Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Kayıp göçmen veya mülteci çocuklar sorununun boyutu ve önemi konusunda farkındalık yaratmak istiyorum. Bu çocuklar savunmasızdır ve şiddet, cinsel istismar, insan ticareti, sömürü ve ölüm gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır. Hükümetler, bu çocukların korunması ve gerekli bakımın sağlanması için harekete geçmelidir.” dedi.
Bakan Derya Yanık, New York’ta gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu (KSK) 66’ncı oturumun “İklim Değişikliği, Çevre ve Afet Riskini Azaltma Politikaları ve Programları Bağlamında Kadın-Erkek Eşitliğini ve Tüm Kadın ve Kız Çocuklarının Güçlendirilmesini Sağlamak” başlıklı genel tartışmalar bölümünde bir konuşma gerçekleştirdi.
Bakan Yanık, bu yılın ana temasının, daha fazla ertelenemeyecek küresel bir sorunu ele almak olduğuna dikkati çekerek, iklim değişikliğinin kadınları ve kız çocuklarını orantısız bir şekilde etkilediğini söyledi.
Kadınların, gıda ve beslenme güvenliğinin yanı sıra toprak, su ve doğal kaynakların korunmasında da güçlü bir rol oynadığını vurgulayan Yanık, “İklim değişikliği, çevre ve afet riskinin azaltılması politikaları kadınların ve kız çocuklarının özel ihtiyaçlarını dikkate almalı ve insan haklarını merkeze almalıdır. İklim adaletsizliğinin ana sonuçlarından biri iklim göçüdür. Ne yazık ki, pek çok mülteci, korkunç göç koşulları, barınma ve gıda eksikliği nedeniyle hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya” dedi.
“ Hükümetler harekete geçmelidir”
Türkiye’nin, din, mezhep ve etnik köken gözetmeksizin insani ve kapsayıcı bir açık kapı politikası izlediğini ve milyonlarca insanı “geçici koruma statüsü” altına aldığını hatırlatan Bakan Yanık, şöyle konuştu:
“Tüm kaynaklarımızı cömertçe seferber ettik ve şu anda ihtiyaç sahibi milyonlarca insana ev sahipliği yapıyoruz. Bu noktada savaş, göç ve yoksulluk nedeniyle acı çeken kadınların durumunun ele alınması gerektiğini şiddetle ifade ediyorum. Afganistan'da, Yemen'de, Myanmar'da, Bosna'da, Kırım'da, Afrika'da, Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de ve diğer ülkelerde kadınlar yıllardır savaş ve yoksulluktan acı çektiler ve bugün de çekmeye devam ediyorlar. Son gelişmelerle birlikte, Ukraynalı kadınlar da hiçbir toplumun bu durumlara bağışık olmadığını gösteren acıların kurbanı oldular. Ayrıca kayıp göçmen veya mülteci çocuklar sorununun boyutu ve önemi konusunda farkındalık yaratmak istiyorum. Bu çocuklar savunmasızdır ve şiddet, cinsel istismar, insan ticareti, sömürü ve ölüm gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır. Hükümetler, bu çocukların korunması ve gerekli bakımın sağlanması için harekete geçmelidir. Herkes için sürdürülebilir bir refah istiyorsak, iklim değişikliğinin yarattığı sosyal sorunları diğer kesişen adaletsizliklerle bağlantılı olarak ele almamız artık her zamankinden daha önemli. Bu bağlamda Türkiye, Üye Devletleri güçlü yapısal çözümlere yönelik cesur taahhütlerde bulunmaya çağırmaktadır. Bugün, yarın ve tüm dünya insanları için sürdürülebilir ve barışçıl bir çevre için çalışma zamanıdır.”
“Sıfır Atık Projesi ile yeni bir dönemi başlattık”
“Son ameliniz olsa bile ağaç dikmeyi” öğreten bir medeniyetten geldiklerini ve Türkiye’nin çevrenin korunmasına büyük önem verdiğini vurgulayan Bakan Yanık, 2002 yılından bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde bu bakış açısıyla önemli gelişmelere tanık olduklarını anlattı.
Ekonomik büyümenin yanı sıra çevresel boyutları da dikkate alan kapsamlı bir dönüşüm sürecini başlattıklarını kaydeden Bakan Yanık, “Yenilenebilir enerji, atık yönetimi ve ormanların genişletilmesi ana hedeflerimizdir. “Sıfır Atık” projesi ile hem çevreyi koruma hem de vatandaşlarımızı bilinçlendirme konusunda yeni bir dönemi başlattık. Bu projenin başarısında kadınların büyük rolü mevcut. Türkiye, Paris İklim Anlaşması'na uyum sağlarken, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon elde etmeyi taahhüt etmiştir.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye iklim sorunlarının çözümünde öncü ve etkin bir rol oynamaya kararlı”
“İklim değişikliğine karşı etkin bir mücadele, kadınların dirençli olduğu, güçlendiği ve haklarının güvence altına alındığı sağlam bir siyasi ve sosyal atmosfer gerektiriyor.” diyen Bakan Yanık, bu bağlamda Türkiye’nin, kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasında önemli ilerlemeler kaydettiğini belirtti. Türk hükümeti olarak kadın ve kız çocuklarının eğitim düzeyini yükseltmek için öncelikli hedefler benimsediklerini ifade eden Bakan Yanık, şunları kaydetti:
“Ulusal Kalkınma Planı ve Ulusal İstihdam Stratejisi ile kadınların işgücü piyasasına katılımının güçlendirilmesi ve artırılması adına önemli adımlar attık. Kadın kooperatiflerinin etkinliğini ve yaygınlığını artıran önemli girişimler başlattık. “Türkiye'de Kadın-Erkek Eşitliğine Duyarlı Planlama ve Bütçeleme” projesi ile kadınların göz ardı edilmemesini, ihtiyaç ve sorunlarının bütçe programlarında her zaman görünür olmasını sağlamaya kararlıyız. Köklü kültüründen ve tarihinden ilham alan Türkiye'nin, Yeşil Kalkınma Girişimi'ni merkeze alarak iklim sorunlarının çözümünde öncü ve etkin bir rol oynamaya kararlı olduğunu vurgulamak isterim. Her zaman olduğu gibi kadın ve kız çocuklarının hakları gündemin birinci önceliği olacak.”