Bulanık´a 32 kilometre uzaklıkta bulunan Mollakent Köyünde, 1080 yılında yapılan kulleteyn, yörede ayakta kalan tek tarihi eser olarak nitelendiriliyor. Mollakent Köyü Cami imamı Muhammet Gürboğa, burada kılanan namazla bin yıllık geleneğin sürdürüldüğünü belirtti. En eski kulleteynin Mollakent´te olduğuna işaret eden Muhammet Gürboğa, köyde genellikle yaşlıların oturarak abdest aldıkları için kulleteyni kullandıklarını bildirdi.
Mollakent köyü Muhtarı Sami Tokuş ise kulleteyn havuzunun 4 metre genişliğinde 5.5 metre uzunluğunda olduğunubelirtti. Sami Tokuş, "Kulleteynin suyu soğuk. Yeri de serin olduğu için yazın sıcak günlerde vatandaşlar abdest almak için burayı daha fazla tercih ediyorlar. Tarihi bir yer olduğu için çevre illerden bile gelip görenler var. Arkeologlarda zaman zaman köye geliyor ve inceliyorlar. Kulleteyni gelecek nesillere aktarmak için koruyoruz" dedi.
Kulleteynin Peygamber Hz. Muhammed zamanından beri kullanıldığını hatırlatan İl Müftüsü Alettin Bozkurt ise şunlası söyledi:
"Kulleteyn dendiği zaman Peygamber Efendimizin şu hadisine işaret vardır. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; ?Su kulleteyne ulaştığı zaman artık necaseti kendinde barındırmaz.´ Yani bir su kulleteyne vardığı, miktarına ulaştığı zaman herhangi bir necaset o havuza girdiği zaman o su necis (pis) olmaz. Hem suyu içilebilir, hem de abdest alınabilir. Bu kulleteyn günümüz ölçeğiyle tarttığımız zaman eni, boyu ve derinliği 60 santimetre olan ve toplam 210 litre barındıran havuz kulleteyne ulaşmıştır sayılabilir. Herhangi bir necaset o suya girdiği zaman o su necis olmaz. Ancak 3 şekilde o su necis sayılır. Eğer öyle necaset girmiş ki rengini, tadını veya kokusunu değiştirmişse o kulleteyne ulaşan havuz necis olur. Eğer rengi, kokusu ve tadı değişmez ise necaset içinde görülse dahi su bu miktara ulaşmışsa necis değildir. Zira bu büyük bir havuz olduğundan dolayı o su necis olmaz. Kulleteyndeki suyun durgun veya akışkan olmasının değil, verilen ölçülerin tutması önemli."