DSP Parti Meclisi ülkemizde yaşanan iç ve dış gelişmelerin kapsamlı bir değerlendirmesini yaptı.
DSP Parti Meclisi toplantısında, ülkemizde yaşanan iç ve dış gelişmelerin kapsamlı bir değerlendirmesi yapılarak basına toplantı hakkında açıklamada bulunuldu.
Saygıdeğer basın mensupları,
Öncelikle başta vatanı ve milleti uğruna yaşamını feda etmiş şehitlerimizin babaları olmak üzere ?Babalar Günü´nü? kutluyorum. Ebediyete intikal etmiş babalarımıza Allahtan rahmet, yaşayanlara sağlıklı ve huzurlu nice seneler diliyorum.
Türkiye 15 yıldır içine düşürüldüğü sarmaldan kurtulmanın arayışındadır.
İktidar partisi öncülüğünde, meclisteki muhalefet partilerinin desteğinde getirildiğimiz bu noktada kim ne derse desin işimiz o kadar da kolay değil.
Bunlar kantarın topuzunu iyice kaçırdılar.
Ekonomi tamamen dibe vurmuş, dış ilişkilerimiz yer ile yeksan olmuş, insanların geleceğe dair umutları sönmüş, devletin temelini oluşturan ?Adalet? anlayışı tümden yok edilmiştir.
Bugün dediğinin yarın tam tersini yüzü kızarmadan söyleyebilen ve yüzsüzce savunabilen bir siyasi yapı peydah olmuştur.
İktidarıyla, meclisteki muhalefetiyle al birini vur ötekine!
Demokratik Sol Parti olarak öteden beri hep söyleyegeldik.
Tek merkezden yönetilen bir meclis yapısıyla karşı karşıyayız.
Egemen irade..( hani ?üst akıl? diyorlar ya..)
AKP´nin sürekli iktidarda, CHP, HDP ve MHP´nin sürekli muhalefette kalması üzerine stratejisini kurgulamış.
Bu partiler de, kendilerine tanımlanan görevleri şimdiye kadar gayet başarılı (!) bir şekilde yerine getiriyorlar.
Allah var, verilen görevleri yerine getirirken kayda değer bir falsoları olmadı. Yani hepsinin karneleri ?Pekiyi?.
Değerli basın mensupları,
Bunlar milletin aklıyla resmen alay ediyorlar.
Dün cebren ve hileyle devletin en mahrem yerlerine kadar girerek en önemli sırlarımıza el konulmasına izin verenler, bütün yapılanlara göz yumanlar, devletin kahraman askerleri Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpaslarla hapislere atıldığında bu davaların savcısı olanlar bugün sanki o değilmiş gibi gayet pişkin bir şekilde çark etmiş, en keskin devletçi olmuşlar.
Dün AKP´ye ağıza alınmayacak hakaretlerle saldıranlar, bugün en keskin AKP savunucusu ve hatta siyasetinin ortağı haline gelmişler.
Dün devletin Cumhuriyet Başsavcısını makamında başka bir ilden gelerek derdest edenlere karşı kapının önüne çıkmayanlar, bugün yollarda ?Adalet? aramaya koyulmuşlar.
Artık yeter! Bu kadarı da fazla.
Binlerce yıllık geçmişi olan bu millet sizlere mahkûm değildir.
Adalet elbette herkes içindir. Adalet sadece adil mahkeme kararından da ibaret değildir. Adaleti sadece Hâkimler sağlamaz.
Adaletin gücü, adil olabilme karakteri ile beslenir.
Adalet, her konuda adil olabilmeyi başarabilmişseniz anlamını bulur.
Eğer sen, yüzde 10 seçim barajının arkasına saklanıp başkalarının sırtından meclise girmeyi içine sindirebildiysen,
Eğer sen, hazineden aldığın yardımla siyaset yaparken, başkalarının evinin nafakasıyla bu görevi yerine getirme gayretine duyarsız kalabildiysen,
?Anayasa´ya aykırı ama Evet oyu vereceğiz? diyerek kanunsuz bir teklife destek vererek milletin vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına sebep olup, ucu sana dokunduğunda feryat ediyorsan,
Anayasa referandumu sırasında hiç ortada görünmeyen partilere teşekkür ederken, gece gündüz HAYIR kampanyasına çalışanları yok sayabildiysen,
Kusura bakmayın ama tanımadığınız adaleti ancak yollarda ararsınız!
Dün Yenikapı mitinginde boy gösterip bugün ?kontrollü darbe? dediğiniz çelişki karşısında bu ?Adalet? arayışınıza birileri çıkar ?Kontrollü yürüyüş? deyiverir.
Hatta, ?Üst akıl? temsilcilerinin bu yürüyüşe kaçıncı kilometrede katılacaklarını soruverir.
Bu olasılıkları çoğaltmak mümkün.
Dolayısıyla, iktidar olmayı bırakın, muhalefet olmayı bile beceremeyenlerin, söylemleriyle eylemleri birbiriyle çelişenlerin yaptıklarında kasıt değilse de taksir aranmalıdır.
Buradan iktidar partisine de bir çağrım olacak.
Daha düne kadar işinize gelmeyen mahkeme kararlarını tanımadığınızı, bu kararlara saygı duymadığınızı beyan edenler sizlerdiniz.
Yargılanmamış kişilere yönelik ve bugün hâlâ, bağımsız mahkemelere vermesi gerektiği cezaları çekinmeden telkin edenler sizlersiniz.
Bir mahkemenin serbest bıraktığını diğer mahkemeye tutuklaması gerektiği yönünde tehditvari söylemleri savuranlar sizlersiniz.
Ne oldu da şimdi birden Anayasa´nın 138. Maddesini hatırlayıverdiniz?
Evet. Adalet herkes içindir.
Adalet mülkün temelidir.
Gelin aklı selimi hakim kılın.
Öyle tehditlerle, kabadayılıklarla devlet yönetilmez.
Demokrasilerde bireylerin, anayasal haklarını kullanması konusunda hiç kimsenin lütfuna ihtiyacı yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin babasının çiftliği değildir.
Bugün adaleti yok ederseniz yarın sizin de gideceğiniz yer en iyi temenniyle E5 karayoludur.
Demedi demeyin.