Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi

BEKİR YALÇINKAYA


EŞKİYA´larla EŞ´leşen HAÇLI AVRUPA´nın SAKAT Doğumları

Bugün.. Osmanlı yoksa da, yadigârı Anadolu ve ATATÜRK´ün CUMHURİYET TÜRKİYE´si daha müreffeh, daha güçlü ve daha ileri seviyesiyle var.


   Şayet siz, bu AVRUPA´nın kapılarına bugün de birer işci kılığıyla varsaydınız, sizleri davul-zurnayla karşılarlardı..

   Niçin.. Çünkü NAZİ anlayışının kaybettiği genç kuşaktan doğan boşluğun doldurulmaya ve işlerini gördürmeye muhtaçtılar. Biraz bitleri kanlanıp, itleri canlanınca da hemen ahde vefayı terk edip sizleri horlamaya başlayan Avrupaî ülkeleri var gücünüzle kaldıran sizlerdiniz de.. Öyleyse onlar sizlere niçin bu kadar düşman kesildiler ve bu kinleştikçe kinleştiler? Sebebleri neydi?

   Öyle, sebebleri yoktu falana demeyin.. Çoktu.. Çünkü genlerinde hiçbir zaman defedemedikleri TEKFURÎ hücreleri vardır.

  TEKFUR´luğun yerini ŞÖVALYE ve HAÇLI Asâletmâ´abliği almasına rağmen kurmaya çabaladıkları Yeni Dünya Düzeni´ni beslemeye çalışan bir NAZİ ruhları vardır.

  Bunlar da yetmemiştir. DEMOKRASİ diye diye FAŞİZM´lerinden DİKTA doğuruşları vardır. HÜRRİYET ve EŞİTLİK´ten bahsede bahsede, ?İnsanoğlu İnsan´ı MAYMUN´dan kabûl edip OTTO BENGA´ları; ?İnsan mı, Maymun mu´ diyerek kafeslere tıkayışları vardır.. Sonunda bunu gururuna yediremeyen Otto BENGA´lar intihar ederek canlarına kıysa da utanacakları ve uslanacakları yerde; ?Aaaaa.. İnsanmış meğer´ naraları atarak yenileriyle uğraşacak kadar aptallık ve şaşkınlıkları vardır.

   SÖMÜRGECİ´liğin mucidi bunlardı, Korsancı´lığın En Medenî (!) Eşkıyaları da bunlardandır..

   Kültür hassasiyetleri sadece dillerinde, bir iki süslü lâftan öte geçmeyen ve Endülüs Kütüphaneleri´nde binlerce eseri ?İslâm Kokulu´ diyerek yakanlar da bunlardır..

   Yani; 2002 yılında Müteveffa Papa II. Jean Paul; "Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyan´laştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyan´laştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya´yı Hıristiyan´laştıralım" demişse O´na hemen tâbi olanlar da..

   Say Bosna´yı Hersek´i, say Filistin´i, Kudüs´ü, Say Ömer Muhtar´ın ülkesi Libya´yı.. Say da say..

   Halâ yakmaya ve ardından keyfle bakmaya devam ettikleri Samerra, Musul, Kerkük, Münbiç´in de, Cerabls, Rakka ve El-bab´ın Enkaz Mimarları da bunlardır..

***

   Osmanlı´nın Amerika Son Büyükelçisi Ahmed Rüstem Bey, Beyaz Saray´a davetlerinde yolu üzerine Ayyıldızlı Bayrak nakışlı bir halı sererek; ?Saray´a bunu çiğneyerek gir´ diyen kâfirlere; O´ bayrağın üzerinde Rabb´inin, Resûl´ünün, milletinin şerefi olduğunu ifadeyle ?Bu halı buradan kaldırılmadıkça Saray´ınıza girmeyeceğim´ dediğinden dolayı, Osmanlı´yla Amerika´yı savaşın eşiğine getirecek kadar  irade şaşkınlığı gösterenler ve sonunda yola gelenler de bunlardandı..

   O günden bugüne baktığınızda eşiklerinde paslanmakta olan Savaş´ın Kılıçları´nı çekmeye fırsat kollamaktalar..

  Medeniyetleri ?TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR´ olan bu ülkeler; Sudan, sabundan bahanelerle durmaksızın Dünya´nın huzuruna ateş üfüren her türlü silâhları zayıf ve masum insanlar katledilsin diyerek teröristlerin ellerine tutuşturuyorlar. Bu Fitne, Ebu Cehil´ler kinleriyle, Ebrehe´ler Fil´leriyle mukaddes mekânları yoketmeye durmuş, mazlumlar yerinden yurdundan olmuş, umurlarında olmadan 3. bin yıla Hıristiyanlaştıracakları Ortadoğu´yu topyekûn ASYA´dan koparmanın gayretindeler.

   Bu niyetle, Türkiye olarak sizin güçlenmeniz onları çılgınlaştırıyor ve HAÇLI zihniyetleriyle yeniden bir MİRYEO KEFALON yaşamamak için  Türkiye´nin önüne sed çekmeye çalışıyorlar..

   Zannetmesinler ki II. KILIÇ ARSLAN öldü de SELÇUKLU yok oldu. Osmân GÂZİ olmasa da Selçuklu´nun olmadığı yerde Osmanlı vardı.

   Bugün.. Osmanlı yoksa da, yadigârı Anadolu ve ATATÜRK´ün CUMHURİYET TÜRKİYE´si daha müreffeh, daha güçlü ve daha ileri seviyesiyle var.

    Haçlı oyunlarına, Tekfur hilelerine, Bizans dalaverelerine ve dahası FİTNE üstüne FİTNE´ye Türk Milleti´ni üç beş eşkiyadan daha kıymetsiz bulanlara karşı yine var, yine var..

    Hollanda şu anda, dünyaya sunduğu yeni kimliğiyle aptal, aşağılık, rezil ve kepaze bir ülke olduğunu gösterdi.

   Devlet adamları, seçimden medet uman zavallıları, güvenlik güçleri, basın yayın kuruluşları ve ne kadar Millî görünen unsurları varsa her biriyle YOZ bir ALMANYA PİYONLUĞU´na soyundu..

    Talihsizce Türk´e vefasız Almanya´nın PKK, FETÖ ve onlarla bir olan Fitne merkezlerinin hatırına başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan´ları olmak üzre Türk yetkililerine miting izinleri vermediğini görür görmez bu PİYON Ülke de, HAÇLI KAFASI´yla aynı yoldan yürümeye koyuldu..

   Bugün için KÖHNEMİŞ HAÇLI fikriyle Avusturya, İsveç, İsviçre gibi devletlerin de, özellikle AB çatısının çatırdadığı bugünlerde kervanlarına daha kimleri katarak Baş Deve´yi hangi Eşeğe çektireceklerini de görecek olsak da bu menfur gidişat asla Türk Milleti´ne bir gam değil, bir hikmettir.

  Fakat, acı olan tarafı, elbette  ki bugünlerde, hem NATO ittifakı içinde, en seviyeli ülkeler mesabesine gelen TÜRKİYE´nin itilip kakılıp Şâki PKK´nın kucaktan kucağa taşınması, TÜRK yetkililerinin bucaktan bucağa sürülmedir ki işte bundan çok iyi dersler çıkarılmalıdır.

   Bugün; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Aile ve Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya´nın söz konusu Avrupa ülkelerinde vatandaşlarımızla 16 Nisan Referandumu mahiyetli bir konuşma yapmasına Küfür kılıçlarını çekerek; ?HOOOP! DUR BAKALIM.. SEBEBLERİM VAR.. KONUŞAMAZSIN, KONUŞTURMAM.. YASSSSAAAAAKKKK..!, MASSSAAAKK!´ naraları atanlar, yasaklara sığınarak Türk halklarını engelleriyle Ahmed Rüstem misâli sanki SAVAŞ´ın eşiğine getirmeleri bir akıl tutulmasından, bir hezeyan fırtınasından kurtuldukları gün acaba bu devletin ve bu milletin yüzüne nasıl bakacaklar.? Türk´e olan ezeli düşmanlık acaba ne zaman kendinden utanacak. 

  İçlerindeki SAVAŞ duygusu yerini ne zaman Avrupa´ya yakışır sevgi ve hoşgörüye terkedecek?

   Şu düştükleri zavallı hâle bakınız.. Önce insan kılığına girmiş İTsiz POLitie´leri Türk Malı Konsolosluğa 45 adım kala Bayan Bakan´ımızın yollarını kesiyorlar.. Ne konuşmaya, ne de bir görüşmeye izim vermeksizin O´nu her türlü kaba davranışlar ve kasdî bekletmelerle Almanya´ya sınır dışı ediyorlar.

   Bakanı karşılamaya gelenlere de İT´leri yetmeyen POLitie´lerine AT´lılarıyla destek sağlayarak işi büyütüyor, Bakan korumaları gözaltına alıyor ve dünyanın beynine diş geçirmeye çalışıyorlar..

   Peki bütün bunlarla ne elde edebildiler ve geriye ne bırakabildiler?

   Öfkelerine ve kin büyütmelerine rağmen; Türk Milleti´nin bütün bu olanlardan çok daha iyi bir ders çıkarmasını sağladılar..

    Ayı´dan Post, Gâvur´dan Dost olmayacağını çok daha iyi anlamalarını ve Güçlü Türkiye´nin teminatını sağlamak mecburiyetinde olduklarını tekrar hatırlattılar.

    Avrupa´nın hazmedemediği tek korkunun ?GÜÇLÜ TÜRKİYE´ korkusu olduğunu öğrettiler..

    Demek istediler ki; Mağdur edilmiş Bakan´lardan milletin topyekûnuna sirayet eden ?Nefretle Kınıyorum´ gibi sözler biz Vahşi Batı´nın Kölesever  zalimlerine vız gelir, tırıs gider..

   Hele Hele Cumhurbaşkanı´nız Erdoğan´ın dediği gibi; FAŞİST, NAZİ KALINTISI, HAÇLI KAFASI´ çeşidi sözler Barbar Avrupa için hiç de yeterli olamaz..

   Biz birer Avrupalı Eşkiyalar olarak size neyi müstehak görüyorsak, siz de onlara aynı muamelelerle bize karşı mukabelede bulunsanız da; ?BİZLER ADAM DEĞİLİZ Kİ ANLAYALIM.. BİZLER TERÖRİSTLERİN YEDEĞİNDE BİRER KORSANIZ..´   

   Peki Korsanların Ruh hâli nasıldır?

   Adaleti ve inayeti sevmezler; Dertleri Ganimet´tir..

   Merhameti ve insanlığı sevmezler; İşleri güçleri Çalmak-Çırpmaktır; Eşkiya´dırlar.

   Hakkı hukuku tanımazlar; Kitablarında diri adalet, fikirlerinde çürüktür, ölüdür.

   Gözleri batan gemilerin ganimetinden ötesine görmeye muktedir değildir. Kulakları Dünya´ya hakîm noktalardaki kızılca kıyametin sesini duymaya muktedir değildir.. Yani â´madırlar, sağırdırlar, Gâvur´durlar. Evet.. Onlar Eşkiya sınıfındandırlar ve adillerden, munislerden, dürüstlerden, insan seven insanlardan da hoşlanmıyorlar.

   EŞKİYA´larla yatıyorlar, ANARŞİST´lerle kalkıyorlar.

  Netice: Buna rağmen bu Sakat gebelik Avrupa´ya sağlıklı nesiller bağışlarken, sağlıklı Ortadoğu´nun nasibine sakat üstüne sakatları doğurmak düşüyor. Hani, Mısırlı Şeyh Muhammed Bahîd´in, Zaman´ın Bedi´ Molla´sı Said´e; Bedi´üzzaman Said-i Nursi´ye şöyle;

-?Avrupa´nın bugünkü manzarasiyle Osmanlılar´ın hâli arasında ne gibi bir kıyas yapabilir ve bunlardan herbiri hakkında ne düşünürsünüz? diye bir suali vardı da, Said-i Nursî Hazretleri şu cevabı vermişti ya;

-?Bugünün Avrupa´sı, içine düştüğü ve yaşadığı buhran noktasından, eninde sonunda varmaya mecbur olduğu netice olarak İslâm´a gebedir; Osmanlılar´sa Avrupa´ya gebe.?

   Evet, bir zamanlar Osmanlılar Avrupa´ya gebe idilerse de bugün gebelikleri kalmadı. Peki, Avrupa´nın İslâm´a gebeliğine ne oldu?

  Avrupa, halâ Küfür üstüne küfür doğumundadır ve İslâm´a gebelikleri bir yana, Müslüman´lara yapmadıklarını bırakmıyorlar.    

23.7°