´KARPAL TÜNEL SENDROMU´ UYARISI

´KARPAL TÜNEL SENDROMU´ UYARISI

İZMİR Nevvar-Salih İşgören Alsancak Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Şölen Derici Eren, özellikle 50´li yaşlardaki kadınların, geceleri ellerindeki uyuşmayı dikkate almaları gerektiğini, bunun ´Karpal tünel sendromu´ndan kaynaklanabileceğini söyledi.

Uzman Dr. Şölen Derici Eren, ´Karpal tünel sendromunun´, bir ya da iki elin ilk 3 parmağını tutan ilerleyici özellik gösteren bir hastalık olduğunu söyledi. Dr. Eren, el bileğinin ortasında bulunan ve ilk üç parmağa dağılan medyan sinirin baskı altında kalması sonucu ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlük görüldüğünü vurgulayarak şöyle dedi:

"Karpal tünel sendromu; Genellikle 40- 50 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Bu sendrom, ellerini fazla kullanarak ve zorlayarak iş yapanlarda daha sık görülür. Özellikle aynı el ve bilek hareketlerini sürekli tekrarlayan kişilerin hastalığıdır. Aşırı el işi yapan ev kadınları, bilgisayar kullanımı, müzik aleti çalanlar, ağır el aletleri ile çalışanlar, titreşimli el aletleri kullanan teknisyenler gibi mesleklerde görülme oranı yüksektir. Bunların dışında şeker, tiroit hastalıkları, romatoid artrit (eklem iltihabı), aşırı şişmanlık gibi durumlar ile hamilelikte de sık görülür."

"AĞRILARI GECE UYKUDAN UYANDIRIR"

Karpal tünel sendromunun ilk bulguları olarak, parmaklarda uyuşma, karıncalanma ve his bozukluğu olduğunu söyleyen Eren şu bilgileri verdi:

"Elde, parmaklarda ve kola yayılan ağrılar olur. Bu sorunlar geceleri daha fazla görülmektedir, hatta kişileri uykusundan uyandıracak derecede rahatsız edici olabilir ve uyku bozukluğuna yol açabilir. Ellerini sallayarak, sıkıştırıp ovalayarak rahatladıklarını ifade ederler. Yine ellerini zorladıkları işlerde (sıkma, temizlik gibi) ağrı ve uyuşukluğun arttığını söylerler. Ağrı ve uyuşukluk bazen kola, omuza ve boyuna kadar yayılır. İlerleyen dönemde kuvvet kaybı ve avuç kaslarında erime ortaya çıkar. Muayene ve EMG testi ile büyük oranda kesin tanı konulabilir. Hafif vakalarda medikal tedavi ve gece istirahat bileklikleri ile hastalarda rahatlama olabiliyor. Daha ileri vakalarda ise daha fazla zaman geçirmeden yani sinir harabiyeti daha fazla artmadan cerrahi tedavi önerilmektedir. Böylece sinir üzerindeki bası ortadan kaldırılarak sinir üzerindeki harabiyette daha fazla ilerlemeden duracaktır."