarak niyet edebilirler. Önemli olan bütün hisselerin kurban niyetiyle kesilmiş olmasıdır.

Not: Söz gelişi altı hissesi kurban niyeti bir hissesi de et niyeti ile kesilen bir kurbanın tamamı kurban olmaktan çıkar. 

Kurban Etinin Taksimi

Deve ve sığır gibi hayvanlar ortaklaşa kurban edildiğinde etleri ortaklar arasında tahmini olarak değil, tartılarak taksim edilir. Ancak bir ailenin fertleri için kurban edilen hayvanın etini taksim etmek gerekmez. Bunun gibi ortaklaşa kurban kesenler kurban etini tamamen yoksullara veya bir hayır kurumuna verecek olurlarsa yine kurban etini taksim etmeleri gerekmez.

Kurban etinin hepsini yoksullara sadaka olarak dağıtmak veya kendisi ve çoluk çocuğu için alıkoymak caiz ise de, en uygun olanı, kurban etini üçe taksim edip, birini kurban kesmeyen yoksullara sadaka olarak dağıtmak, bir bölümünü de akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek, birini de kendi çoluk çocuğu ile yemektir.

Kurban etinden Müslüman olmayan komşulara da vermek caizdir. Şayet kurban kesen kimsenin çoluk çocuğu kalabalık ve hali vakti de çok iyi değilse bu takdirde kurban etini sadaka ve hediye olarak dağıtmayıp, tamamını çoluk çocuğu için alıkoyması daha uygun olur.

KURBAN BAYRAMI

Bayram, birlik, dirlik, barış, sevgi ve kardeşlik demektir.  Bayramda büyükleri ziyaret etmek, küçükleri ve yoksulları sevindirmek sünnettir. Bayramınız mübarek olsun.

Teşrik tekbiri, Kurban bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir.

Arefe gününün sabah namazından itibaren bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazını müteâkip birer defa "Allahü Ekber Allâhü Ekber Lâ ilâhe İllâllahü Vallâhü Ekber, Allâhü Ekber ve Lillâhi`l-Hamd" şeklinde tekbir alınır. Bunlara teşrik tekbirleri denir.

Teşrik tekbirinin anlamı:
"Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah´tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah´a mahsustur". 


Buna göre Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri halinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez (Serahsî, el-Mebsût, II, 43; İbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr, II, 81). Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir (Mâverdî, el-Hâvî, 1994, II, 501).

Kadınlar teşrik tekbirlerini gizli olarak getirirler.

 

23.5°