Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

TAHSİN ERASLAN


YUNUS EMRE ve TÜRKÇE YIL -9-10-

Ünlü halk şairimiz ve düşünürü Yunus Emre, yaklaşık 800 yıldır aramızda yaşamaktadır.


Anadolu’nun bağrından çıkan bu ulu kişi, aynı zamanda gönül adamıdır.

Çile çekerek büyümüş, az söylemiş, çok düşünmüş, erenlere karışmış yüce kişidir.

Tarihin derinliklerinden gelen ve günümüze kadar ulaşan bir sevgi pınarıdır.

Güzel duyguların adamıdır. Bambaşkadır.

Ulu nehirler misali ebediyete kadar çağıldayarak akıp gitmektedir.

Yüreği insan sevgisiyle dopdoludur. Tüm dünya seviyor.

Anadolu’nun her yerindedir.

Hümanisttir. Kardeşlikten yanadır.

Birlik, beraberlik, dirlik, kardeşlik ve insan sevgisinden yanadır.

Sevgiden, birlikten, dirlikten uzak kalmış toplumlar, çölde su misali Yunus’a nasıl da sarılıyorlar.

1240-1321. 82 yıl yaşamış.

Tarikat zincirinin Mevlana’ya kadar uzandığı sanılmaktadır.

Mevlâna Hüdâvendigâr bize nazar kalalı

O’nun görklü nazarı gönlümüz aynasıdır.”

demiştir.

Moğol istilasının önünden kaçan erenler sayesinde,

Anadolu insanı gönül gönüle vermiş,

şirazesi kopmuş sayfalar gibi dağılmaktan kurtulmuştu.

Her milletin manevi tabibi vardır belki de.

Bizimkiler de bellidir kimler olduğu.

Anadolu’yu, Rumeli’yi erenler hazırladı.

Adımız miskindir bizim/

Düşmanımız kindir bizim/

Biz kimseye kin tutmayız/

Kamu âlem birdir bize.”

Mesaji milli olduğu kadar evrensel de.

Güneş ışığı nasıl ki eksilmezse.

Sevgisi dalga dalga genşleyip büyüyerek gelişmiş, genişlemiştir denizdeki dalga misali.

Silahı kalptir. Kalbe hitabeder.

Kalbinin vuruşları, uzaklardan duyulan umut davulu gibi yurdu baştanbaşa kaplamıştır.

Bu sesi duyup da ona ayak uydurmayan kalmamıştır.

Yoluna düşmeyen kalmamış. Bozklırın ortassında bir ocak tütüyordu.

Bütün çiğlikler orada kayboluyor, oraya gelenler pişiyor. Ham iken pişiyorlar.

YUNUS ile bitirelim:

“Yunus bu sözleri çatar/Sanki balı yağa katar/Halka metaını satar/Yükü gevherdir, tuz değil.

Keleci bilen kişinin/Yüzü ak ede bir söz/Sözü pişirip yiyenin/İşini sağ ede bir söz.

Söz ola kese savaşı,/Söz ola bitire işi,/Söz ola ağılı aşı,/Bal ile yağ ede bir söz.”

******

Yunus da Karacaoğlan gibi aramızda yaşıyor.

Karacaoğlan gibi tüm Anadolu, sahiplenmiş Yunus’u. Balkanlar bile.

Derviş, nefsini yenmiş, dünyaya tamah etmekten kurtulmuş olandır.

Dövene elsiz gerek/Sövene dilsiz gerek/Derviş gönülsüz gerek/Sen derviş olamazsın.”

                    *

Allah’a bağlılığı, kuru şekilde değil, yapıcı, bağlayıcı ve sevgiye götüren bir özellik taşır.

Dünyaya bir vazife için geldiğini bilir:

”Beni bunda veribiyen (gönderen)/Bilir ben ne işe geldim/Kararım yok bu dünyada/Giderim yumuşa (hizmete)geldim.”

                    *

Türkçe, Yunus sayesinde en güzel şeklini almış, zafere ulaşmıştır.

Dilimizin milli sesini, milli çehresini ve dehasını o devirde en iyi aksettiren sanatçıdır Yunus.

Türkçe’nin edebiyat dili olmasında katkısı büyüktür. Anadolu’nun ta kendisidir.

Türk-İslam medeniyetinin zenginliklerini taşır. Zorlama yoktur. Türkmen dili denebilir. Yunus, Türkmen Kocası’dır.

Öztürkçe, arı, duru, yalın, yapmacıksız, süssüz, pürüzsüz, herkesin anladığı Türkçe konuşmuştur.

O nedenledir ki belki de yıllarca unutulmuyor. Yazılı kaynak olmasa bile dilden dile, kulaktan kulağa yayılıp gidiyor.

Süslü, yabancı sözcük ve terkiplerle dolu, karışık kuruşuk konuşanlar, daha doğrusu konuştuğunu sananlar, zamanla unutulmuşlardır. Karacaoğlan, Yunus niye unutulmuyor?

Bir başka üzücü nokta da şurası değil midir? Arapça’yı Türkçe, Farsça’yı da Arapça saymak…

                    *

Risalatun Nushiyye ve 200 sene sonra meydana getirilen elyazması Divan’ı vardır.

Yaklaşık 304 şiirinden 250’si bestelenmiştir.

Batı’nın sevmesinin nedeni hümanizmasındandır/insancıllığıdır.

Bir kumaşın 2 yüzü gibi, bir yüzüyle Türk, bir yüzüyle insanlığa açıktır:

Sen sana ne sanırsın/Ayrığa da onu san/Dört kitabın manası/Budur eğer var ise.”

Yetmiş iki milleti bir tutmayan da olsa isyan etmiş sayılır.

Yetmiş iki millete bir gözle bakmayan şer’in evliyasıysa, hakîkatte âsidir.”

                    *

Şuh dilli Yunus ile bitirelim:

“Biz dünyadan gider olduk/

Kalanlara selam olsun,/

Bizim için hayır dua/

Kılanlara selam olsun.

Ecel büke belimizi/

Söyletmeye dilimizi/

Hasta iken halimizi/

Soranlara selam olsun.

Tenim ortaya açıla/

Yakasız gömlek biçile/

Bizi bir âsan vechile/

Yuyanlara selam olsun.                                                                                                                                                    

Selâ verin kastımıza/

Gider olduk dostumuza/

Namaz için üstümüze/

Duranlara selam olsun.

Eceli gelenler gider/

Hepsi gelmez yola gider/

Bizim halimizden haber/

Soranlara selam olsun.

Derviş Yunus söyler sözün/

Yaş doludur iki gözün/

Bilmeyen ne bilsin bizi/

Bilenlere selam olsun.”

 

HOŞÇAKALINIZ…

 

 

 

 

 

 

 

23.5°