Geçtiğimiz hafta Fatih Kuşçu imzasıyla Habertürk´te "Fatih Terim tacize savaş açtı" başlıklı bir röportaj ile spor dünyasındaki taciz ve tecavüz dile getirilmişti.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim´in sözlerinin ardından Milliyet gazetesi yazarı Atilla Gökçe de bu skandalı "Uyu medyam uyu!" başlığıyla kaleme alarak basını bu olaya duyarsız kaldığı için eleştirdi. Gökçe´nin yazısına göre yaşları 18´den küçük 11 erkek sporcuya tecavüz edilmiş.
İşte Atilla Gökçe´nin Milliyet´te yer alan yazısı;
İstanbul Etiler´de bulunan bir spor kulübünde, yaşları 18´den küçük 11 erkek sporcusuna, kulüp binasında farklı tarihlerde tecavüz etmek, onları birbirleriyle ilişkiye zorlamak ve bu anları kameraya çekip şantaj amacıyla kullanmakla suçlanan antrenör G.K. yargılama sonunda suçlu bulundu.
Hayır, yeni bir adliye haberi değil bu. Maalesef 15 Mayıs 2015 tarihli HABERLER.COM sitesinde yayınlandı. Bugüne kadar konuyla doğrudan ilgili kişilerin dışında hemen hiç kimsenin haberi olmadı, kimse de doğru dürüst ilgilenmedi.
Çağlayan´da İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi karar duruşmasında tutuklu sanık G.K. hazır bulundu, tutuksuz yargılanan kadın sanık A.Ç.Ç. ise duruşmaya gelmedi. Son karar oturumunda 11 mağdur çocuğu avukatları temsil etti. Sanık avukatları ise eylemin zorla gerçekleştirilmediğini, kamera görüntülerinin ise hukuka aykırı yoldan ele geçirildiğini iddia ederek müvekkilllerinin beraatini talep etti.
Daha sonra söz verilen sanık, 65 yaşında futbola emek veren bir antrenör olduğunu, çok büyük fedakârlıklar yaptığını, bu yargılama sürecinde annesinin öldüğünü, maddi-manevi zarar gördüğünü, çocukların da ifadelerini geri aldığını bildirdi. Beraat istedi.
GERÇEK DEĞİL POLEMİK
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi´nin verdiği kararı açıklayalım: Sanık G.K. çocuklara tecavüzden 136 yıl 3 ay hapis. Ayrıca iki çocuğa cinsel istismar suçundan kadın sanık A.Ç.Ç.´ye de 15 yıl hapis!. Yargılama süreci, kamu vicdanını tatmin edecek biçimde şimdilik sonlanmış görülüyor. Yargıtay sürecinin sonucu da beklenmeli.
Burada karardan daha şaşırtıcı ve ürpertici olan bir durum var: Medyanın ilgisizliği... Sağırlığı ya da olayı yok sayan -görmeyen- tutumu...
Ben geçen yıl yazılı basında, ya da sözlü ve görsel medyada bu olayı görmedim. Bir yıldan fazla bir süre geçtikten sonra ?futbolda çocukların korunması? projesi kapsamında Fatih Terim ve ekibinin çalışmaların gündeme getirdiğimiz için, bu karardan -ancak- haberdar olduk.
PEKİ NİYE BÖYLE OLUYOR?
Spor dünyamızdan gerçekler değil, polemikler gündemi oluşturuyor. Futbolda hakem yanlışları, antrenör taktikleri, sporcu performansları elbet tartışılacaktır da.... Çocuk istismarı ve çocukların korunmasıyla ilgili haberler de - bir zahmet - gündeme gelmelidir.
Geçen hafta meslektaşım Fatih Kuşçu ile gündeme taşıdığımız ?Tacizci antrenör firarda!? ve ?Terim futbolda tacize savaş açtı? haberleri, maalesef yaygın biçimde yok sayıldı. Sadece bir meslektaşımız (Hürriyet/Kenan Başaran) konuya yaklaşıp başka bir haber yazdı. Diğer meslektaşlarımızın çoğu olayı dedikodu boyutunda ele aldı.
Medyanın ilgisizliği, sessizliği ve tepkisizliğinin sporda bizi nerelere götürebileceğini ben görüyorum. Siz de görebiliyor musunuz?