Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, her yıl olduğu gibi bu yıl da otistik çocukları unutmadı ve onlarla özel bir gün geçirdi.
Otizme dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen programda Kırıkkale Özel Eğitim Uygulama Merkezini ziyaret eden Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kırıkkale İl Başkanı Ali Gençtürk ve Teşkilat Üyeleri, merkezde eğitim gören çocuklara boyama kitabı ve boya hediye ettiler.
NİSAN AYI OTİZME FARKINDALIK AYIDIR
Birleşmiş Milletler tarafından Nisan ayının Dünya Otizm Farkındalık Ayı olarak ilan edilmesiyle birlikte bu Otizm konusuna daha da hassasiyetle yaklaşan Ülkü Ocakları, ülke çapında gerçekleştirdiği faaliyetlerle Otistik Çocukları yalnız bırakmıyor. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kırıkkale Teşkilatı geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği ?Farkındalık? programlarına bu yıl da Kırıkkale Özel Eğitim Uygulama Merkezini ziyaret ederek devam etti. İl Başkanı Ali Gençtürk, Teşkilat Üyeleri ve üniversiteli gençlerden oluşan Kırıkkale Ülkü Ocakları üyeleri merkezde eğitim gören çocuklara boyama kitabı ve boya hediye ettiler.
?BİLİNÇLİ AİLELER BİLE 27 AYDAN SONRA FARK EDEBİLMEKTEDİRLER?
Gerçekleştirilen programda Otizme dikkat çekilirken, otistik çocukların durumları ve bu çocuklara sahip olan ailelerin sosyal hayatları gündeme getirildi. Ayrıca otistik çocuklar için devlet tarafından yeterince ortam hazırlanmadığı da vurgulandı. Gerçekleştirilen faaliyeti değerlendiren Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kırıkkale İl Başkanı Ali Gençtürk, ?Birleşmiş Milletler tarafından Nisan ayı ?Dünya Otizm Farkındalık Ayı´ olarak ilan edilmiştir. Otizm sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını engelleyen bir rahatsızlıktır. Ne yazık ki ülkemizde otistik çocuklarımızın tanımı bile tam olarak yapılamamıştır. Anne karnındayken tespit edilemeyen bu hastalığı bilinçli aileler bile 27 aydan sonra fark edebilmektedirler? dedi.
?OTİZM BİR HASTALIK DEĞİL, FARKLILIKTIR?
Gençtürk, Türkiye´de 600 bin civarında otistik çocuk olduğunu belirtirken, her geçen yıl bu oranın giderek yükseldiğine dikkat çekti. Gençtürk, otistik çocuk sahibi olan ailelerin sosyal hayatlarının da olmadığını belirtirken, ailelerin hasta olduğunda çocuklarını emanet edebilecekleri bir kurumun olmadığının da altını çizdi. Gençtürk sözlerine şöyle tamamladı: ?Sosyal hayatın yanı sıra ailelerin herhangi bir sağlık problemiyle karşılaştıklarında çocuklarını bırakabilecek bir yer bulunmamaktadır. Bunun için özel bir kuruluşun devlet tarafından açılması gerekmektedir. Otistik çocuk sahibi ailelerin kamu kuruluşlarında pozitif ayrıma tabi tutulmaları gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki otizm bir hastalık değil, farklılıktır. Otizmin farkında olmalıyız onların yanında olmalıyız.? (Ülkücümedye)