Bugün, 11 Mayıs 2025 Pazar

TAHSİN ERASLAN


AH ÖNYARGILAR AH!

İnsanlar, inatlıklarından, kibirlerinden, bilgisizliklerinden önyargıları yıkamıyorlar.


Einstein mı söylemişti?

Önyargıları kırmak, atomu parçalamaktan zor.”

İnsanlar, inatlıklarından, kibirlerinden, bilgisizliklerinden önyargıları yıkamıyorlar.

Öykü vardı: Kadının kocası ölür. Sıkça mezarlığa gider. Mezarda yaralı gelincik görür.

Yarasını sarar. Eve getirir. Evde küçük çocuğu vardır. Gelincik evdeyken kadın, mezar ziyaretine gider gene.

Dönüşünde, gelinciğin ağzının kan içinde olduğunu görür. Çocuğu yediğini, ısırdığını düşünür.

Gelinciği hemen öldürür. Beşiğin yanına koşar. Beşiğin yanında ısırılarak öldürülmüş yılan görür.

Çocuk uyumaktadır. İşte önyargılı olmanın karşılığı, bedeli.

Yolda iki kişi yürümekte. Uzakta bir karartı gözükmekte.

Biri der keçi, diğeri der kartal. Keçiydi, kartaldı derken yaklaşırlar, yaklaşırlar. Ne olsa iyi?

Karartı uçar, havalanır. Uçtuğuna göre kartal olsa gerek. İnatlık bu ya! “UÇSA DA KEÇİ!”der kuru inatçı.

2. Abdülmecid’in, 2. Abdülhamid Han’a ‘bomba koydurduğu’ yla suçlanan

T. F.’in ‘SİS’ şiirinin tasvirini yaptırıp duvarına astığı söylenir.

“Dalkavukların yüzüne toprak saçın.” diyen Hadis-i Şerif yok muydu?

Köprüden geçene kadar gâvura dayı demek de neymiş, sen de geçmeyiver namert köprüsünden!

Ne var ki, gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler.

“Mutluluğu bulmak için değil, paylaşmak için evlenilir.” sözünü bu konuya uyarlayabiliriz.

Rousseau, güzel söylemiş: “Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey, kalpleri birbirine bağlayamaz.”

D. CÜCELOĞLU der ki:  “İlişki gelişmeyince, ilişkideki insanlar da gelişmez.”  

Ancak açık fikirlere sahip olanlar emredebilirler.” diyordu TENİSON. 

Kudüs´ün 2. Fatihi Selahaddin Eyyûbî, iyi söylemiş:

Asıl fazilet, düşmanlarının bile takdir ettiğidir.”

Güzel/doğru söylemek değil, söyleyen ünlü mü değil mi ona bakılıyor. Ünlülerin nice sözlerini ‘söz’ sayan nice ahmaklar vardır.

“En iyi makine/en iyi fotoğrafı çekseydi,/en iyi daktiloya sahip olan da/en iyi romanı yazardı.”-Ara GÜLER.

NESİMÎ der: “Zenginin sözüne veli, fakirin sözüne deli diyorlar.”

Ayasofya, o zamanın en görkemli dinsel turizmin yapısıydı. Sultanahmet Camii için,

Fetih’ten 150’ yıldan fazla beklenildi. (1616-1453). Saygıdan, Gayr-i Müslimleri hemen ürkütmek,

küstürmek, nefret ettirmek istemedi Osmanlı.-(İlber Ortaylı görüşü.)

Kalemi olmadığı için ondan bundan-ödünç-kalem isteyen Bosnalı Sabitî’nin adı ‘Kalemî’ kalmış. Kalemi yokmuş ama kalemi güçlüymüş.

Kalemimiz bile diyemeyip kalemumuz diyen Kalemî’nin kalemi, kalemlerimizi büyüledi’ derler.

 

 

 

 

 

 

19.9°