Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

TAHSİN ERASLAN


İ Ş S İ Z A D A M

Ezber bozan film.


20 Ağustos 2021 Cuma akşamı.

Etimesgut Belediyesi Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi.

?İŞSİZ ADAM? filminin galası vardı.

Ankara dışındaydım. Geldim.

Einstein mi demişti, kim demişti?

?Önyargıları kırmak, atomu parçalamaktan zordur.?

Daveti/çağrıyı alınca herkes gibi-biraz-önyargılıydım.

Yozgat filmiydi sonuçta.

Konusu ne olabilirdi?

Klasik, alışagelmiş, ötedenberi, sıradanlaşmış konu bekliyordum.

Havası sert, insanı mert olabilirdi.

Ahde-vefa olabilirdi.

Yiğitlik/şan/ün olabilirdi.

Özveri olabilirdi.

Gadan alam kurban olam olabilirdi.

Ağlama, sızlama, dertlenme, öykünme olabilirdi.

Sıkı durun. Bunların hiçbiri olmadı.

 Bambaşka bir filmle karşılaştım.

Ezber bozan film.

ÜÇ BİRLİK KURALI´nı da pek göremedim varsa bile.

Sadece Yozgat´ın bir yerini/kesimini kapsamıyordu.

Aslında Anadolu´nun az-çok tümünden esintiler vardı.

Olaylar dizisi, konu birliği/sürekliliği ?zorunluluğu´ yoktu.

Zaman da belirsizdi.

Kesitler.

Hayattan kesitler.

Noktalar.

Noktaların birleşmesiyle oluşan çizgiler.

Halkalar.

Halkalardan çemberler.

Feleğin çemberi.

Durup dururken dönmüyor feleğin çemberi.

Yaşam, kesitlerden ibarettir.

Çizgi, noktalardan ibarettir.

*

Film, oldukça farklıydı, ezber bozuyordu.

Alışılagelmişlerin, sıradanlaşmışların dışındaydı.

?Yozgat havası? aldım.

Siyasetten fayda görmemiş Yozgat´ı gördüm.

Fabrikasız Yozgat´ı gördüm.

İşsiz gençlerinin perişanlığını gördüm.

Yorganı sırtında gurbet yolunu tutanları gördüm.

Yıllar önce Yozgatlı bir yazarı ve romanını anımsadım:

Abbas SAYAR-?YORGANIMI SIKI SAR.?

O günden bugüne ?bir değişiklik yokmuş Yozgat cephesinde´.

*

Tüm kötülüklerin anası yalandır.

İnsan, yapmacık olmamalı.

Mevlana´nın dediği gibi, ?Ya olduğu gibi görünmeli ya göründüğü gibi olmalı.?

Yozgatlının o yönü güzeldir.

Filmde açık sözlülüğü, içtenliği gördüm.

Süssüz, makyajsız, abartısız, uydurmasız, taklitsiz.

Tüm gerçekler çıplaklığıyla ortada.

?Seversen ben buyum. Sevmezsen yolun açık ola´ der gibi.

Komşusu Âşık Veysel, o gözleriyle demişti ya:

?Çay var içersen. Ben var seversen. Yol/kapı var gidersen.?

Yozgatlı da işte ?ben buyum´ diyor.

İşsiz Adam´da ne ararsan var.

Hayatın tüm renkleri. Sadece siyah-beyaz değil.

Yalnızca koyu renkler değil. Gri renkler de var.

?Güncelleme? terimi, öyle güzel bir yerde kullanılmış ki aşk olsun!

?Format atma? terimini hiç sorma.

Hele şu ?pompa´ var ya neleri akla getiriyor, neleri?

*

Siyasal yönü yoktu. Sanki, ?neüzübillahimineşeytanisiyaset? der gibi.

Anafikri yoktu. Yan fikirler/yardımcı fikirler yoktu.

Bağlayıcılığı, tutuculuğu yoktu.

Alabildiğine. Özgürce.

Bozok Yaylası gibiydi. Uçsuz bucaksız. Sınırsız. Bozkırda at gibi.

Dram mı, trajedi mi, komedi miydi?

Hayatın taa kendisiydi.

Tüm çıplaklığıyla. Örtüsüz, perdesiz. ?Kamuflaşsız.´ Doğal. Anadan doğma.

Ama uzun süredir gülmüyorduk. İlaç gibi geldi film. Kahkahalarla güldük.

Ağlayacak hallerimize hep güleriz ya?

Ayıp mayıp yok. Ayıp yorgan altında derler ya Yozgatlılar.

Allah´ın bildiğini kuldan saklamadılar.

*

Etimesgut´tan tanıdığımız Zekeriya MURAT,  ?Dede´ rölünü pek bir güzel üstlenmiş ve yakışmış da.

Türkan MAHİR, üstlendiği rölünün hakkını vermiş. Helâl olsun.

Rejisörünü, Yönetmenini, oyuncularını, tüm ekibini yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.

Tahsin ERASLAN (0544) 426 4662

26.6°