Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma
Hikayeyi bilirsiniz.. Bazen dile getirilir. Benimde bugün konu edinmemin nedeni, "siyasi yılan" Ahmet Davutoğlu´nun, "MHP´nin oylarını ben alacağım" yönündeki basına yansıyan beyanı..
Şimdi hikayeye geçelim..
Zamanın behrinde bir köyde muhtarlık seçimi yapılacakmış.. Ahmet ve Mehmet adlı iki aday 100 seçmeni olan köyde muhtarlık için yarışacakmış..
Seçim öncesi adaylar vaatlerde bulunup, seçimi kazanmaya çalışıyorlarmış.. Köy ahalisinden her kim, adaylardan Ahmet ağayı görse birazda mukallitlikten olsa gerek, "benim oyum kesin sana" diyormuş.. Aday da, bunları duydukça keyiften dörtköşe oluyormuş!
Öyle ki, seçimi kazanacağına eyiden eyiye inanmaya başlamış...
Neyse, seçim zamanı gelmiş.. Oylar verilmiş, sandıklar açılmış.. Seninki 1 oy alırken, rakibi 99 oy almış..!
Adam kaybetmiş kaybetmesine de.. İşin enteresan yanı kimi görse o tek oya sahip çıkarak "o oy benim" diyormuş... Karısının, kızının, oğlunun bile rey´ini alamayan muhtar adayı artık dayanamamış ve çıkışarak "yahu o tek oy sizin de benim kendime verdiğim oyum hani nerede?" diye köylüye sitemler etmiş!
Meselden hareketle, "stratejik çukurluğun" merkez üssü olup, Başbakanlığı döneminde Türkiye´nin başına türlü belalar saran "serokcan amet", değil MHP´nin tek oyunu almak, karısının bile oyunu alamaz!
Ancak istisna olarak alsa alsa, her türden bölücü-yıkıcılar ve bazı menfaatçı devşirmeler ile 15 Temmuz sonrası her sıkıştıklarında olduğu gibi bir kez daha "sırlar dünyasına" gömülüp; buldukları ilk fırsatta Türkiye´nin başına yeniden bela olmayı hedefleyen fetö artıklarının oyunu alır!
Son bir hatırlatma daha yapalım.. "Serokcan Amet" seçime katılma hakkını şayet elde edemezse, bebecan ve onun; yakın geçmişteki vatandaşın biri gibi CHP´den kiralık vekil hakkı baki!
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız!
Harun KILIÇ
ANKARA
