Tarih: 30.03.2016 14:57

Çevre Bakanı´ndan İzmir Projeleriyle İlgili Çed Açıklaması

Facebook Twitter Linked-in

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu´nun İzmir Körfezi Tarama Projesi ve Katı Atık Bertaraf Tesisi projeleri için ÇED raporlarının verilmediği, Ankara´da bekletildiği eleştirilerine yanıt verdi. Bakan Sarı, iki proje için de olumlu mesaj vermedi, "ÇED raporlarımız bazen kamuoyuna anlatıldığı gibi çok kısa zamanda alelacele verilmiş kararlar değildir" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, İzmir´de Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi´nde ´Gediz Havzası Arıtma Çamuru Yönetim Planının Hazırlanması Projesi´ çalıştayına katıldı. Proje Koordinatörü Prof Dr. Ayşe Filibeli, projenin Gediz Havzası için çok önemli olduğunu, arıtma çamurunun çimento fabrikalarında, kireç tesislerinde, tuğla fabrikalarında ve termik santrallerde kullanılması için çalışacaklarını, yeni uygulamalar ve yaklaşımları inceleyeceklerini söyledi.

?BELEDİYELERİN YÜZDE 69´UNUN ATIK SUYU ARITILIYOR"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sarı, 2015 yılı sonu itibariyle belediyelerin yüzde 69´una atık su arıtma hizmeti verdiklerini, 2017 yılında bu oranı yüzde 80´e çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, belediyelerin atık su arıtma enerji giderlerinin yüzde 50´sini karşıladıklarını anlattı. Sarı, şöyle konuştu:

?Hava, su ve toprak kirliliği, iklim değişikliği siyasi sınır tanımıyor. Çevreye yönelik bu tehdidi görmek ve çevre sorunlarının üzerine titiz bir şekilde gitmek hepimizin görevidir. 2015 yılı sonu itibariyle belediyelerimizin yüzde 69´una atık su arıtma hizmeti veriyoruz. 2017 yılında bu oranı yüzde 80´e çıkarmayı, 2023 yılında tüm belediyeleri atık su arıtma tesisine kavuşturmayı hedefledik. Atık su arıtma enerji giderlerinin yüzde 50´sini karşıladık. Bunun için geçen yıl 156 milyon lira ödeme gerçekleştirdik" dedi.

SU HAVZALARININ TEMİZLİĞİ İÇİN 286 MİLYON LİRA KREDİ VE HİBE DESTEĞİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sarı, su havzalarının temizliğine yönelik çalışmalarda Gediz´e öncelik verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

?25 su havzası için öncelik çalışması yaptık. Çalışmamız sonucunda toplam tarımsal üretimin yüzde 10´unun sanayinin yüzde 15´in karşılayan Gediz, öncelikli havzalar arasında yerini aldı. Kirlilik önleme eylem planımızı hazırladık. Bunun için 286 milyon liralık kredi ve hibe desteği sağladık. Turgutlu ve Manisa atık su arıtma tesislerinin inşaatı başladı. Alaşehir projelendirildi. Uygulanabilir bir arıtma çamuru projesi hazırlanacak. Gediz Havzası´nın yaşanabilir olmasında tüm vatandaşlarımızın sorumluluğu var" dedi.

?GECİKME BİZDEN DEĞİL FİRMADAN"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sarı, çalıştayın açılış konuşmasını yaptıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu´nun "Kim ne diyorsa o şekilde yapacağım. Hangi teknolojiyi istiyorlarsa kuracağım. ´Yanağında bir beni eksik´ diyorlarsa bir de ´ben´ koyduracağım" dediği katı atık bertaraf tesisine ÇED raporunun verilmemesi konusunda şöyle konuştu:

?ÇED raporlarımız bazen kamuoyuna anlatıldığı gibi çok kısa zamanda alelacele verilmiş kararlar değildir. Altyapısında çok detaylı teknik çalışmalar vardır. Bu çalışmaların büyük bir çoğunluğu da üniversitelerimizin bize verdiği raporlar sonucunda gerçekleşir. İzmir katı atık değerlendirme ve bertaraf tesisinin ÇED raporunun bekletilmesi noktasında İzmir´de bir görüş var. ÇED raporumuz 25.02. 2015 tarihinde bakanlığımıza dosya halinde sunuldu, 23. 03. 2015 tarihinde halkın katılımı toplantısı düzenlendi. Komisyon üyelerinden ÇED raporunu 06. 04. 2015 tarihine kadar hazırlamaları talep edildi. Komisyondan gelen görüşler çerçevesinde hazırlanan özel format 03.07. 2015 tarihinde yeterlilik sahibi firmaya verilmiştir. Ancak bugüne kadar bunun altını çizerek söylüyorum bakanlığımıza ÇED raporu sunulmadığından projeye ilişkin inceleme değerlendirme komisyonu toplantısı yapılamamıştır. Eğer rapor yetkili firma tarafından bize sunulursa değerlendirilir ve görüşlere sunulur."

?HERHANGİ BİR KURUM OLUMSUZ GÖRÜŞ VERİRSE ÇED´İ OLUMSUZ VERİYORUZ"

Bakan Sarı, katı atık bertaraf tesisi konusunda Orman ve Su İşleri Genel Müdürlüğü´nün olumsuz raporuna dikkat çekerek, bir kurumdan gelecek olumsuz görüşün kendi kararlarını da olumsuz etkileyeceğini belirtti. Bakan Sarı, şöyle devem etti:

?Ayrıca alanın tanımına istinaden Menemen Karagöl ve Yamanlar Karagöl muhafaza ormanları ilan edildiği belirtilerek muhafaza orman kuruluş amaçlarına aykırılık tespit edilmiş ormanlar ve ormancılık çalışmalarıyla orman halk münasebetlerinin olumsuz etkilenmesi, birinci derecede yangına has yörede yer alması nedeniyle ÇED süreci içinde henüz Orman ve Su İşleri Bakanlığı´nın nihai kararı bize bildirilmemiştir. Bu doğrultuda proje halen değerlendirme aşamasındadır. Bakanlık ÇED raporunun henüz sunulmadığından ve Orman Genel Müdürlüğü´nün projenin gerçekleşeceği alana ilişkin henüz olumlu bir görüşü olmadığından rapor beklemededir. Yetkili firma getirirse biz de değerlendirmeye alırız. Bütün kurum ve kuruluşlarımızın görüşleri doğrultusunda olumlu cevap gelirse değerlendiririz ama herhangi bir kurum bunu her fırsatta dile getiriyorum sadece İzmir için değil Türkiye´nin genelinde tüm yatırım projelerinde ÇED raporlarında herhangi bir kurumun bir tane olumsuz görüşü varsa ÇED raporunu olumsuz veriyoruz. O nedenle bütün kurumların olumlu rapor vermesi gerekiyor. Bu noktada bir rapor elimize gelsin değerlendirme komisyonunda değerlendireceğiz."

?MAALESEF ÖYLE OLMUYORö

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, yine Başkan Kocaoğlu´nun Körfez´in temizlenmesi için yapılacak tarama işlemine ÇED verilmediği eleştirisini de yanıtladı. Taramadan çıkacak malzemeyle oluşturulacak körfez geçiş adası için hidrografik ve oşinografik raporların beklendiğini, firmanın ÇED sürecinden sonra yapılması hususunda taahhütle bulunduğunu belirten Bakan Sarı şunları söyledi:

?Bu konuda da ÇED raporu sürecinin uzatıldığına dair görüş var. Bu konuyla da ilgili olarak şöyle söyleyebiliriz. Bu alan, bakanlığımız için verilen rehabilitasyon projesi kapsamında İzmir Körfezi´nde gerçekleştirilecek tarama faaliyetleri sonucu ortaya çıkacak tarama malzemesinin Çamaltı bölgesinde kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında geçici olarak dökülmesi faaliyeti, 3621 sayılı kıyı kanunu ve ilgili yönetmelik kapsamında uygun olmadığı ve ancak 3621 sayılı kıyı kanunu ve ilgili mevzuatında ada yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte bu konuda ada yapılabilir mi diye öneri var. Bunun için de su sirkülasyonuna ilişkin hidrografik ve oşinografik rapor hazırlanması gerekir. Adalar için dökülecek çamurun sızdırmazlığının nasıl sağlanacağı, dökülecek malzemenin deniz ekosistemine etkisi, ağır metal ve benzeri kirleticilerin yayılma alanı, adaların hacmi, çıkarılacak çamur miktarı, çamur kurutma yöntemleri, adalar için kullanılacak çamurun su oranı ve benzeri konularla ilgili bilimsel raporların hazırlanması öngörülmüş. Plan teklifinin genel müdürlüğümüze sunulmasıyla birlikte projenin 3621 sayısı kıyı kanunu ve ilgili yönetmelik kapsamında değerlendirileceği şeklindedir. Bize bilimsel raporların gelmesi lazım. Bu bilimsel raporlar geldiği anda değerlendirme sürecine geçilir yani ÇED sürecini yürüten firma tarafından proje kapsamında oluşturulacak yapay iki adanın yer alacağı kesimle ilgili hidrografik ve oşinografik çalışmanın ÇED süreci içinde yapılmadan ÇED sürecinden sonra yapılması hususunda taahhütle geçilmesi yönünde bilgi verilmiş. Maalesef o öyle olmuyor. Onu gerekli teknik açıklamalarını bize yapmaları gerekiyor. ÇED sürecinin uzun olmasının nedeni kesinlikle bakanlığımızdan kaynaklanan bir husus değil ÇED raporundaki eksikliklerin tamamlanmamasından kaynaklanan bir husustur. Eksiklikler tamamlanıp ÇED raporu bakanlığımıza sunulmasına müteakip inceleme değerlendirme komisyonu toplanacak ve ÇED raporu değerlendirilecektir."

 

/resimler/2016-3/30/1502567485300.jpgSÖZ VERİLMEMESİNE BELEDİYEDEN TEPKİ

Çalıştaya katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, çevreye en büyük yatırımı yapan ve atık su arıtması konusunda uzman olan belediyeye teşekkür edilmesi gerekirken söz hakkı bile verilmemesine şu sözlerle tepki gösterdi:

?Arıtma tesislerinden çıkan atıkların ne olduğunu bilen, çevreye en çok yatırım yapan kuruluşuz. Çevre Bakanlığı´nın bir toplantısı oluyor. Biz, atık suda tecrübeliyiz. Bize böyle bir toplantıda söz verilmiyor. Bu tuhaf bir durum. Bizim bilgimiz becerimiz var. Çevre Bakanlığı´nın bize teşekkür etmesi lazım ama söz verilmiyor. Tek taraflı konuşuyor. Konuları çok iyi bilmeyebilir. Eline verilen notları bile doğru düzgün okuyamıyor. Önemli olan nokta Türkiye´de çevre konusunda en başarılı çalışmaları yapan belediyeye söz verilmiyor ve tek taraflı konuşuluyor."

/resimler/2016-3/30/1503266704671.jpg

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —