Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

MEHMET TEYAR KARAKOÇ


MEMLEKET MESELESİ

Daha önce memleket meselesinde açıkça taraf olduğumuzu, ülkemizde meydana gelen olayları ve hadiseleri ise olabildiğince objektif bir şekilde değerlendirip fikirlerimizi düşüncelerimizi ve önerilerimizi yazmaya özen göstereceğimizi ifade etmiştik.


Memleket meselesi dediğimizde inanıyorum ki, bazıları veya birçok kişi ne dediğimizi neyi kast ettiğimizi bilmiyor veya anlamıyordur, hatta anlamak istemiyordur da diyebiliriz. Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz?  İki ay kadar önceydi, kasım ayında Diyarbakır´da bir STK başkanını ziyaret etmiştim. Başkan beyin odasında esnaf ve sivil toplum kuruluşlarının sorun ve problemlerini konuşurken, merkeze bağlı bir köyümüzün genç muhtarı odaya girdi.

Hal hatır ve selamlaşma merasimi sonrası, STK başkanı köy muhtarına beni tanıştırmak isteyince, köy muhtarı başkan beyi tanıyorum hem de çok iyi tanıyorum, hatta yakinen kendisini takip ediyorum ve burada karşılaşmışken müsaade ederlerse kendilerine de bir şeyler sormak istiyorum dedi.

Bu denli bizi tanıyan yakinen takip eden kibar ve nazik davranışlı köy muhtarının ne diyeceğini açıkçası merak etmiştim.

Buyurun muhtar bey sizi dinliyorum deyince, muhtar bey işi biraz daha ileri taşıyarak cümlelerinin içine latifeler de katarak sorularını bir bir sıralamaya başladı.

Yahu mübarek uzun yıllardır memleket meselesi deyip diyorsun. Bu konuya biraz açıklık getirir misiniz? Memleket meselesi derken neyi kast ediyorsunuz, amacınız nedir, neyin peşindesiniz, nedir sizin derdiniz, sizin bu memleket meselenize bizlerde dahil miyiz, değil miyiz, bize de aranızda yer var mı, yok mu, hatta size bir öneride bulunayım mı, madem bu kadar memleket meselelerine önem veriyorsunuz bari memleket meselesi adında bir dernek açında olsun bitsin dedi.

Tabi ki, muhtar bey bizden gerekli cevabı fazlasıyla aldı. Gayemizin bir dernekten öte olduğunu anlatmasına anlattık, tatmin oldu mu? Onu elbet zaman gösterecek, lakin şunu açık yüreklilikle tekraren ifade etmeliyim ki. İfşaya hacet yoktur ama. Bizim memleket sevdamız yücedir. Tıpkı Diyarbakırlının sevdası gibidir,

Diyarbakırlının aşkı pazara kadar değil mezara kadardır. Bizim de memleket anlayışımız ve mücadelemiz mezara kadardır. Bazıları gibi dünü şaibeli, bu günü bulanık, yarını ise meçhul değildir, fırıldak çaylaklar gibi iktidar gücünden yararlanmak, nemalanmak, şekilden şekle girmek, dönemin ve adamın adamı olmak kesinlikle değildir. Sofra kurulduğunda başköşeye oturmak, menfaat bitince sıvışmak hiç değildir. Çıkar için kamuoyunu aldatmak, var olanı yok, olamayanı var gösterip gerçekleri saptırmak ilgililere yalan ve aldatıcı beyanlarda bulanmakta değildir. Memleket meselesinde dik durabilmek onurlu olmak haysiyetli davranmak icap etmektedir. İlkeli durmak inandığı davaya sadakatle bağlı kalmaktır. Bayrak düştüğünde Bayrağı kaldırmak. İhtiyaç hâsıl olduğunda mensubu olduğu milleti omuzlamaktır. Atalarımızın kutsal emanetine sahip çıkmaktır. Mevki, makam, menfaat ve akçeli içler için fırıldak dönmek, fırsat varken bir an evvel heybeyi doldurmak asla değildir. Hele hele memleket meselesine kafa yorduğunu iddia edip eli kanlı fistanlı kahpelerle iş tutmak kesinlikle değildir. Siyasetçilerden, kamu kurumlarından, bürokrasiden, belediyelerden ve iş adamalarından şahsi bir beklentisi olanlarla şehitlerimizin katlinde pay sahibi olan pos bıyıklılarla iş tutanlarla yuları başkasının elinde olan sahtekârlarla bizim davamız asla bir değildir ve de olmayacaktır.

Şunu da çok açık yüreklilikle ifade etmek gerekir ki, biliyoruz bizi sevenler kadar sevmeyenlerde vardır ve seviyormuş gibi pusuya yatmış tilkilik peşinde olanlarda fazlasıyla mevcuttur. Eminim söylediklerimizi doğru bulanların gerçek kabul edenlerin yanında birçok kişide yazacaklarımıza söyleyeceklerimize çeşitli kılıflar arayacak yazdıklarımıza farklı anlamlar yüklemeye çalışacaklardır. Olsun. Biz sözümüzü namertten esirgemeyeceğiz, doğru bildiğimiz yolda alabildiğince yürüyeceğiz. Dedik ya taraf olacağız, Devletimizin yanında, Milletimizin milli menfaatlerini ve çıkarlarını gözeteceğiz. Haklının yanında, haksızın karşısında olacağız. Hiç kimsenin arka bahçesi, hele hele adamın adamı asla olmayacağız. 

Ve ısrarla memleket diyeceğiz, Ülkemiz için, Milletimiz için, birlik diyeceğiz, beraberlik diyeceğiz, bütünlük diyeceğiz, dirlik diyeceğiz, özgürlük diyeceğiz, bağımsızlık diyeceğiz, bayrak diyeceğiz, turan diyeceğiz, kızıl elma diyeceğiz, istiklal ve istikbal diyeceğiz.

Nihayetinde sözün özü İ´lây-ı kelimetullah diyeceğiz.

 

25.1°