Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

TAHSİN ERASLAN


ETİMESGUT BELEDİYESİ TÜRK TARİH MÜZESİ VE PARKI -1-

?Kültür; okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmaktır, ders almak, düşünerek, zekâyı eğitmektir.?-Mustafa Kemal ATATÜRK-Başöğretmen.


2021 bahar aylarıydı. Türk Tarih Parkı´nı görmüştüm. Açılışı henüz yapılmamıştı.

Torunum, Orta-Asya Türk tarihi konularını öğrenmekte zorlanmıştı. Özellikle MÖ ve MS ilk yılları.

Birden aklıma geliverdi. Etimesgut Belediyesi´nin henüz açılışını yapmadığı Türk Tarih Parkı´na götürdüm.

Gezdirdim. Gördü. Dokundu.  O günden sonra tarih konularını kendine yakın hissetmiş. Daha bir kolay öğrenmeye başlamasını sağlamış.

Öğrenme´nin değişik yolları vardır. O yollardan biri de görme, dokunma´dır.  Öğrenme´de görme´nin, dokunma´nın büyük önemi vardır. Okunmasa bile rafta gördüğümüz, hele de elimizi değdirip sayfalarını karıştırdığımız bir kitabı kolay kolay unutamayız. Trende, otobüste geçerken gördüğümüz yerleri unutamayız. Görmeyenler, tahmin edebilmekte zorlanacaklardır. Kaldı ki tahmin için de güç/enerji harcayacaklardır.

Ulubat gölünü gören biri, Ulubat (Ulu abad) gölünü unutmaz. İstanbul burçlarına 29 Mayıs 1453 sabahı Bayrak diken Ulubatlı Hasan´ı da unutmaz.  1.TBMM.´ni gören öğrenciyle görmeyen öğrenci arasında çok farklar vardır. Denizi, Ağrıdağı´nı, İstanbul-Çanakkale Boğazı´nı görenle görmeyenin hayal gücü, bilgisi, görüş ufku, değerlendirmeleri bir olur mu?

Sanat Tarihi derslerinde de öyledir. Cami, köprü, sütun, mahvil, kenger yapraklar, varaklar, oymalar, kubbeler?Görünce daha iyi kavranır, öğrenilir. Mihrap, minber, musalla taşı, mezar denilince görenlerle görmeyenlerin bilgileri, hayal güçleri farklıdır. 

M. Ö. Yaşananlar, elbette merak edilecektir. Hiç görmediğimiz kendi dedemizi, ebemizi merak etmiyor muyuz? Keşke fotoğrafları olsaydı da görseydik demiyor muyuz? Varsa fotoğraflarını pahalı da olsa satın almak istemez miyiz?

                    *

Tarih Parkı´na yaklaştıkça heyecanlanıyordum. Oralarda hareketlilik var gibiydi. Sanki, heykel değil, birer canlıydılar. Öyle göründü bana nedense. Heykeller, susmuyordu. Sessizce durmuyordu. Hareketsiz değildi.

Besbelli. Atlar, şaha kalkmıştı. Kişniyordu. Yerinde durmak istemiyordu. Toprağı deşeliyordu.

İlim Adamları bir şeyler peşindeydi. Gökcisimlerini gözlemleyen vardı.

Kitap yazanlar, yazdıranlar, okuyanlar vardı.

Kendimi Ergenekon´dan çıkarken buldum. 1453 İstanbul´un Fethi´nde buldum. 1915 Çanakkale Savaşı´nda buldum.

Kurtuluş Savaşı´nda buldum. 

                    *

200´e yakın heykel. Her biri üzerinde sayfalar dolusu ciltlerce kitaplar yazılır.

Önemli komutanlarımız. Devlet Adamlarımız. İlim-Bilim Adamlarımız. Kahramanlarımız.

İstanbul´un Fethi, Sakarya Meydan Muharebesi, Ergenekon Destanı, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi panoramaları.

1915 Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi rölyefler yer alıyordu.

Tek mekânda 4 ayrı zaman sergileniyordu.

                    *

Kültür´ün kısa tanımı neydi?

Maddi-manevi değerlerin tümü. Bir toplumun, milletin, yörenin, kişinin kültürü denilince, maddi ?manevi varlıklarının tümü akla gelir. Yaşanılan yer, konutun özellikleri, giyim-kuşam, yeme-içme, tarihi, inançları, gelenek-görenekleri, etik kuralları, öğrenim durumu, bilgisi, kısacası, değerlerin tümü, kültür´ü oluşturur.

Türk Milleti´nin tarihi, kullandığı araçları, giyim-kuşamı, yaşama biçimi, gelenekleri-görenekleri, değer yargılarının tümü, kültürünü oluşturur.                   

2016-Lise karnelerinde yazıyordu:

-?Türkiye Cumhuriyeti´nin temeli kültürdür.?

-?Kültür; okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmaktır, ders almak, düşünerek, zekâyı eğitmektir.?-Mustafa Kemal ATATÜRK-Başöğretmen.

 

-Devamında görüşmek dileğiyle.-

 

26.4°