Bugün, 24 Nisan 2025 Perşembe

BEKİR YALÇINKAYA


BİR ÇİVİ BİR NALI, BİR NAL BİR AT´I,

BİR AT BİR KUMANDANI, BİR KUMANDAN BİR ORDUYU, BİR ORDU İSE KİMİ BATIRIR? EL CEVAB: DEVLETİ.! ÖYLEYSE ÇİVİ´YE HÂKİM OLMA GEREK..


      Ramazan Taçyıldız.. Akşehirli ve Sincan Devlet Hastanesi Genel Cerrah Uzmanı.

 Sordu: ?Senin ameliyatını Çarşamba mı edelim, Perşembe mi?´

    Hiç düşünmeden: Perşembe! dedim..

    Zira Çarşamba günleri TRT 1´deki Diriliş: ?ERTUĞRUL?u kaçırmak istemedim..

    Diriliş: ?ERTUĞRUL? bu güne kadar izlediğim en kaliteli filmlerden. Selçuklu´nun Uc Bey´i Süleyman Şâh ile oğulları Gündoğdu, Ertuğrul ve Turgut´un Alpler´le birlikte yuva bildikleri Kayı Obası´nda nice ihanetler sarmalını bir bir def´edib Osmanoğulları gibi bir Devlet-i Âli´yi Anadolu´ya nasıl hâkim kıldıklarının hikâyesi bu filmin özmayasıdır.

   Bizler de bu mayanın içinde saklıyız..

   Bu öyle bir maya ki ta o zamanlardan ihanetle tanışmışız.. Hangi ihanetle? Hem içimizdeki Kurdoğlu ve Gündoğdu karısı Sercan gibi Tekfur işbirlikçilerinin, hem Karahitaylar gibi Kayı Boyu düşmanlarının ihanetiyle.. Sonra ihanetler çemberi kâh Tangut´lu Moğol Baycu Noyan´a ruhu esir Hamza´ya, kâh Kocabaş gibi hain Alpler´e, kâh Gümüştekin ve kız kardeşi Aytolun Hatun´un fikir birliğiyle baş fitne Sa´deddin Köpek´lere kadar büyüdükçe büyümüş.

   Dodurga Beyi Korkud´un gönlünü kazanan Aytolun Hatun ile Selçuklu Sultanı Alâ´addin´e tâbi olduğu hâlde Uc Beyliği sevdasına kapılan Gümüştekin´in, Süleymân Şâh´tan sonraki Kayı Anası Hayme dâhil olmak üzre kendileri için tehlikeli gördüğü Kutalmışoğlu Süleymân Şâh evlâdı Bey Ertuğrul´u, Moğol Yalakası Kocabaş´a nasıl yem yapmak istediğini bu film sâyesinde okur ve anlar olmuşuz. Çünkü muhayyel romanları tercih ettiklerinden kendi tarihine bir tek sayfa dâhi açmayan nesil bizimdir.

    Belki, bu nesil gibi niceleri her Çarşamba özlerinden kopuk ve batı mukallidi film ve dalavereleri seyre dursalar da ben, Diriliş Ertuğrul´u hassasiyet ve hayranlıkla izlerim ki bu sevda ameliyatımızı tehir ettirecek kadar ruhumuzda, fikrimizde ve millî havsalamızda yer etmiştir. Diriliş ve parantez içi ERTUĞRUL, Anadolu´daki Türkmen gazâlarının bir neticesi olması bakımından çok önemlidir. Zira Kayı Boyları, Osmanlı İmparatorluğu´nun Kurucu Beyi Osman Gâzi´nin Boy ve Soy verdiği Ana-Baba ocağıdır. Cesaretini, dirayetini de dinine-dinayetine bağlılığını da Osman Gâzi, Diriliş´in ilk hâkimi babası Ertuğrul Gâzi´den almıştır. Nasıl ki babasının İbn-i Arabî gibi bir Âlim Şeyhi varsa, kendisinin de büyük bir Velî Şeyh Edebâli´si vardır.

   İşte Osmanoğulları dünyanın üç kıtasına hükmeden imparatorluklarını, dillerinden düşürmedikleri duaları, bütün insanlara adaletli hükümleri, Alp´lik cesaretleri ve ihanete imkân vermez uyanıklıklarıyla tesis etmişlerdir.

   Bizans; Koskoca Anadolu´ya hâkimken gitgide çekilmeye başladıysa bunun tek sebebi Türkmenler´in AT üstünden inmemelerindendir. Anadolu toprakları kendilerine bâki kaldıysa bundaki hikmet, Osmanoğulları´nın topraklarında önce İlâ-yı Kelimetullah´ı ve Nizam-i Âlemi tesis etmelerindendir. Ve bu topraklar, ta Tekfur´lardan beri fitnebâz oyunlara rağmen tarih boyunca bir daha başka bir devlete ve millete geçmediyse bu; İslâm´ı seçerek ve her işinde adaleti önde tutarak Kur´an ve Sünnet bütünlüğüyle bir Nizam-i Âlem millet ve devlet  olmayla mümkündür.

   Bir Oba düşünün ki Bey´i huzur ve sükûn içinde, sadece sürüler besleyen bir Keçi Çobanı.. Mahareti; keçe, kilim bezlere renk vere vere hem ticarî, hem de sosyal hayatını sürdürme olarak zannediliyor.  Sonra.. çeşitli iç-dış entrikalarla Dayısı Korkud´un Dodurga Obası´na sığıntı hâle getirilse de.. Diriliş: ?ERTUĞRUL?un keskin zekâsı, üstün cengâverliği, dirayeti ve Şeyhi İbn-i Arabi´yle manâ âlemine bağlılığı Kayılar´ın bu obanın içinde de eriyip gitmesini önleyecektir..

   Nihayet, zamanla Tekfurlar´ı silip süpüren Kayı Boyu, metanetle hayatlarını devam ettirmiş, ettirdikçe büyümüş ve Dodurga Boyu dâhil nice boylar, beylikler ve hattâ Selçuklu gibi devletler, tarih sahnesinden silinirken kendileri Türkmenler´in bir ve bütün olduğu tek devleti kurma başarısını göstermişlerdir.

 

***                              ***                        ***

    Sonra..

    Sonrası malûm.. Bizanslılar´ın kaybettiği ve ilk defa adına Turkhia dedikleri Türkiye, yani tarihi boyunca Şeyh, Velî, Eren, Evliya, Âlim, Ûlema yetiştiren Anadolu, gelip içine yerleşen veya içinden hiç çıkmamış olan son devrin hainleri eliyle kan kaybettikçe kaybediyor..

   Hasta Osmanlı denilerek varlığına Ecel Vakti tâyin edilen ülke, teba´ası tarafından sırtından vurulan, ancak kendisini doğuda Tehcir, batıda bölük bölük cephelerdeki savaşlarda yüz binlerce şehid vererek selâmete çıkarabilen bir millet durumuna düşürülüyor.. Selâmetini sağlayan birliğidir bu milletin.. Ayakta kalması; El ele, baş başa ve her türlü yokluğa, yoksulluğa göğüs gere gere Vatan ve Bayrak mücadelesiyledir bu milletin..

    Bir orduyu Kar Yatakları´nda donduran Sarıkamış´ı bir şehidler diyarıdır bu milletin.. Gepegenç ve Aydın bir nesili bağrına çeken Çanakkale´si bir başka emsalsiz gâzalar diyarıdır.. Sakarya´sı bir başka, Dumlupınar´ı bir başka.. İnönüler´i bir başka şüheda yurdudur..

    Sütçü İmam´lar´ın şehadet şerbetini içtiği mekânlardır Maraş´ları.. Şahin Bey´lerin  vatan uğruna canından geçtiği Anadolu´dan bir parçadır Antep´leri..

   Nihayet, Polatlı´sı; Anadolu´nun düşmana ilk işgâlinin Sondurağı, İzmir´i; yolcularını uğurlayan Son Telef Limanı olmuştur..

   Üzerindeki düşman tahkimleri yıkılan Eskişehir´inden düşman birlikleri yer yer sökülen bu Anadolu Diriliş: ?ERTUĞRUL?lardan kalma bir ATA yâdigârıdır. Nice Yahya Çavuş ve Seyid Onbaşı´ları, Nice Kara Fatma ve Nene Hatun´larıyla düşmana aman vermez bu Anadolu, hiçbir aşiret-oymak, soy-boy-cema´ât demeden o günlerde nasıl birbirlerine kenetlendilerse günümüzde de yeniden bir Diriliş: ?ERTUĞRUL?un birliğini yaşıyor. Yaşamaya da muhtaçtır.

    Lâkin.. Bugün, dış mihrakların sinsi fitnelerini açığa çıkarırcasına içimizdeki bazı hainler, düşmanî fikir ve hareketlerle, hem de milletin iradesinin yansıdığı Yüce Meclis´te apaçık ihanete soyunmuş durumdalar.

    Kimileri İranî Vekilşör´lüğe, kimileri Moskof Yalakalığı´na başvuracak kadar alçaldılar.

    Leş kokan midelerini doyuran azıkları bu milletin alın terinden ama temsile çalıştıkları, bu millete düşmanlık besleyen ve halkları göç yollarına düşüren mihraklardır. İşte bunlar ki Tehcir kalıntılarının Ermeni soylarıdır ve halâ gözleri Anadolu topraklarındadır.

    Hendek farelerinin tuzağına hâlel gelmesin, Türk´ün askeri, Polisi şehid olsun da Ermeni soyu PKK´lılar ölmesin diyerek kendilerini teröristlere siper için Sur´da ve şurada burada yürüyenler de ne yazık ki Anadolu halkının alın terini sömürmekten utanmayan kanı bozuk, soysuz ve Dokunulmaz Zırhlı İlletvekilleri´dir..

   Bütün fitne fesadlara rağmen Diriliş: ?ERTUĞRUL? ruhunu taşıyanlar şimdilerde onların sırtlarını dayadıkları mahvilleri bir bir hançerliyor.. Bu Hançer; ?İnadına ihanet.! İnadına bomba, inadına tuzak, inadına okul, câmi, hastane yakış ve kurum-kuruluşlara roketatar atış´ diyenlerin son çırpınışlarına inen bir Hançer´dir.

    Onlar çırpındıkça fitneleri, ihanetleri, nankörlükleri, halkların haklarını yağmalamaları son bulacak ve kendi kazdıkları çukurlarda boğulup gidecekler..

    Çünkü Diriliş: ?ERTUĞRUL?un Hançeri´nden yansıyan keskin ışık ezelden ebede parıldaya parıldaya hainlerin bedenlerine çarpa çarpa onlara hayat hakkı tanımamıştır..

    Yine de tanımayacak.. Yine de tanımayacak..

      

   

    

Ali Bilir
29.12.2015 01:13:50
Kalemine sağlık, belagat dolu yazınız harika üstadım? Muhyiddin-î Arabî Hazretleri, ?Ed-Dâiretü´n Numaniyye fi´d Devleti´l Osmaniyye? adlı eserinde, -(aklımda kaldığı kadarıyla kuruluştan 80 yıl önce)- Osmanlıların kuruluşuyla ilgili bazı çarpıcı manevi müjdelere yer vermiş???? Nitekim DİRİLİŞ´de bu konuda şöyle bir bölüm var üstadım; Muhyiddin-î Arabî Hazretleri: -?Allah bir yiğit çıkarır onun evlatları Konstantinopolis´i fetheder? diyor? Saygı ve hürmetle arzederim...

Ali Bilir
29.12.2015 01:14:24
Kalemine sağlık, belagat dolu yazınız harika üstadım? Muhyiddin-î Arabî Hazretleri, ?Ed-Dâiretü´n Numaniyye fi´d Devleti´l Osmaniyye? adlı eserinde, -(aklımda kaldığı kadarıyla kuruluştan 80 yıl önce)- Osmanlıların kuruluşuyla ilgili bazı çarpıcı manevi müjdelere yer vermiş???? Nitekim DİRİLİŞ´de bu konuda şöyle bir bölüm var üstadım; Muhyiddin-î Arabî Hazretleri: -?Allah bir yiğit çıkarır onun evlatları Konstantinopolis´i fetheder? diyor? Saygı ve hürmetle arzederim...

Bekir Yalçınkaya
29.12.2015 18:45:56
Değerli kalem erbabı meslekdaşım.. Sizin de güzel ve güzel olduğu kadar makûl bilgilerinizi, şahsınıza ait makalelerde görmek beni mutlu ediyor. Milyonlara varan beyne kof bir gençliğe rağmen halâ dimdik ayakta isek,bu az toplumun bu nev´i hâliyle çokların karşısında emsal teşkil etmeleri sâyesindedir.Bahsettiğiniz Muhyiddin-i Arabî´nin eseri ne yazık ki yüzlerce kitabımın olduğu kütüphanemde yok.Bazı güzel eserleri her yerde de bulmak mümkün değil.. Ama Arabî Endülüs kütüphanelerinin en nezih bir değeridir ki bugün neden böyle bir değerimiz dediğiniz gibi bize muştu mahiyetinde sözler nakledemiyorlar.. Çünkü içimizle dışımızda bir zıdlık sözkonusu.. Yakın bir zamanda buluşalım ve hayrlı istişarelerde bulunalım.. Bir notum daha: Bugünlerde arşiv belgelerimden Âhî Mes´ud tarihini yeniden ele aldım ve hayli de gelişti.. Zekeriya´nın pusulasıyla inşallah o metinlere yön vereceğiz.. Dua ve sevgi ve selâm ve saygı ve muhabbetle kardeşim..

20.6°