Bugün, 8 Ocak 2025 Çarşamba

Güner Melis Erbay


BABAM

Allah vicdanlı, merhametli doktorlarımıza sağlık, mutluluk, huzur versin, her daim yollarını aydınlatıp ışıtsın.


On yıl önceydi. Araç Sıragömü yaylasına pikniğe diyecektik. Sıragömü yaylası, Kastamonu ili, Araç ilçesi sınırları içinde olan güzel bir yayladır.  Annem, babam, kardeşim ve ailesi ile yaylada buluşacaktık. Onlar köyde oldukları için, yaylaya bizden önce gitmişlerdi. Piknikte yeriz diye sucuklu köfte hazırlıyordum. İşimi bitirir bitirmez Safranbolu'dan yola çıkacaktık. Köfteyi yoğururken telefonum çaldı, kardeşim arıyordu. Babam yaylada kalp krizi geçirdi diyordu!  Araca hastaneye gidiyorlardı. Karabük'teki hastanelere sevk edilmesini ayarlamamı istiyordu. Karabük'teki kalp doktorlarıyla irtibata geçtik fakat burada yapabileceğimiz bir şey yok, Ankara'ya gitmesi lazım dediler.  Tıkanan damar kalbe çok yakınmış, hemen girişteymiş ve açık kalp ameliyatı olması gerekiyormuş. Ankara'ya gidebilmek için önce Kastamonu'ya gitmesi gerekiyordu çünkü Araç Kastamonu'ya bağlı bir ilçe. Kastamonu'ya gider gitmez kalbi durmuş. Uzun uğraşlardan sonra, tekrar çalıştırılması şükür ki mümkün olabilmiş. Hastaneden yapılan aramalar neticesinde, Ankara'da o vakitler doçent olan doktor Berkay Ekici babamı kabul etti. Böylece ambulansla Ankara'ya gidildi. Prof. Dr. Berkay Ekici imkansız denilen o yere stenti taktı... Ablam ve annem hastanede babama refakat ettiler. Doktorumuz sadece stent takmakla kalmadı, hemen her gün hastamızın durumunu ayrıntılarıyla bize anlatıp, bizzat bilgilendirdi. Hastanın durumunu öylesine güzel anlatıyordu ki, kafanızda size merak edecek hiçbir şey bırakmıyordu. Ona soru sormaya gerek yoktu, o sormadan cevaplıyordu. Yetenekleri, bilgisi ve de hastaya duyarlılığı ile bizleri mest etti. Ben kendisini görüp tanımış olamasam bile, kardeşlerimden dinlediklerimle tanımış oldum. Babamdan sonra; ihtiyacı olan kimselerden kime tavsiye ettiysek, hepsi de biz böyle doktor görmedik diyerek bizlere geri dönüş yaptılar! 

Babam zor da olsa iyileşti. Önce makinaya bağlandı, sonra şükür ki, kalp kendisini idare edecek kadar çalıştı. On yıldır ilaçlarıyla rölanti de yaşıyordu. Yılbaşı öncesi birdenbire kötüledi. Son zamanlarda iyi olmadığını, aşağıya doğru gittiğini biliyorduk ama yine de idare ediyordu. Bu kadar çabuk bu duruma geleceğini ön göremedik. Son. On beş yirmi gün içinde  bir kaç kez hastaneye yattı. En son medikar hastanesinde, karnındaki sıvı birikmesi nedeniyle tedavi gördü. Dahiliye doktoru Harun Aslana, acil doktoru Serkan Kahveciye ve tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Babam şimdi evinde fakat yıllardır kalp yetmezliği nedeniyle yeterli beslenemeyen beyni bizleri tanıyor mu bilemiyoruz. Birdenbire gelişen bu durumunu anlamlandıramadık, ne olduğunu anlayamadık. Fakat ne yazık ki, kalbinin gücü daha da azalmış.. Neyin ne olduğunu idrak etmek zor olduğu gibi, bizim için kabullenmek de zor. Her şey çok hızlı gelişti. Henüz on beş yirmi gün evvel arabayla onu gezdirebiliyordum. Nereye gidelim nereyi istersin deyince,  aya gidelim diyordu bana. Ben de olur gidelim diyordum, gülüyorduk.

Hayal kurmayı ondan öğrenmiştik biz. Çocukluğumuzda çeşit çeşit masal kitaplarının haddi hesabı yoktu evde. Okula başlamadan önce; Grimm Masalları, La Fonten, Dede Korkut, Robinson Curise, Gulivere hepsini okumuştu bize. Zaman zaman da hayal kurma saati yapardı. Karşısına oturup onun kurduğu hayalleri dinlerdik.

Şu an sadece yatıyor. Onun durumunu anlayabilmemiz için,  bizi ayrıntılı olarak bilgilendiren dahiliye doktoru Ali Akçay'a teşekkür ediyorum. Allah vicdanlı, merhametli doktorlarımıza sağlık, mutluluk, huzur versin, her daim yollarını aydınlatıp ışıtsın diyorum ve tekrar teşekkür ediyorum.

Sevgilerimle 

Dyt. Güner Erbay.

10.5°