GAZZE´ye insani yardım taşıyan "Mavi Marmara" gemisine yönelik 31 Mayıs 2010 yılında İsrail askerlerince düzenlenen ve 10 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi´nin de bulunduğu 4 sanığın yargılandığı davanın 11. duruşması yapılıyor. Duruşma öncesi Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyeleri dövizler açıp sloganlar atarak İsrail´i protesto etti.
"İSRAİL´LE GÖRÜŞMELER BU DAVALARIN BİTİRİLMESİ AMACIYLA YAPILIYOR"
Davanın geldiği aşama hakkında bilgi veren Avukat Cihat Gökdemir, İsrail ile yapılan görüşmelerin davanın bitirilmesi amacıyla yapıldığını ileri sürdü. Gökdemir, "İsrail´le Türkiye arasında yapılan görüşmelerin baş sebebi bu davalardır. Türkiye´nin Mavi Marmara´dan sonra ilişkilerini kesmiş olması, özellikle batının baskısıyla iki ülkenin Ortadoğu´da yeniden normal diplomatik ilişkilere dönmesi için yaptığını sandığınız görüşmelerin birçoğu, aslında bu davaların bitirilmesi amacıyla yapılmaktadır" dedi. Türkiye vatandaşları haricinde bu davaya 37 ülke vatandaşının da dahil olduğunu ifade eden Gökmedir, "Bunların yaptıkları şikayetleri ne yapacaksınız? Bu nedenle bu tür girişimlerde bulunan, bunu ümit eden diplomatları ve bürokratları buradan uyarıyoruz; hukuki alanda bu davalara engel olucu adımlar atmasınlar" diye konuştu.
"BÜYÜKELÇİLERİ ATAMAKLA GAYRET ETMEYİN, BU İŞ BİTMİŞTİR"
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da, "Orayla ilişkileri geliştirmek isyeten ya da bu ilişkilerin gelişmesinden dolayı bir takım menfaatleri olacağı için şu son görüşmelerden dolayı sevinenlere söylüyorum; Büyükelçileri atamakla gayret etmeyin, bu iş bitmiştir. Türkiye halkı İsrail´in ne yapmaya çalıştığını iyi biliyor. PKK´nın arkasında olduğunu da biliyor. Yeri geldiğinde Türkiye askerini de vurduğunu çok iyi biliyor. Doğu Akdeniz de Mavi Marmara´yı vurduğunu da çok iyi biliyor" diye konuştu.
"CEZALANDIRICI TAZMİNAT OLSUN BİR KURUŞ OLSUN"
İsrail´in Türkiye´den özür dilemekle ders aldığını dile getiren Yıldırım, tazminat konusunda ise haksızlık yapıldığını söyledi. Yıldırım, "Sanki şehit aileleri tazminatı önemsiyormuş gibi bir hale düşürmek, haksızlıktır. Bizim asıl istediğimiz ablukanın ve ambargonun kaldırılmasıdır. Bunlar kalkmadan yapılacak her şey bu halkın gönlünde mutluluk oluşturmaz" dedi. Tazminatın veriliş şeklini de eleştiren Yıldırım, "Verilen 20 milyon dolarlık tazminat şekli bir hakaret şeklidir. İsrail diyor ki ben bir fona aktaracağım. Yahudi vakfına. Onlar da lütfedecek size paraları dağıtacaklar. Biz cezalandırıcı tazminat olsun bir kuruş olsun. Bunu istiyoruz" ifadesinde bulundu. Yıldırım, İsrail´in zaten bu şekilde kendilerine 1 milyar dolar tazminat önerisinde bulunduğunu sözlerine ekledi.
"GAZZE´YE ELEKTRİK, SU, DOĞALGAZ VERİLMEDİKÇE BİZ O TAZMİNAT MASASINA OTURMAYACAĞIZ"
Mavi Marmara saldırısında öldürülen Cengiz Akyüz´ün oğlu Furkan Akyüz de, isteklerinin ilk sırasında Gazze´ye olan ablukanın kaldırılması olduğunu belirterek, "Abluka kalkmadıkça istedikleri kadar tazminat konusunda konuşsunlar umurumuzda değil. Gazze´ye elektrik, su, doğal gaz verilmedikçe biz o tazminat masasına oturmayacağız" diye konuştu.
Duruşma olay tarihinde Mavi Marmara Gemisi´nde bulunanların tanık ifadeleriyle İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi´nde devam ediyor.