ŞEHİTLERDEN GERİYE ACI HİKAYELERİ KALIYOR
Türkiye gazetesinde yer alan habere göre;Diyarbakır´ın Sur ve Şırnak´ın Cizre ilçesinde teröre karşı yürütülen amansız mücadelede çok sayıda şehit verildi. Vatan için canlarını feda eden kahramanlardan geriye acı hikâyeleri ve gözü yaşlı sevenleri kaldı. Zonguldaklı Uzman Çavuş Göksal Cin de onlardan biriydi.
NİŞANLISININ FERYATLARI YÜREKLERİ DAĞLAMIŞTI
Daha 24 yaşındaydı ve evlenmeye hazırlanıyordu Göksal. Bu yüzden Türkiye onu, iki ay önce dünya evine girmeyi planladığı nişanlısının yürek yakan feryatlarıyla tanıdı. Bayrağa sarılı tabutun başında nişanlısı Büşra Aslan, "Gelince düğün yapacaktık. Parası yoktu düğün yapmaya. Oralarda para biriktiriyordu. Ciğerim Göksal´ım. Ben ne yapacağım şimdi?" diye gözyaşı dökerken kendinden geçip, bayılmıştı.
ŞEHİT DÜŞMEDEN SAATLER ÖNCE MEKTUP YAZMIŞ
Zonguldaklı Uzman Çavuş, şehit düşmeden saatler önce anne ve babasına bir mektup yazmıştı. "Askerlik ibadet demiştin ya bana babam" diye başlayan mektup, asker ve polislere dua eden milletin göğsünü kabartırken, yürekleri de paramparça etti. Göksal´ın kanlı elbiseninin cebinden çıkan o satırlar Sur´u, Cizre´ye, Silopi´yi hainlere bırakmayan güvenlik güçlerinin ruh halini bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Şöyle diyordu Göksal; "Askerlik ibadet demiştin ya bana babam. Allah yolunda diyerek çıktım evimden. Ağlamayın şehit düşersem vatan toprağına. Buralar soğuk annem çok soğuk. Toprak bizi çağırıyor annem. Nasibim bir kurşun olur da düşersem toprağıma. Toprak bağrını açmışsa bana ağlama. Üç ay önce okuldan mezun olduğumda isteyerek ben yazdım doğu görevini. Niye diye isyan etmeyin. Benim vatanım ateşler içinde yanarken ben evimde çay içemem baba. Allah´ın izniyle bayrağımı düşürmem. Kurşundan başka bir şey varsa o da nasip olsun. Her gün bir yoldaşım toprağa düşüyor. Biz İbrahim´in askerleriyiz. Dua edin bizlere. Ferman devletin. Sur bizim. Göksal Cin, Piyade Uzman Çavuş."
Kaynak:SonDakika.com