Zekeriya Murat

Tarih: 18.05.2017 12:06

SAMSUN´DAN DOĞAN GÜNEŞ

Facebook Twitter Linked-in

19 Mayıs 1919 tarihi; Milletimizin bütün onur ve asaleti ile önderimiz Mustafa Kemal Atatürk´ün rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcıdır. Bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde Mustafa Kemal Atatürk´ün ?Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir? diyerek Samsun´a çıkması, bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin de başlangıcı olmuştur. Bu tarih ile birlikte Türk Milleti kendi makus talihini tersine döndürmeye başlayarak esaret altında var olunamayacağını ve kutsal vatan topraklarımızın ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya haykırmıştır. 19 Mayıs 1919´da Samsun´dan yakılan özgürlük ateşi, TBMM´nin açılması ile birlikte kısa sürede tüm yurda yayılmıştır. Ulusal Egemenliğe dayanan bir devlet kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa, kuracağı devletin temel organlarını oluşturacak yeni meclisin toplanması çalışmalarını da başlatır.

 Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız millet iradesidir. Bunun yaşatılması için hepimize ve özellikle de Atatürk´ün 19 Mayıs´ı armağan ettiği gençlere büyük görev düşmektedir. Binlerce şehit vererek sıkıntı ve yokluklar içinde büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyet´i gençlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak en başta gelen görev ve sorumluluğumuzdur. Ay-yıldızlı bayrağımızın altında hepimizin bir bütün olarak yaşamasına imkân sağlayan laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti´dir.

 Mustafa Kemal, çok sonraları şöyle diyordu: ?Ben 1919 yılının Mayıs ayında Samsun´a çıktığım gün, elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız Türk Milleti´nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek manevî bir kuvvet vardı. İşte ben, o kuvvete ve Türk Milleti´ne güvenerek işe başladım.? Şunu da der: ?Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlâklısını severim.?

 Dün milli mücadeleye başkaldıran, bağımsızlık kararlılığına direnen isyan elebaşlarını alkışlamak, itibar iradesinde bulunmak, adlarına anıtlar yaptırmak ve özür dilemek Türk Milletini yok sayan ve vatanı faraziyeye indiren kepazelikle eş değerdir. Gazi Mustafa Kemal´i faşist diktatörlükle aynı kefeye koymak, dolaylı olarak aynı sıfatı layık görmek ayıp ve büyük vebali olan çirkefliktir. Asıl Führer özentisinin, Uçe sevdalısının kim olduğunu bugünlerde milli vicdanlar görmekte ve şahit olmaktadır.

 Unutulmamalıdır ki vatanına ve milletine bağlı Türk gençliği, her zaman Cumhuriyeti koruyacağının bilincindedir.

 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu olsun.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —