Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

İhsan Yelken


NEDEN SURİYE´YE GİRİLDİ?

Suriye´ye girdik, sadece bir gecede 34 yiğidimizi şehit verdik, Allah hepsine rahmet eylesin, Türk Ordusunu daim muzaffer eylesin?


?Suriye´ye neden girildi´ ? Ne için savaşıyoruz´ diye soruluyor.

Her şeyi unutmuş, günlük politika yapar hale geldik. Bizi buraya sürükleyen dünkü olayları hatırlamaz, ülkemizin atış polikonu haline geldiğini ve Güneydoğu Anadolu´da; Suriye´den atılıp Kilis´te, Kargamış´ta, Hatay´da düşen roketatarların acıları, dalga dalga tüm yurdu sardığı unutmuş gibi...

Köy ve kasabalara düşen roketatarlar, insanları evlerine giremez hale getirmişti. Sokağa çıkamaz, çocuklarını okula gönderemez duruma gelindi. Yaralanmalar oluyor, evler yıkılıyor, huzursuzluk tüm yurdu sarıyordu.

Çocuk katili Abdullah Öcalan´ı yıllarca besleyip, barındıran Suriye topraklarından terör örgütleri hiç eksik olmadı. İşid, pkk, pyd,? ne kadar örgüt varsa hepsinin hedefi Türkiye oldu. Tüm örgütlerin gözü bizim topraklarımızda, bizim insanımızdaydı. Kimini Amerika destekliyor, tırlar dolusu her türlü silah ve mühimmat gönderiyor, kimini Rusya çıkarı için kullanıyordu.

Türkiye içinde de olaylar büyümeye, toplu yaşanılan yerler hedef alınarak çok insanın ölmesine sebep olundu. Ankara gar´da, Güvenpark´ta, Merasim sokak´ta, İstanbul´da, Kayseri´de? ve başka çok yerde bombalar atıldı, yüzlerce insanımız öldü. Cizre, Şırnak, Sur, Silopi, Yüksekova, Dargeçit´te hendekler kazıp kalkışma girişiminde bulunan pkk ile mücadele aylarca sürdü ve sadece burada 249 güvenlik görevlimiz şehit oldu. İç ve dış düşmanlar, terör örgütleri yurdumuzu her taraftan sarmış, Türkiye´yi her yönden sıkıştırmaya başlamışlardı. Zaman zaman Suriye topraklarına girildi, karşılık verildi ama çözüm olmadı.

Yer yer Amerika ile, Rusya ile, Suriye ile anlaşmaya gidildi terör örgütlerinin yok edilmesinin çareleri arandı ama umulan bulunmadı. Dostumuz diyen başta Amerika, AB, Nato olmak üzere çok devlet, başımıza gelen her olayı kınıyorlar, yanımızda olduklarını bildiriyorlar, arka taraftan terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmaya devam ediyorlardı. Esat zulmünden kaçan Suriye´lilerin gelişleri tahmin edilen sayıdan çok oldu. Bunların barınmaları, yemeleri, içmeleri, hastalıkları, çocuklarının eğitim ve öğretim olayları sorun olmaya başladı.

Türkiye çareyi kuzey Suriye´de bir GÜVENLİKLİ BÖLGE kurulmasında buldu ve tüm dünyaya ilan etti, yardım istedi. ?Gelin güvenlikli bir bölge oluşturalım ve Suriye´den gelen mültecileri burada tutalım´ diye tüm dünyadan yardım istedi, ziyaretler yaptı, liderlerle görüştü ve her ortamda fikrini açıkladı. Hiçbir devlet olumlu cevap vermediği gibi bırakın yardım etmeyi şüpheyle yaklaştılar ve hatta köstek olmaya kalktılar. Amerika bile önce ÇEKİÇ GÜÇ gibi kendi kontrolünde olacak bir bölgeye evet dese de Türkiye bunu kabul etmeyince vazgeçti. Türkiye kabul etmedi, çünkü tecrübesi vardı, öyle bir bölgede pkk´ya yardım kolileri hatta silahların atıldığını unutmamıştı?

Her taraftan sarılan Türkiye bir taraftan şehitler veriyor diğer taraftan huzursuzluk tüm yurda yayılıyor, vatandaşın can ve mal güvenliği gittikçe zorlaşıyordu. Geçen her dakika Türkiye´nin aleyhine işliyordu. Türkiye kendi göbeğini kendisinin keseceğine karar verdi ve tüm dünyaya ilan etti. Suriye topraklarında gözümüzün olmadığını, amacımızın sadece terör örgütlerinin yok edilmesi ve yurdumuzun güvenliğinin sağlanması olduğunu her fırsatta söyleyerek Suriye´ye giriyordu. Terör örgütlerinden zarar gören devletlerle anlaşmalar yaparak, terör örgütlerini beraber yok edelim teklifini yaptı ama hemen hemen her ülke terör örgütlerinin birini destekler vaziyetteydi. Operasyonlarda da görüldü ki, bir yerde karşımıza Amerika diğer bir yerde Rusya çıkıyordu. Onlarla anlaşmak, yerinde ortak noktalarda beraber hareket zorunda kalınarak zor günler geçirildi. Amerika bölgeden elini çekmiyor, Esat´tan fırsat bulup Suriye topraklarında üst kuran Rusya tarihi emellerine ulaşmak için elinden gelen her türlü fitneliği yapıyordu. Dost görünüp düşmanca davranan bu iki yüzlü fitne devletler bir taraftan bize dişlerini gösterirken diğer taraftan terör örgütlerine ellerinden gelen yardımı esirgemiyorlardı. Türkiye sadece terör örgütleri ve bu iki devletle mi savaşıyordu? Elbette Rusya´nın desteğindeki Rejim güçler de vardı. Öbür taraftan Yunanistan ve İsrail, Kıbrıs Rum kesimi Doğu Akdeniz petrol arama olaylarında Türkiye aleyhinde niyetlerini göstermişlerdi. Ya içerde??? Türkiye içinde yıkıcı bir muhalefet hareketleri vardı. Türk Ordusu sefere çıkmış, yurdumuzun güvenliği ve yarın daha kötü durumlarla karşılaşmamak için cepheden cepheye operasyon yaparken, ?Suriye´de ne işimiz var, neden savaşıyoruz?´ diyerek ordunun morali bozuluyor, yaralar kaşınıyordu. Şehitlerimizin gelmesiyle her tarafta cenaze törenleri yapılıyorken dahi aynı siyaset devam ediyor acılı insanların duygularıyla oynanıyordu?

Devlet ve ordu sefere çıktığı zaman arkasında tüm halkın desteğinin olması çok önemlidir. Devlet daha güçlü olur, daha akıllı hareket eder, hata yapmaz?

Devlete destek veren olmadı mı? MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli her fırsatta tam destek verdi, devlete, orduya güç verdi? Neden Suriye´ye girmişiz, sanırım anlaşıldı?

 Saygılarımla?

İhsan YELKEN.

26.4°