Yenimahalle Belediyesi, Çiğdemtepe Yenimahalle Evi’nde Yaşam Sanatları Derneği ile ortaklaşa “İçime Ata Ata” adlı atölye çalışması düzenledi.
Dr. Psikolojik Danışman Ayşe Şule Çağlar tarafından verilen çalışmaya, Yenimahalleli kadınlar yoğun katılım gösterdi.
Neden içimize atıyoruz?
Nefes egzersizleriyle başlayan atölye çalışmasında, dilden dökülmeyenler bedenden dökülüyor diyen Çağlar, “Kadın psikolojisinde kadınlar duygu, düşünce ve deneyimleri ifade edemeyerek içine atıyor ve kendilerini susturuyorlar. Kişi kendini susturunca ilişkisinin daha iyi gideceğini sanıyor” dedi.
Konuşmasında Neden içimize atıyoruz? Sorusuna da cevap veren Çağlar, İlişkiyi bozmama, reddedilme korkusu, terk edilme korkusu, yargılanma korkusu, sosyal kaygı, insanları hoş tutma, güvensizlik ve düşük kendine güven gibi durumların buna sebep olduğunu vurguladı.
“Beden kayıt tutar”
Dilden dökülemeyenlerin bedenden döküldüğüne de vurgu yapan Dr. Ayşe Şule Çağlar, “Dil sussa da duygu, beden, zihin susmaz; sorunu yok saymaz, görmezlikten gelmez. Araştırmalar bize sükutun her zaman altın olmadığını, psikolojik ve fiziksel bedeller ödettiğini söylüyor” diye konuştu.
Katılımcılara içine atmanın fiziksel bedellerini anlatan Çağlar, “Her türlü duygu ve düşüncemizin bedenimizde bir karşılığı var. İçimize atılanlar bize fiziksel bedeller ödetiyor. Bunlar; %14 daha fazla damar sertliği/felç, kronik ağrı, fibromiyalji, migren, iskelet kaslarında ağrılar, yeme bozuklukları, kanser, adet bozuklukları, sindirim sorunları ve deri döküntüleri. Şunu unutmayalım; beden kayıt tutar. Gerçekten nasıl hissettiğimizi anlamak istediğimizde; nefes alışımıza, yüzümüzün gerginliğine, sesimizin tonuna ve içimizdeki çarpıntılara bakmamız gerekir” dedi.