ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞUNUN 99’UNCU YIL DÖNÜMÜ KEÇİÖREN’DE KUTLANDI

Bu kapsamda "Ankara'nın Başkent Oluşu ve Seymenler Belgeseli" gösteriminin ardından Seymenler sahne aldı.

Coşkulu gösteriler eşliğinde gerçekleştirilen kutlama programında konuşan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, "Ankara’mızın Başkent oluşunun 99’uncu yıl dönümünü kutluyoruz. Ankara’nın başkent oluşu Türkiye Cumhuriyeti devletimizin küllerinden doğuşu demektir. 13 Ekim 1923’te Ankara başkentimiz oluyor. Birçoğu ‘coğrafi konumundan dolayı Ankara başkent oldu’ diye ifade eder ama Atatürk, ‘Ben Ankara’yı geçmişi, tarihi, kültürü, medeniyeti ve Türklerin beşiği olduğu için Başkent yaptım’ diyor.” dedi.

Atatürk’ün Ankara’da Seymenler tarafından coşkuyla karşılandığını da anlatan Başkan Altınok konuşması şöyle sürdürdü: “Atatürk 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldiğinde ilk olarak Keçiören’e gelmiştir. O zaman çok çetin kış ve kar oluyordu. Dam boyu kar yağardı. Gençler, çocuklar kardan tünel açar, okullara öyle gidip gelirdi. Kar, kış, kıyamete ve soğuğa rağmen atlı ve yayaya Seymenler Dikmen sırtlarında Atatürk’ü karşılıyor. Çok sıcak, yürekten bir karşılamayla, ‘Atam seni karşılamaya geldik, bu vatan uğrunda seve seve ölmeye geldik' demişlerdir. Yiğit bir ses, güçlü bir ses, tok bir ses net bir ses ve gözlerden ateş fışkırıyordur... Emin bir duruş yüzlerden okunmaktadır. Bu da Atatürk’ü çok etkiliyor. Karşılamadan sonra Hacı Bayram Veli Camii’ne gidip namaz kılıyorlar. Dönemin Ankara Valisini ve Ankara’mızın tüccarlarını Samanpazarı’nda ziyaret ediyor Atatürk. Tüccarlar Milli Mücadele için kendi aralarında para toplayarak, ‘Paşam, vatanımız varsa malımız mülkümüz, canımız var; vatanımız yoksa hiçbir şeyimiz yok, Milli Mücadele için aramızda para topladık size bunu takdim etmek istiyoruz' diyorlar. Atatürk de toplanan paraları kayıt altında teslim aldırıyor. Daha sonra Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün olduğu Ziraat Mektebine geliyor. Karargâhtepe Mahallemizin ismi oradan geliyor. ‘Tümen’ sokağımız var. Hepsi o dönemden kalan isimlerdir. O zaman Keçiören bağ evlerinin bulunduğu yerdir. Ankara’nın dışında ıssız ve sessiz bir yer. Atatürk'e burada iki kez suikast girişiminde bulunuyorlar. Burada 6,5 ila 8 ay kadar kalıyor. Daha sonra Ulus’taki İstasyon Binasına gidiyor.”

Keçiören’de tarihi ve milli değerleri korumak için ilçedeki Çoban Mektebini Milli Mücadele Müzesi haline getirdiklerini de kaydeden Altınok, “Şu an bir müze yapıyoruz Keçiören’imize. Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele Müzesi olacak Çoban Mektebimizin bulunduğu bölge. Atatürk harekât, istihbarat, planlama ve genelkurmay karargâhı olarak Çoban Mektebini de kullanıyor. Keçiören Milli Mücadelenin doğuşundan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda önemli merkez. Atatürk Nevruzu burada kutluyor. 22 Mart 1922’de Nevruz'u şu anki Çoban Mektebinin bulunduğu alanda kutluyor. Geçmişine sahip çıkmayan Devletleri milletlerin geleceği olmaz. Bayrağımızın rengi kırmızıdır ve şehitlerimizin kanıdır. Yüzbinlerce şehit verilerek bu vatan kuruldu ve kurtuldu. Bu nedenle tarihimize, geçmişimize milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Geçmişine sahip çıkmayan devletlerin milletlerin geleceği olmaz.  Ülkemizi yaşatacak olan da gençlerimizdir. Atatürk ne diyor gençlere, ‘Cumhuriyeti biz kurduk, sizler yaşatacaksınız.’ Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.” İfadelerini kullandı.

Kutlama programına AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, AK Parti Ankara İlçe Kadın Kolları Başkanı Saliha Küçüker, MHP Keçiören İlçe Başkanı Arif Aksu, Keçiören İlçe Emniyet Müdürü Recai Akbay, Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler katıldı.