Yaşar düzenlediği basın toplantısında hükümetin bir an önce Demetevler konusunda harekete geçmesi gerektiğinin altını çizerek, “Ben 2009 yılında belediye başkanı oldum. O günden beri yetkilileri, Büyükşehir Belediyesi’ni, Şehircilik Bakanlığı’nı Demetevler konusunda görüşmelerimle bilgilendirdim. Sorunun çözülmesi için büyük uğraş verdim ama bugüne kadar bu konuda hiçbir sonuç alamadım. Bu bölge Ankara’nın yumuşak karnı. Daha küçük bir depremde 6 Şubat’ta yaşadığımız facianın benzerini Demetevler’de yaşarız. Biran önce harekete geçmeliyiz” dedi.
Demetevler domino taşları gibi yıkılır
Demetevler imarsız yapılan belki Türkiye’de betonarme tek mahalledir. Yani bir kadastro parseliyle yapılmış ve üzerine isteyen istediği kadar kat çıkmıştır. O gün binalardaki kullanılan malzemeler maalesef günümüz şartlarına uygun değil ve bugün bu binaların hangisi kontrol edilirse edilsin yeni yapılanlar hariç hiçbirinin dayanıklılık raporu alması mümkün değildir. Allah göstermesin herhangi bir deprem veya sarsıntıda bu bölgedeki can kaybımız çok olabilir. Çünkü Demetevler’deki yollar da çok dar ve binalar bitişik nizamda yapıldığı için domino taşı gibi bu binalar yıkıldığında burada kurtarma çalışması bile yapmak mümkün olmayacaktır.
7 mahalleyi 180 bin kişiyi ilgilendiriyor
Deprem felaketinin ardından yaralar sarılmaya devam ederken; Türk Milleti olarak yaşadığımız bu felaketinin ardından ülke olarak deprem gerçeği ile yüzleşmek zorunda kaldık. Türkiye bir deprem bölgesi ve bizler bu gerçekle yüzleşmek zorundayız. Deprem sonrası fay hatları, neresi riskli neresi güvenli tartışmaları sürüp giderken olası bir İstanbul depremi ile ilgili tartışmalar ve alınabilecek önlemler konuşulmaya başlandı. Ancak nispeten daha güvenli olduğu düşünülen ve 230 bin depremzede vatandaşımızın da güvenli olduğu gerekçesi ile geldiği Ankara göz ardı ediliyor. Son günlerde deprem ve yer hareketleri konusunda uzman bilim adamlarımız da Ankara ile ilgili açıklamalarda bulunmaya başladılar. Bahse konu olan ve acil dönüşmesi gereken bölge 7 mahalleden oluşmaktadır. Yani 180 bin vatandaşımızı doğrudan etkileyebilecek bir konu. 7 mahallemizi, 2 bin 350 binamızı, 44 bin 950 konut ve 7 bin 250 ticari merkezi ilgilendiren önemli bir konu ile ilgili 14 yıldır yaptığım gibi hükümeti, yetkilileri ve kamuoyunu uyarmak istiyorum.
Bakanlarla görüştüm, Cumhurbaşkanı’na mektup yazdım
Göreve geldiğimden beri ilçemizi üç ayrı Çevre ve Şehircilik Bakanı geldi. 3 bakan da Demetevler’de kentsel dönüşüm yapacağız diye söz verdi. Erdoğan Bayraktar, Mehmet Özhaseki ve Murat Kurum Demetevler’de dönüşüm sözü verdi. Hatta 2014 yerel seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanı da Demetevler’de yaptığı mitingde bu bölge kentsel dönüşümü muhakkak yapacağız ve herkese sağlıklı birer daire vereceğiz demişti. MİT arazisini ve Çamlıca Polis Lojmanlarının bulunduğu alanı rezerve alanı olarak kullanacağını söylemişti. Ben üç bakanla da görüştüm, Cumhurbaşkanına mektup yazdım, dönüşümü yapın ve MİT arazisini rezerv alanı yapın diye. Ben hiç bir zaman Demetevler’de kentsel dönüşüm yapacağım diye bir vaatte bulunmadım. Çünkü ne Yenimahalle Belediyesi ne büyükşehir belediyesinin gücü ile yapılabilecek bir iş değil. Demetevler’de kentsel dönüşüm yapılması için 5.5 yoğunluk var bunu 2.5 e indirmek lazım ki yarısının başka yakın bölgelerde konut sahibi olması sağlanmalıdır. O zaman vatandaşla da anlaşmak daha kolay olur. Burada bulunan konutların tamamı tapuludur ve devlet arazisi üzerine yapılmamıştır.
Soruna siyasi bakmıyoruz derdimiz canlarımız gitmesin
Biz Demetevler için her konuda atılacak olumlu adımı destekliyoruz bu girişime siyasi gözle bakmıyoruz. Kim yaparsa yapsın yeter ki yapsın ondan Allah razı olsun. Ben yerel yönetimlerde siyasetin arka planda olduğunu düşünüyorum. Onun için Demetevler konusunda yetkilileri göreve davet ediyorum. Bahse konu olan alanın dönüşümü devlet, büyükşehir, ilçe belediyesi ve vatandaş işbirliği ile gerçekleştirebilir.
Çok umutlanmıştım
MİT’in taşınacağını öğrendiğim de çok umutlanmıştım. Çünkü hükümet yetkililerinin daha önce hatta cumhurbaşkanının da farkında olduğu bu yapı stoğunun dönüşebileceği ihtimali doğmuştu. Ben yerel bir yönetici olarak 14 yıldır aynı noktadayım. Arzum biran evvel kalıcı bir çözüm üretilmesi. Tüm gücümüzle destek olmaya hazırız.