Bugünler de zamanında eleştirdiği ve "Deniz Baykal´ı destekleseydik, AK Parti´nin tabiriyle, dinsiz bir partinin adamını seçtik diye bize yükleneceklerdi." Diye açıklama yapan ve özrü gerektiren bir davranış değil diyen Yusuf Halaçoğlu bugün pişkin pişkin CHP´nin inayetiyle İYİ Parti Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giriyor. Ve o gün CHP´den özür dilemem diyordu. Ne yazık hakkında dinsiz dediği partinin desteğiyle grup kuruyorlar ve böylece bu zatın partisinin genel başkanı bu sayede adayım diyerek ortaya çıkıyor. Demesinde haklı haksız diye bir yorum yapamayacağım. Ancak zamanında böyle eleştirdiği bir partinin desteğiyle ayakta durduklarını görmüştür.
O gün yaptığı bu konuşmadan dolayı grup başkanvekilliği görevinden alınan Halaçoğlu özür dilemem dediği bu cümleyi sarf etmiş ve bugün CHP´nin desteğiyle onların tavrıyla İP siyaset sahnesindedir. Ne yazık ki ömürleri kısa olacaktır. Görünen sonları hüsran olacaktır. Milliyetçi Harekete Erdoğan´ın yanında duruyor diye kızanlar, kötüleyenler çok iyi bilmelidir ki Milliyetçi Hareket bu tavrıyla devletin yanında durmaktadır ya başta Y-CHP olmak üzere İP´sizler sapsızlar, SP ile birlikte HDP´nin yanında hizaya girmişlerdir. Bu birliktelik İngiliz kurmaylarının ön adamı olarak bulunan Cumhurbaşkanı adayı yapılmak istenmektedir.
Yapılan bu iş mutlaka 24 Haziran seçimlerinde bozulacak. Lider Devlet Bahçeli´nin hatırlattığı gibi rahmetli Yusuf Has Hacib ne güzel vurgulamış;
"Bataklığa girenler dibini boyladı.
Bir daha çıkamadı, sevinç bulamadı."
Yaptıkları bu hareketlerle bataklığın dibine hayat vermeye çalışan CHP kimsenin kuşkusu olmasın ektiğini biçecektir. Sayın Lider Bahçeli´nin dediği gibi; "CHP, 22 Nisan vakasıyla İP´e kendini astı. Ne yazık ki, FETÖ siyasi mevzi kazandı. 15´ler olayı siyasi tarihe kara bir leke gibi kazındı. Sayın Gül buna hangi ahlakla göz yummuştur?
İP´e grup kurdurup 23 Nisan´ ı terörize eden namert ve nankörler kutuplaşmanın Truva Atıdır. Bu vahşi ata 11. Cumhurbaşkanı nasıl biner? Kardeşlik hukukuna kıymayı, Türkiye karşıtı cephenin eline düşmeyi gönüllerce nasıl kabullenir?"
Bu uyarı sayın Abdullah Gül´e yapılmış uyarı niteliğinde bir adımdır. Ancak bu oyuna girenler Türkiye´yi sahipsiz sanmaktadırlar. Bu işe kalkışanlar şunu bilmelidirler ki Türkiye´nin yanında çok büyük bir şehitler ordusu yer almaktadır. İşte bu güçle hareket eden Türk Devleti herkese çok iyi bir ders vermiş olacaktır. Korkuya kapılıp aday olamayan Kılıçdaroğlu´nun istemezüklüğü bundan, buradan kaynaklanmaktadır.
Kim ne derse ne yaparsa yapsın, Türkiye 24 Haziran tarihini her türlü engellere rağmen takılmayacak gerçek ve büyük Türkiye Atatürk´ün kurmuş olduğu Türk Devleti olarak yoluna devam edecektir.
Atatürk´ün şu veciz sözü tarihe bir kez daha kazınacaktır: "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
Düşmanlar ne kadar çok olsa da CHP´nin yeniliğine rağmen "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
Herkes bunu böyle bilsin ona göre davransın.
Sağlıcakla kalın!
