Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

İhsan Yelken


ALPARSLAN TÜRKEŞ´İN ÖLÜMÜ?

Alparslan Türkeş, lapa lapa kar yağan Ankara´da 4 Nisan 1997 Cuma günü vefat etti.


4 Nisan 1997´de, Türk Milliyetçiliği Fikri´nin, Türk İslam Davamızın ve Dünya Türklüğünün savunucusu, bilge lideri, siyaset ve devlet adamı, Başbuğ´umuz Alparslan Türkeş´i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.

Yandı Yürekler Yandı,

Yağan Kar İle Sönmez,

Milyonlar bir ağızdan,

Diyor Başbuğ´lar ölmez.

Her şey akşam saatlerinde tv. Kanallarının normal akışını keserek, Alparslan Türkeş´in rahatsızlandığını ve hastaneye kaldırıldığını duyulmasıyla başladı.

Türkiye adeta şoke olmuştu. Haber dalga dalga tüm dünyaya yayıldı. Ülkücüler kulaklarını Ankara´ya çevirmiş, bir haber alabilme yarışına girdiler. Telefon hatları kilitlendi. Ankara´da ikamet eden ülkücüler Bayındır Tıp Merkezine koştular. Bahçeyi dolduran ülkücüler birbirlerine sarılıyor, iyi bir haber alabilmek için dua ediyorlardı?

Alparslan Türkeş, bir hafta önce Almanya´da sağlık kontrolünden geçti. 3 Nisan Perşembe günü Türkiye´ye dönen, 4 Nisan Cuma günü karayolu ile Amasya´ya giden Türkeş, mhp il kongresine katıldı. Ankara´ya dönen Türkeş, aynı gün akşamı Hilton Otelindeki bir dostunun kızının nişan törenine katıldı. Nişan töreninden evine dönerken, saat 22.30 sıralarında, ?Arabanın camını açın, daralıyorum ? diyen Türkeş, Çankaya hastanesine ve oradan da Bayındır Tıp Merkezine getirildi. Yanında aynı nişan töreninde beraber oldukları oğlu Tuğrul Türkeş de vardı.

Bayındır Tıp Merkezinin bahçesini dolduran ülkücülere, Başbuğ´un sağlığı ile ilgili henüz bir bilgi verilmemesi endişe ediciydi. Bu durum gittikçe büyüyen kalabalığı rahatsız ediyor izdihama neden oluyordu. Bağrışmalar arasında, hastaneye girip bilgi almak isteyenler oldu. Bir haber yoktu ama güvenlik tedbirlerinin artırıldığı göze çarpıyordu.

Bayındır Tıp Merkezine ulaştığında ?kalbinin durduğunun dillendirilmesi´ ülkücüler arasında izdihama neden oldu. Uzun zaman geçmesine rağmen hala bir bilgi verilmemişti. Nihayet ölümünden 4.5 saat sonra, saat 03.10 da, resmi ve acı haberi, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu verdi. Karamahmutoğlu ağlayarak, hıçkırıklar arasında, zorla ? Başbuğ´umuzu kaybettik´ diyebildi.

Bu haber, Alparslan Türkeş´in yıllarca emek vererek yetiştirdiği, davayı emanet bıraktığı evlatlarına büyük acı verdi. Herkes birbirine sarıldı, göz yaşları sel gibi akmaya başladı. Bazıları hüngür hüngür ağlayarak kendilerini yerlere atıyordu. Bir ara ? Başbuğ´lar ölmez, Ya Allah Bismillah Allahü Ekber´ diye slogan atmaya başladılar?

Kalp krizi sonucu 80 yaşında hayatını kaybeden Alparslan Türkeş, 78 yıllık Cumhuriyet Tarihinin yaklaşık son 55 yılının önemli dönemeçlerine damgasını vurdu. Türkeş, zorluklarla dolu hayatını vatan ve millet hizmetine adadı. Yılmak, yorulmak bilmeyen, azimli, yürekli, öngörüsü güçlü bir liderdi. Milliyetciliği ve ülkücülüğü bir doktrin haline getirdi. Dış Türklerin uyanışına öncülük etti. Bunun için ölümü yurt içinde olduğu gibi Türk Dünyasında da büyük üzüntü yarattı.

Başbuğ´umuz Alparslan Türkeş için, 8 Nisan 1997 Salı günü üç cenaze töreni yapıldı. TBMM´de, MHP Genel Merkezinde ve Kocatepe Camiisinde?

Başbuğ´larını son yolculuğunda yalnız bırakmak istemeyen ülkücüler, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından Ankara´ya akın ettiler. Cenaze için Ankara´ya 9000 araç girdi, törene 4-4.5 milyon kişi iştirak etti. Cenazeye katılmak için gelenlerin yoğunluğu ve Nisan ayı olmasına rağmen aniden bastıran kar nedeniyle 8 Nisan sabaha doğru, tüm Eskişehir, Konya, Samsun ve İstanbul´dan gelen yollar tıkandı. Yoğun güvenlik tedbirleri alındı, 2000 polis görev yaptı, ayrıca güvenliği ve düzeni sağlamak için 10 bin ülkücü görevlendirildi. Havadan üç helikopterin takip ettiği cenaze töreninde beş tane de ambulans hazır tutuldu. 8 tv. canlı yayındaydı.

TBMM´e götürülecek cenaze, Tıp Merkezinden 8.30 da alındı ama tüm yollar, sokaklar insan doluydu. Büyük izdiham vardı. Güçlükle Eskişehir yoluna çıkarıldı. Ülkücü Yöneticiler cenazenin önünde, yetkililer ve vatandaşlar arkada, 4 km.lik yol üç saatte alındı. Sık sık göz yaşları ile tekbir getirilen kortejde bazı pankartlar dikkati çekti: ? Başbuğ´lar ölmez yüreklerde yaşar_ Ruhun şadolsun Türkün gerçek Başbuğu_ Türkeş gibi lider 100 yılda zor çıkar._ Türk eşsiz, Türk emsalsiz, Türk ne yapar Türkeş´siz ´?

TBMM deki törende, Alparslan Türkeş´in öz geçmişi okundu ve bir dakikalık saygı duruşundan sonra cenaze 11.45 de MHP Genel Merkezine getirildi. Burada da kısa bir konuşmadan sonra Kocatepe Camisine doğru yola çıkarıldı. Kocatepe Camisinin bahçesi ve dışı hınca hınç doluydu. Genel Merkezden gelen kalabalığın da ilavesiyle yoğunluk daha da arttı. Cenazenin kapıdan içeri alınması bir saati buldu. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz kıldırdı. Cenazeye, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Necmettin Erbakan ve çok sayıda milletvekili, bakan ve bürokrat katıldı?

Yoğun kar yağışı altında Başbuğun cenazesi, Meşrutiyet caddesi, Atatürk Bulvarı, Kızılay, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı takip edilerek, Emek kavşağındaki ebedi istirahatgahına getirildi. Ülkücüler 7 km. lik yol boyu tekbir getirdiler, bir araçtan da devamlı Kuran-ı Kerim okundu. 15.45 de gelinen Anıt Mezarda, tabuttan küçük oğlu ve damadı çıkardı ve Tuğrul Türkeş´de kabre inerek yerleştirdi. Defin işlemi 16.03 de bitti ve Alparslan Türkeş´in doğum tarihi 1917 yazılmasına rağmen ölüm tarihi kısmı, ülkücülerin kalbinden silinmemesi adına boş bırakıldı?

Gerçekten Alparslan Türkeş ölmedi, tüm ülkücülerin kalbinde yaşıyor ve yaşayacakta?

Başbuğumuza Allah´tan rahmet diliyorum?

Yeniden buluşma dileği ile?

Saygılarımla?

İhsan Yelken.

21.3°