Bana göre Saray ve AKP Hükümetinin tek bir derdi, tek bir amacı var, o da Başkanlık.
Yoksa ne milletin derdine çare olma, ne çözüm süreci, ne komşularla ilişkiler, ne de ülkenin istikrarı, düze çıkması, ne de büyümesi refaha ermesi, ne terörün bitmesi?
7 Haziran seçimlerinden sonra tökezleyen, tökezlemesini de başkanlık propagandasına bağlayan AKP ve Erdoğan, hukuksuzluğu hukuka uydurarak yeniden Türkiye´yi seçime götürdü. Tek gaye her ne olursa olsun yine başkanlıktı. İstikrar malzemesi de mezesiydi. Tuttu.
7 Haziran seçimlerinden sonra ara verilen başkanlık propagandası, 1 Kasım başarısından sonra tekrar başlatıldı. Sarayda, muhtarlarla, STK´larla devam eden başkanlık toplantıları kaymakamlara kadar uzanırken, Başbakan Davutoğlu da il il, ilçe ilçe gezeceğini, ziyaretlerde bulunacağını Mardin´den ilan etti.
Bana göre maksat yine ne terör olaylarının bitirilmesi, ne vatandaşın dertlerine derman bulunması, varsa yoksa başkanlık. Gezin babam gezin, cebimizden alın çevreye saçın, gelsin başkanlık. Oh ne âlâ?
Çözüm süreci dedikleri çözülme sürecini istedikleri zaman buzdolabına koyuyor, istedikleri zaman çıkarıyorlar. Bilal, Sümeyye zevk-ü sefasında, asker-polis Sur´da, Şırnak´ta, Cizre´de, Silopi´de, Hakkari´de, vatan toprağının her bir adımında can vermiş, kan dökmüş, şehit düşmüş onlara ne?
Dul kalmış eşlerden, yetim kalmış çocuklardan, gözyaşları ağlamaktan kurumuş ana babadan kime ne? Çünkü eller kalkmış vicdanlardan?
Yoksa bir devletin yollara döşenen tonlarca patlayıcıdan, evlerden evlere, şehirden dağlara, hatta hatta başka bir ülkeden ülkemize açılan tünellerden, yurda sokulan, ev ev dağıtılan silahlardan, sokak sokak kazılan çukurlardan haberdar olmaması mümkün mü?
MUHALEFET İÇ SAVAŞ VERİYOR
Saray ve AKP Hükümeti ?Başkanlık? için; hak hukuk, şehit, gözyaşı, bölünmüşlük tanımadan son sürat çalışırken, ya muhalefet ne yapıyor? Muhalefet sadece kendi içlerinde iç savaş veriyor.
CHP, yok efendim milletvekilinin odasından Atatürk fotoğrafı indirilmiş, indirilmemiş, ihraç edelim mi etmeyelim mi diye tartışırken, MHP´de olağanüstü kongreye gidelim gitmeyelim tartışması yaşanıyor. Zaman zaman iç savaşlarında vakit buldukça başlarını kaldırıp, sesler çıkarsalar da cılız kalıyorlar.
Bana göre tavşan nehre atladı, yamaca varmak üzere. Yani bu gidişle Saray ve AKP başkanlık hedefine kendi başarısı değil, muhalefetin beceriksizliği sayesinde ulaşmak üzeredir. Demedi demeyin.
Türkiye 1990´lı yıllardan daha mı iyi? Terör olaylarına bakın, dilim varmıyor ama Güneydoğu´da bazı bölgelerde sanki iç savaş yaşanıyor. Tarım bitmiş, çiftçi kan ağlıyor. Esnaf kan ağlıyor, sanayici kan ağlıyor. İşsizlik 1990´lardaki koalisyonlu hükümetler dönemlerinden daha fazla, hayvan üretimimiz ihtiyacımızı karşılamıyor, ithal ediyoruz, buğday üretimimiz ihtiyacımızı karşılamıyor ithal ediyoruz, pamuk aynı keza, tohum ithal, yem ithal, saman ithal, ormanlar yok oluyor, tarım alanları yok oluyor say say bitmiyor olumsuzlukları.
13-14 yıldır ülkeyi Sayın Recep Tayyip Erdoğan tek başına idare etmiyor mu, ediyor? Bunu sağır sultan bile biliyor. Sadece adı başkan değil, cumhurbaşkanı.
Soruyorum; Sayın Cumhurbaşkanı ?Başkan? olunca ülke birden bire güllük gülistanlık mı olacak? Mevzuatı-müvzüatı değil de, başkanlığı-muşkanlığı bir tarafa bırakalım, yönetene bakalım yönetene?
