Kentte geçen yıl düzenlenen operasyonun ardından açılan 89 sanıklı FETÖ/PDY davası kapsamında cumhuriyet savcısına ifade veren gizliği tanığın anlattıkları, 15 Temmuz´daki darbe girişimi sonrasında FETÖ´nün Eskişehir´deki yapılanmasına adeta ışık tuttu.
"Eskişehir?de Fethullah Gülen cemaati iki ayrı yönetime bölünmüş yapıdadır. Osmangazi Üniversitesi tarafına bir eyalet imamı, Anadolu Üniversitesi tarafında da ikinci bir eyalet imamı görevlidir." ifadelerini kullanan gizli tanık, şunları kaydetti:
"Eyalet imamlarının altlarında yardımcıları olan, aynı zamanda tüm parasal işlerin takibini, kaydını yapan kişiler mevcuttur. Toplanan paraların gayriresmi muhasebesini yapan kişiler vardır. Yani daha doğrusu paralar muhasebe işine bakan kişiler tarafından bizzat toplanmaktadır. Eskişehir´de bu şekilde Anadolu ve Osmangazi üniversiteleri iki eyalete bölünmüştür. Her bir eyaletin başında bölge imamı vardır. Her bir bölge imamının altında da dörderli gruplardan oluşan küçük bölgeler vardır. Bu bölgelerin başında da bölge imamları vardır. Bu bölge imamları eyalet imamlarına bağlı çalışırlar. Kentte, büyük ve küçük bölge imamlarının sayısı 25 civarındadır. Bu imamlar toplanan paralardan maaş almaktadırlar.
Ayrıca, cemaate ait şirketler üzerinden bu kişiler sigorta ettirilmektedir. Bu kişilere aylık 45 bin lira civarında maaş verilmektedir. Ben cemaati tanıdığımda iyi niyetli, ihtiyaç sahibi kişilere yardımcı olan bir kurum olarak tanıyordum. Son gelişmeler ve alınan tavırlar karşısında böyle olmadığını anladım. Ben uzun süredir cemaatle ilgili bilgi sahibiyim. Eskişehir´de bildiğim kadarıyla cemaat içinde aktif olarak bulunan kişiler halen aktiftir. Bu süreçte bazı görev değişimleri olmuştur."
Gizli tanık, okumak için kente gelen üniversite öğrencilerini kazanmak amacıyla da çalışma yapıldığını, bu öğrencilerin örgütün kentteki yurtlarına ve öğrenci evlerine yerleştirilmesinin amaçlandığını bildirdi.
"Bayanların kaldığı yurt ve evler içinde ev ablaları vardır"
FETÖ´nün, Anadolu´nun çeşitli bölgelerindeki dershane ve okullarındaki öğrencilerle irtibata geçildiğini aktaran gizli tanık, Eskişehir dışındaki herhangi bir ilde cemaate ait okul ve dershanelere giden öğrenciler kentteki bir üniversiteyi kazandıklarında durumunun ilgili imamlara iletildiğini belirtti.
Gizli tanık, şu bilgileri verdi:
"Bunun üzerine görevlendirilen kişiler, öğrencinin bulunduğu yere kadar gidip öğrenci ve ailesi ile görüşme yapmakta ve Eskişehir´de cemaate ait yurtlarda ve öğrenci evlerinde kalmaları sağlanmaktadır. Ayrıca, üniversite kayıt tarihlerinde görevlendirilen kişiler gar, otogar ve üniversite kampüsleri civarlarında gezerek öğrencilerle irtibat kurmakta, kendilerine barınabilecekleri yurt ya da ev temin edilebileceği söylenmekte, kayıt işlemleri sırasında bu kişiler esnaftan alınan araçlarla getirilip götürülerek güvenleri kazanılmaktadır. Cemaat mensupları, öğrencileri yurt ve evlerde kalmaya ikna ederken, yurt ve ev ücretini verememeleri durumunda kendilerine burs verileceği söylenerek, ikna edilmektedir. Yurt ve evlerin masrafları, öğrencilerden alınan ücretler ve esnaftan ´himmet´ adı altında toplanan burs paralarından karşılanmaktadır.
Burs verilen üniversite öğrencilerine ise ortaokul ve liseye giden öğrencilere iyi oldukları konularda ders vermeleri istenmektedir. Cemaate ait her yurtta, öğrenci evinde ve okuma evlerinde sorumlu müdürler vardır. Her evin ya da yurdun müdürü bir alt bölge imamına bağlı çalışır. Bu müdürlere ´ev abisi´ de denilmektedir. Aynı şekilde bayanların kaldığı yurt ve evler içinde ev ablaları vardır. Bu müdürler genellikle kod ismi kullanmaktadır. "Abiler ve bölge imamları" evlerde ve yurtlarda Fetullah Gülen´i sevmeleri için sohbetler yapmaktadır."
"Cemaatte görevli kişiler düzenli belge temizliği yapar"
Gizli tanık, cemaate para yardımı yapan esnaf ve iş adamlarının mütevelli olarak tanımlandığına dikkati çekerek, Eskişehir´de yaklaşık 200 kadar mütevelli iş adamı bulunduğunu anlattı.
Ayrıca, yaklaşık 150 işçi mütevelli, 100 civarında da memur mütevelli bulunduğu bilgisini paylaşan gizli tanık, şunları bildirdi:
"Eyalet imamı, kendisine bağlı mütevelli iş adamlarına her yıl için toplamaları gereken himmetin oranını bildirmektedir. Bu miktar, her kişinin maddi gücüne göre değişmektedir. İşçi ve memurlar için ise ayrı birer kişi vardır. Bunların vereceği miktarı da bu kişiler belirlemektedir. Eyalet imamının bir altında bulunan, gayriresmi olarak muhasebe işlerine bakan kişi ise iş adamı mütevellilere giderek parayı elden tahsil eder. Bazı mütevelliler nakit para verdikleri gibi, bazıları ise çek, senet olarak himmet ödemektedir. Ayrıca, bazıları himmetlerini arsa ya da tarla olarak ödemektedir. Bu durumda tapu, ilgili kişide kalmakta ancak cemaat arsayı mülk olarak, üzerine yurt, okuma salonu yapmak suretiyle kullanabilmektedir.
Muhasebeciler, topladıkları her kuruşu kayıt altına almaktadır. Bütün bu kayıtlar her yıl olduğu gibi, genel olarak muhasebe işlerine bakan kişide toplanır. İlgili kişiden sorulduğunda hesap verebilecek, çok açık şekilde kayıtlar tutulmaktadır. Bu kayıt ve belgeler genellikle cemaate avukatlık yapan, cemaate mensup avukatların bürolarında tahsis edilen bir odada tutulmaktadır. Önce fiziki ortamda kayıtlar tutulmakta ancak belirtilen yerlerde bilgisayar kayıtlarına geçtikten sonra da bildiğim kadarıyla fiziki kayıtlar imha edilmektedir."
"Adil Gerçek" kod adlı gizli tanık, "Kayıtların olduğu yerler çok gizli tutulmaktadır. Cemaatte görevli kişiler son gelişmelerden sonra ve daha önce de düzenli olarak belge temizliği yapar. Cemaatte görevli bir kişi ´aramacı/taramacı´ tayin edilerek, cemaatte görevli kişilerin evlerine gidip detaylı arama yapmakta, cemaat mensuplarının kimliklerinin ortaya çıkmasına olanak verebilecek, cemaati sıkıntıya sokabilecek belgeler bulunduğunda imha edilmekte, ayrıca kurallara aykırı davrananlar tespit edildiğinde ise tayinleri çıkarılabilmektedir." ifadelerini kullandı.
benguturk