Sosyal Demokrat Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Avrupa´dan gelen ekonomik yaptırımların kesilmesi durumunda, Erdoğan´ın kendi icraatlarının bir karşılığı olacağını hissedeceğini, bunun neticesinde de kendine çekidüzen verebileceğini söylüyor ve Erdoğan başka dilden anlamaz, diyor.
Ardından AKP milletvekili Mustafa Yeneroğlu "Dünyada sizin dışınızda bir milletvekilinin kendi anavatanı için ekonomik yaptırım talep ettiği ikinci bir örnek var mı?" diye sordu. Sayın Yeneroğlu haklı olarak haklı bir soru sorarak cevaplamış oluyor Sezgin Tanrıkulu´na, bir soru da bizden Sayın Tanrıkulu (sayın demekten utanıyorum) siz kim oluyorsunuz da kendi ülkenizin Cumhurbaşkanını kolayca aslanların önüne köle atar gibi rahat hareket ediyorsunuz?
Bu satılmış hadise 12 Eylül´de Ülkücülerin devletten şikayetçi olmasını beklediler ve elleri boş kaldıysa onların o gün gösterdiği tavrı bu kadar rahat bir ortamda Tanrıkulu nasıl oluyor da Ülkücüleri gördükleri işkenceler rağmen kimseye hiçbir şey söylemediler çünkü devlet onlar için kutsaldı. Anlaşılan Sezgin Tanrıkulu için devletinin kutsallığı yokmuş. Başkanı Kılıçdaroğlu´nun da devletin kutsallığına karşı bir şey yokmuş ki Tanrıkulu´na bir söz bile söylemiyor.
Bu acı olay Sezgin Tanrıkulu´nun olaya nasıl baktığını anlamış olduk. Acaba bu adamın Türklüğünden bir şüphesi mi var? Nasıl açıklamaya çalışırlarsa çalışsınlar, onun Türk olmadığından dem vursalar da Türkler böyle bir kepazeliği Türklükten nefret edenlerden yaşamıştırlar.
Atatürk´ün partisi nasıl adamların eline düşmüştür belli oluyor. Kendi devlet başkanını Avrupa Birliğine şikayet edip Tayyip Erdoğan dolayısıyla Türk Devletini suçlu ilan eden bir yaratık olarak görüp adeta cezalandırılmasını bekleyenlerin Türk olmasından haklı olarak şüphe ederiz.
Nasıl oluyor da her uygunsuz ortamda Atatürk´ü maske olarak kullanan Y-CHP´lilerin ne oldukları kamera karşısına çıkınca belli oluyor ve bizler anlıyoruz. Ancak bunun neden olduğunu düşünmeden edemiyoruz. Bu kadar mübarek bir insanın Atatürk olmasını kavrayamamış olmalılar ki bu gün onu miras olarak bıraktığı vatanın bağımsız Türk Milleti olduğunu unutmuş olmalılar ki, o büyük insanın Türk Milliyetçisi olduğunu, Ne Mutlu Türküm Diyene diyen büyük bir asker, demokrasi, devlet adamıdır.
Düşünecek olursak uzaklaştıkları adam bu adam Atatürktür. Bağımsızlıktan yana Cumhuriyetçi, milletçi, milliyetçi, Türkoğlu Türk olan büyük çok büyük bir insandır. Tam manası ile Liderdir. Tamamen Türk olan bir Liderdir. Onun için Atatürk "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyen büyük bir kahramandır. Kimse merak etmesin bizler Atatürk´ün tam manasıyla takipçisiyiz.
Sağlıcakla kalın!
