MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, Bülent Ecevit başkanlığındaki DSP ile kurdukları koalisyonu hatırlattı, o koalisyonun ?1980 öncesi yan yana gelemeyen toplum kesimlerini barıştırdığını? söyledi
MHP, 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyona kapattığı kapıları, 1 Kasım seçimi öncesinde açtı. Artan terör olaylarına işaret eden MHP yönetimi, tüm toplumu kucaklayacak, geniş tabanlı bir hükümet kurulması gerektiğini vurguluyor. MHP´nin teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Şefkat Çetin, HABERTÜRK´ün terör olayları ve MHP´nin seçim sonrası izleyeceği politikalara ilişkin sorularını yanıtladı. Çetin´in açıklamaları şöyle:
BİRLEŞTİRMEYE YETMEDİ:
Toplumumuzdaki güven duygusunun ve moral değerlerin yıpratılmasında, ayrıştırıcı ve ötekileştirici üslubuyla AKP zihniyetinin rolü büyük. Düşünsenize, geçtiğimiz hafta Milli Takım´ımızın elde ettiği büyük başarı dahi bizleri birleştirmeye yetmedi.
HÜKÜMET KURULMALI:
Başkanlık sevdasındaki Saray´ın ve hesap sorulmasından korktukları için iktidar gücünü paylaşmak istemeyen kadrolarının yeni bir seçimi daha dayatma lüksleri kalmadı. 1 Kasım sonrası mümkün olduğunca geniş tabanlı ve milletin tamamını kucaklayacak bir hükümet derhal kurulmalıdır. MHP, sandık iradesi birden fazla partinin bir araya gelerek hükümet kurmasını gerektirdiği takdirde sorumluluktan kaçmayacaktır. Her türlü etnik ve mezhep ayrımından uzak, eşit vatandaşlık esasına dayanan, Türk kimliği etrafında bütün insanlarımızı sarıp sarmalayacak, yaraları saracak bir hükümet için biz hazırız.
YAN YANA GELEMEYEN:
Daha önce kurduğumuz koalisyon, 1980 öncesinde yan yana gelemeyen kesimlerin barışmasında etkili oldu. Biz yukarıda el sıkışırsak, aşağıda millet kucaklaşabilir. Genel başkanın söylediği gibi, PKK´yla ilişkisini kesmeden HDP´yle yan yana gelemeyiz, bunun dışındaki partilerle 1 Kasım sonrası 4 ilke doğrultusunda koalisyon kurabiliriz.
TERÖR SALDIRILARI:
?AKP hükümetleri, ülkenin geleneksel değerleri ve tecrübeleri yerine İhvan ve Müslüman Kardeşler çizgisinde bir politik çizgiyi takip etmeye başladığı günden bu yana ülkemiz tehlikeli sularda yol alıyor. AKP önderleri, Turuncu Devrim´lerle sarsılan Arap dünyasındaki radikal İslami örgütlerle kendilerini özdeşleştirmekten çekinmedi. Türk milletinin bin yılı aşkın bir zaman aralığında geliştirdiği Anadolu Müslümanlığı yerine siyasallaştırdıkları devrimci İslam anlayışı bu dönemde baş tacı edilerek Türkiye´ye sokuldu. Bu kadronun belirlediği Türk dış politikası, El Kaide ve IŞİD gibi bütün dünyada İslam dinini terörle özdeşleştiren örgütlerle girdiği tehlikeli ilişkilerle Türkiye´yi tehdide açık hale getirdi.?
?SIRA TÜRKİYE´YE GELİYOR´:
?Artan terör olayları, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İslam ülkelerindeki istikrarsızlaştırma ve kaos planının bir parçasıdır. Kutuplaşma, kaos, çatışma ve terörün sıradanlaşmaya başlamasından anlaşılmaktadır ki, sıra yavaş yavaş Türkiye´ye gelmektedir. Ortadoğu´dan alışık olduğumuz büyük patlamalar ve can kayıpları Türkiye için kabul edilir bir durum değildir. Ordusuna kumpas kurulan, emniyet teşkilatı darmadağın edilen, istihbaratı siyasallaştırılan bir ülkede terörle gerçek manada mücadele edilmediği yaşanan acı olaylarla şimdi apaçık ortaya çıkmıştır.?
Saliha Çolak - Habertürk