Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Fikri Atılbaz


Kaybedenler Kulübünün İki Savaşçısı

"Son kurultayda Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu´na; ´Deniz Bey´e karşı çıkan 30 milletvekilinden siyasetle uğraşan ikimiz kaldık´ derken bunun nasıl gerçekleştiğini açıklamadı." Biz biraz aralamaya çalışalım bu niyetimiz herkes açısından hayırlı olsun.


2010 Yılından beri Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte hareket eden İnce yazıklar olsun sizlere?

"Son kurultayda Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu´na; ´Deniz Bey´e karşı çıkan 30 milletvekilinden siyasetle uğraşan ikimiz kaldık´ derken bunun nasıl gerçekleştiğini açıklamadı." Biz biraz aralamaya çalışalım bu niyetimiz herkes açısından hayırlı olsun.

CHP!li olanlar bilirler? Yıl 2004 Deniz Baykal´ın karşısına 30 kişilik bir muhalefet grubu çıkmıştı. O yıllarda bu 30 kişi Baykal´a karşı bayrak açmışlardı. Sonraları yapılan seçimler şimdi onları havhav-miyav miyav durumuna getirdi. Lider arıyorlardı, onlara bakarsak 30´un içinde Muharrem´de, Kılıçdaroğlu´da "İktidara Yürüyüş Hareketi"nin içinde yer alıyordu. Şimdi karşı karşıya gelen iki koftiden lider olmaya meyilli iki kişi bugün çarpışıyorlar. Yani bu gün karşı karşıya gelen ikili o gün Baykal´a karşı bir hareket etmişler (Daha doğrusu Baykal´ın karşısında önce niyet edememişler, kaçak dövüşmeye kakışmışlardır). 30 kişilik gruptan sadece İnce ve Kılıçdaroğlu ile Mevlüt Aslanoğlu hariç diğer 27 kişi 2007 yılında tasfiye edilmişlerdi. Onlarsa parti de bırakılarak mükâfatlandırılmış oldular.

Bu grup, işi şarkıcılık gibi siyasete nazaran kolay ve romantik olarak başkan adayı olarak Zülfü Livaneli´yi desteklediler ancak istedikleri gerçek olmadı. Fazla romantiklik işe yaramadı. Aday olarak Baykal´ın karşısına Sarıgül çıktı ve ezici çoğunlukla Baykal´a kaybetti. Bu olaydan sonra Livaneli CHP´den istifa etti.

Baykal, karşısındaki grubun içinde olduğunu duyunca şaşırdığı Kılıçdaroğlu´nu orada ne arıyor diye sordurdu. Mustafa Özyürek Kılıçdaroğlu´na "Bu durum bizi çok üzdü" deyince o da "Arkadaşlara imzamı çektiğimi söyleyeceğim" dedi.

Mustafa Özyürek, Hasan Aydın´la özel bir sohbette "Kılıçdaroğlu´nu bize Yakup Kepenek getirdi. Lider arıyordunuz. İşte size Lider, ileride genel başkan yaparsınız diye takdim etti" demişti. Böylece CHP´yi  Y-CHP yapanlar arasında daha doğrusu en başında olan kişi Kılıçdaroğlu partiye böyle gelmiş. Partiye Lider diye getirilen Kılıçdaroğlu Baykal´a aracılar vasıtasıyla "Arkadaşlara imzamı çektiğimi söyleyeceğim" diyen biri partiye genel başkan yapılırsa olacağı 8 değil daha 18 mağlubiyet olur.

Bu arada İnce ile ilgili olarak bu anektod "İktidara Yürüyüş Hareketi"nden bir milletvekili Muharrem İnce´ye, "Bu kez bizimle misin?" dediğinde, İnce´nin gülerek "Bana güvenmeyin" dediğini anlatmıştı o tarihte. Şimdi o zaman böyle davranan birine şimdi ne diye eyvallah densin ki?

Baykal´ın karşısında Liderlikte bile kararsız olanların CHP´nin başına, memleket sorunlarına çare bulsun diye bir adamı getirirseniz işin başında en büyük yanlışı yapmışsınız demektir.

Şu anda adayım diyen İnce meydanları dolduran kalabalık olağanüstü kurultayda kendine çok güvenen İnce´yi çok büyük bir hayal kırıklığına uğratabilir. İnce´nin bu seçimde aldığı oyda, başını CHP´lilerin çektiği bir muhalefet bloğunun oyu vardı. İnce´yi yanıltan tam bu noktadır. İnce aldığı oyu kendisine verilmiş olarak görüyor olması ne kadar gerçekçidir?

Geçmişlerinde dava adamlığı olmayan ve bu yüzden kaybeden Kılıçdaroğlu ve İnce hiç utanmadan partinin başına geçmeye çalışıyorlar. Bunlar asla ve kata başarılı olamazlar, çünkü yarışa girerken bir kaypaklık içindeler. Zaten başarı onlara uzak bir kavram. Başarısızlıkların iki Lider olmaya niyetli adamlar kaybedenler kulübü üyesi.

Ne yazık ki çok gelişmiş fikirleri ile açılıp boğulan bu, kendilerine liderliği layık gören kişiler bölücü PKK´yı, HDP´yi, Liderim diyen seçimden sora sessizliğe bürünen adeta sesi kısılan, çıkmayan Meral hanım ve bitişin ne olduğunu yaşayan Temel beyle birlikte kurdukları ittifakı dağıtarak yanlarına sadece HDP´yi alarak yola devam edenler kendi aralarındaki savaşı yaparak kimin genel başkan olacağını belirlemeye çalışıyorlar.

Yazık, koskoca CHP´yi Y-CHP´ye döndürenler kaybedenler kulübünün baş aktörleri olarak konan bu kişiler, Kılıçdaroğlu 2010 yılında geldiği partiyi geçim kapısına dönüştürüp dukalık kuran bir genel başkan oldu. İnce´de bu gidişata ayak uyduran politikacı oldu. Gün geldi Y-CHP olmak istemeyenler kafalarını kaldırmış olsalar da kendileri hem HDP´yi Meclise taşımış oldular hem de ortaklık kurdular.

Atatürk´ün kurmuş olduğu bu partiyi babalarının malı farz ettiler ve hala da öyle görüp Atatürk´ün kurmuş olduğu Milliyetçi CHP´yi, Y-CHP yapıp Komünistliğin peşinden koşmaktadırlar.

Sağlıcakla kalın!

25.1°