Çin´in Wuhan bölgesinde ortaya çıkan Coranavirüs salgını, kısa süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bazıları önce ciddiye almamış görünse de çok ciddi ve tehlikeli bir salgın olduğu kısa süre içerisinde anlaşıldı ve tüm devletler acil olarak tedbir almaya başladı.
Kademeli olarak bazı devletler sokağa çıkma yasağı getirdi bazıları daha ileri giderek sıkı yönetim uygulamaya başladı. Çünkü bu salgını durdurmak için tek çare ? insanların birbiri ile temasını kesmek? olduğu kabul edildi.
Tüm Türkiye´de modern hapishane gibi evlere kapandık. 20 yaş altı ile 65 yaş üstü tamamen sokağa çıkmama yasağına kapıldı. Her konuşan, büyüklerini çok sevdiklerini ve onları korumak için bu tedbirleri aldıklarını söylüyorlar. Hepsinden Allah razı olsun ama gel de bir bize sorun evde nasıl zaman geçirdiğimizi?
Tabidir ki, evlerde kalabilmek için yeme, içme ve her çeşit gıda türünün temini gerek. Ekmek ve su gibi temel gıda maddelerinin sağlanması şart.
Alışveriş yapabilmek için marketlere, bakkal, manav, berber? gibi yerlere ?ulaşmak´ ve ?bulunma´ kısıtlamaları getirildi. Toplu kılınan Cuma namazları ve camilerin açılmasında kısıtlamalar oldu. Her türlü ulaşım araçlarına ? binme´ düzenlemeleri getirildi?
En renkli yanımız da maskeli hayata alışmamız oldu. Renk renk? Desen desen?
?Maske´ corana virüsünden daha çok konuşuldu. Halka derhal ulaştırılamadığı için çok sorgulandı. Önce PTT vasıtası ile ücretsiz adrese teslim edileceği söylendi. Eczanelerin de dağıtması istendi. Devlet tamam öyleyse, biz size temin edelim siz halka ücretsiz dağıtın dendi? Eczanelerin dağıtabilmesi için yeni bir yazılım gerekiyordu, yazılması, düzenlenmesi ve kod gönderilmesi zaman aldı. Ellerine geç gelenlerde biraz sızlamalar oldu tabi?
Çok konuşulan bir de ? aşı´ var. Dünyanın her tarafında bilim adamları bu coranavirüs belasından kurtulmak için aşı ve ilaç bulma yarışındalar. Bazen müjdeli haberler gelse de, şimdilik kesin olan bir icat yok. Tüm temennimiz yakında beklenen aşı ve ilaç bulunur, insanlardaki korku yok olur.
Akşam tv.ler bu virüs haberleri ile dolu. Maskesiz sokağa çıkanlar, 65 üstü yaşlıların parklarda gezmeleri? Karantinaya alınanların gizlice kaçmaları, polislerin yakalayıp geri getirmeleri? Polislerin kimlik sorup ceza kesmeleri? Bir de sorumsuzca gizlice kahvelere girip kumar oynayanlar, düğün, dans yapıp toplu mesafeye uymayanlar? Acı acı izliyoruz.
Kendimize yepyeni bir dünya kurduk. Evin içinde odadan odaya gidip geliyoruz. Bazen balkona çıkıp arada geçen arabaları sayıyoruz. Komşularımızı unuttuk, selamlaşmayı unuttuk? Uzaktan bahçedeki açan çiçeklere gözümüz kayıyor, ? bahar gelmiş´ diye mırıldanıyoruz. Banklar boş, çocuk parklarında kimseler yok. ?Böyle olmamalıydı´ diyoruz? Hele hele 23 Nisan bayramında her taraf cıvıl cıvıl çocuklarla dolmalıydı? Çocuklar ve çiçekler birbirine ne kadar da benziyorlar?
Ama yine de içimizde bir ümit var. Aydınlık günlere çok yakın olduğumuz bir ümit? Sağlık Bakanımız vakaların ve can kayıplarının azaldığını, gittikçe daha da azalıp yok olacağının müjdesini veriyor.
Biz de tüm kalbimizle tüm dünyanın bu corana virüsünden kurtulması ve herkesin işine, aşına dönerek rahat ve huzura kavuşmasını Allah´tan niyaz ediyoruz.
Hayırlı ramazanlarınız olsun?
EVDE KAL TÜRKİYE´M, SAĞLIKLI KAL TÜRKİYE´M.
Saygılarımla? İhsan Yelken.
