Bu güne kadar tv. kanallarından öğrendiğimiz bilgilere göre: aşı olanların coranavirüse yakalanma riskinin az olduğu, yakalanma durumunda ise hastalığı hafif ve ağrısız geçirdiklerini; buna karşı, aşı olmayanların coranavirüse yakalanmada çok büyük bir risk taşıdıkları ve hasta olmaları durumunda ise hastalıklarının ağır ve acılı geçtiğini anlıyoruz.
Sağlık Bakanlığının verdiği bilgilerde bu açık ve net olarak görülüyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son Bilim Kurulu Toplantısı sonu açıklamasında: 500 binden fazla aktif covit 19 vakasının yüzde 83´ünü aşı olmayan ve aşısını tamamlamamış kişiler oluşturduğunu belirtti. Hastanede yatan ve hayatını kaybedenlerin yüzde 90´ının da aşısını tamamlamamış ve aşısını yaptırmamış kişilerden olduğunu söyledi.
Aşısını tamamlamış kişiler vaka yükünün yüzde 17´sine,hastalık ve ölüm yükünün ise sadece yüzde 10´una sebep oluyor. Geriye kalan vaka yükünün yüzde 83´ünü,hasta yükünün ise yüzde 90´ının sebep olduğu yine aşısını tamamlamamış kesimidir.
Bilgiler açık ve ne ortada iken ´aşı karşıtı´ olanların amacı ne olabilir? ´BİZİ DENEY OLARAK KULLANIYORLAR´ ya da ´ DENEYSEL BİR SIVI BU´ gibi ipe sapa gelmeyen bir argümanla aşı karşıtlığı yapıyorlarsa yanlış yoldadırlar. Edinilen bilgilere göre aşılı, aşısızların arasındaki fark gece ile gündüz kadar açık ve nettir.
Ta ilkokul sıralarından biliriz aşı karşıtlarını, kızamık aşısı olmaktan korkup ağlayan, bayılan, masaların altına saklananları o zamandan tanırız. Bağırır, çağırır zorla da olsa yine aşıları yapılırdı biz de gülerdik...
Şimdi ki aşı karşıtlığının eğlenceli ve hoş görü gösterilecek yanı yok.Toplumun sağlığı söz konusu.Nasıl sigara içenler topluma hastalık bulaştırıyorlar diye çok yerde yasaklandı ise, aşı olmayanlar önce ikna edilerek aşı yaptırmalarının sağlanması, yoksa sağlıklı kişilerle temaslarının asgari ölçülere çekilmesinin tedbirleri alınmalıdır. Boş ve amaçsız direnmeleri, kafaları karıştırdığı gibi toplumun huzurunu kaçırmaktan başka bir sonuç vermez.
Hematoloji uzmanı prof. Mustafa Çetiner, ´BİLİM BİZİ KANDIRIYOR MU?´ isimli kitabında diyor ki: ´Son yıllarda bilim hurafeler ve safsatalar arasına sıkıştı. Bilim dışı övgüler arttı. Eskiden insanları yönlendirmenin yolu onları bilgisiz bırakmaktı. Yeni yöntem; yarım yamalak bilgi bombardımanıyla kişileri sizin istediğiniz şekilde düşündürebilmektir. Aşı karşıtlarının yaptığı da budur´.
Bizim de söylemek istediğimiz, aşı karşıtları, baştan bir kısmı hükümet karşıtlığı şeklinde bir algı oluşturmak, bir kısmı safsatalara gerçekten inanarak, diğer bir kısmı da aşı olmaktan korkarak bahanelere sarılarak karşıtlıklarını devam ettiriyorlar.
Son günlerde para ile E-nabız´a ´NEGATİF test sonucu ´ yüklenmesi şeklindeki ticarete bulaşan hemşirelerin tutuklanması, aşı olmayıp başkalarının HES kodları ile maça girerken turnikelerde yakalanan 89 kişi düşünüldüğünde, bu aşı karşıtlığının topluma rahatsızlık aşıladığı aşikardır.
Türk Milleti sabırlıdır. Kısa zaman içinde tüm aşısız vatandaşların ikna edilerek aşılanması sağlanarak bu covid 19 belasından bir an önce kurtulup halkımızın normal hayata dönmesini temenni ediyoruz.
Yeniden buluşma dileği ile...
İhsan YELKEN.
