Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

TAHSİN ERASLAN


ŞARKLI KAFA

Bir yanda Şarklı kafa/Şark kafası, öte yanda Batı´lı aydın.


Şarklı kafa´da kalın çizgiler, kalıp vardır. Siyah-beyaz renkler gibi. Gökkuşağının diğer renkleri yoktur.

Batılı aydınlarda kesin çizgi, kalıp yoktur. Hemen herkesten zamanla farklılıklar beklenebilir.

Determinizm: Aynı nedenler, aynı ortamlarda aynı sonucu doğururlar.

 

Şarklı kafada:

Ya sağcı ya solcu.

Ya muhafazakâr ya sosyalist.

Ya aydın ya câhil.

Ya ilerici ya gerici.

Ya millî ya hain.

Ya dinli ya dinsiz.

 

Herkesin tanıdığı ortak bir değerden, Mevlânâ´yı örnek verelim.

Her Aralık aylarında Şeb ü ârûz törenlerini ilgiyle izlediğimiz Mevlâna.

Semâ gösterilerindeki Mevlâna.

Mevlâna, raks/semâ etti mi etmedi mi? Döndü mü dönmedi mi?

Ünlü rubaî (şiir) Mevlâna´nın mı, başkasının mı?

Rubaî´nin Mevlâna´ya ait olmadığını ileri sürenler çoktur.

Mevlâna´nın raks/semâ etmediğini ileri sürdükleri gibi.

Onlara göre Mevlâna, dönmemiştir.

Necip Fâzıl dâhil, çokları böyle düşünmekteler.

 

Rubaî´yi hatırlayalım:

?Gel, gel, ne olursan ol yine gel,

İster kâfir, ister Mecusi,

İster puta tapan ol yine gel,

Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir.

Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel?

Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz,

Şu tertemiz tarlaya sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.

Beri gel, beri! Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk?

Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik?

Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!

Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir.?

*

Necip Fâzıl şöyle der: ?İş raksa gelince, onun ele alınabilir ve iyiye götürülebilir tarafı yoktur.?

*

Peyami SAFA´dan dinleyelim:

?-Şiiri, sunnîleri olduğu kadar şiîleri de sihirlemiş ve Mevlevî tarikatinde birbirine en düşman mezhepleri birleştirmiştir.?

?İslâm dininde reform lâzım mı, mümkün mü diye hâlâ çatışıp duruyoruz. Mevlâna´yı görmüyor muyuz? Müslümanlığı kuru kaidecilikten, softalıktan ve Kur´ân´ı Askerî Ceza Kanunu şeklinde yorumlamaktan kurtaran muazzam şair, İslâm dinine fâni ve ebedî aşkı (beraber), musikîyi ve raksı, yobazların hâlâ haramdır diye terter tepindikleri bütün güzellik unsurlarını sokmuştur. Hem de 600 küsûr yıl önce. İşte İslâm´ın en büyük reformcusu! Hangi softa O´na kâfir diyebilir? Fakat O´nun inkılâpçı görüşünü anlamayan Müslüman pek çoktur ve yobazlıkları da bu anlayışsızlıktan gelir.?

?-Allah´a doğru doğru kartal kanatlarını açan ve uçan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, yalnız mezhepleri değil, bütün dinleri de birleştiren büyük Tanrı aşkının en samimi temsilcisi olduğu için, Doğuda olduğu kadar Batıda da altıyüz küsur yıldır, büyük hayranlar toplamağa devam eder. Eğer Konya törenini dünyaya ilân etseydik, Konya şehri değil, ovası bile her din ve mezhepten insanlarla dolup taşardı.?

*

Cemil MERİÇ: ?-Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi!?

?-Tabular tabular? Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elinde bıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ah u vahlar.?

*

Biz, semâ´dan şunu anlıyorduk:

Dostun aşk çırpıntıları önünde başını top yapıp başsız ayaksız dosta koşmak.

Her kesimce, her dinden, her mezhepten, her milletten, her ülkeden, herkesçe takdir edilen Mevlâna, tutalım yukarıdaki şiiri de yazmış olsun, semâ/raks yani müzik eşliğinde dönmüş de olsun. Ne çıkar?

Uzayan kol bizden olsun.

21.3°