Bağrında onlarca medeniyete, Yüzyıllarca huzur ve güven içinde yaşama imkânı sunan bereketli topraklara ve su kaynaklarına sahip doğası ve bulunduğu coğrafya itibarıyla tarih boyunca, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, sevgiye, hoşgörüye, sanata, ilime, bilime, kültüre ve sosyolojiye çok büyük katkılar sunan Türk İslam şehri Diyarbakır,
Yaklaşık 15 asırdır uğruna Haç İle Hilal´in kapıştığı ve her karşılaşmadan şükürler olsun ki, Hilal´in galip geldiği Ezan-i Muhammedînin kulaklarımızdan ve semalarımızdan eksilmediği peygamberler ve sahabeler yatağı Diyarbakır.
Her karesinde ve her bölgesinde İslam ve Türk orduları tarafında fetih edildiği bariz ortada olan binlerce yapıyı ve kitabeyi ayakta şahit tutarak günümüze kadar ulaştıran şerefli ve kahraman atalarımızın emaneti Diyarbakır Ziya Gökalp, Ahmed Arif, Cahit Sıtkı Tarancı, Süleyman Nazif ve Sezai Karakoç gibi Türk milletine büyük hizmetlerde bulunmuş kıymetli insanların doğup büyüdüğü delilo, halay, çaçan, esmerim, tek ayak, çift ayak, çepik, avare gibi coşkulu halk oyunlarıyla heyecanlandığımız sevdalarımızı aşklarımızı ilahi emirle bütünleştirdiğimiz bilgili kültürlü milli ve maneviyatı yüksek nesiller yetiştirdiğimiz ülkemizin hiç bir yerinde ve bir arada bulamayacağınız paha biçilmez tarihi eserlerin ve kutsal yapıların bir kısmından bahsetmek gerekirse, etrafı yüksek duvarlarla örülü avlulu evler, kara taşlarla döşenmiş dar küçeler, birçok müze ve kervan saraylar değirmen ve hamamlarla birlikte, Hasan Paşa Hanı, Dört Ayaklı Minare, On Gözlü Köprü. Ulu Camii, Malabadi Köprüsü, Deve Geçidi ve Kara Köprü, Hevsel Bahçeleri, Palu Camii, Deliller Hanı, Çifte Han, Paşa Hanı, Yeni Han, Sülüklü Han, Haburman Köprüsü, Behram Paşa Camii, Nebi Camii, Fatih Paşa (kurşunlu camii) Hüsrev Paşa Camii, Melik Ahmet Paşa Camii, İskender Paşa Camii, Kale Camii, (Hz Süleyman Naziriye Camii,) Zinciriye Medresesi, Mesudiye medresesi, Arap Şeyh Camii, Lala Kasıp Paşa Camii, Kurt İsmail Paşa Camii, Gazi Köşkü, İç Kale, Beyler Sarayı, Karakaya Hanı, Camii Kebir, Aslanlı çeşme, Ziyaret Tepe, Kral Kızı Kalesi. Lala Kasım Paşa Kümbetleri, Kral Mezarları, Hasuni Mağaraları Şehri, Selahaddin-i Eyyubi Camii, Eyyubi Kot Minare, Behlül Bey Camii, Çayönü Hilar Mağaları, Kırklar Dağı, Makam Dağı ve ülkemizin tek volkanik dağı olan ve günümüzde kayak merkezi olarak ön plana çıkan bölgesine özgü pirinç ve birçok ürünün yetiştiği küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin merkezi Karacadağ ve daha sayabileceğimiz yüzlerce tarihi eserleri sinesinde barındıran. dünyanın en görkemli surlarına ve burçlarına sahip 541 sahabe yatırının bulunduğu abdestsiz girilmeyen beşinci haremi şerif Diyarbakır,
Bereketli topraklarında yetiştirdiği şire üzümü, badem, ceviz, nar, incir, mısır, pamuk, buğday, ayçiçeği, mercimek, nohut, arpa, fasulye, kavun ve karpuz, kış kabağı nane, reyhan ve her türlü sebze çeşitlerinin bolca yetiştiği ve maharetli ustaların elinde sumak, kişniş, kekik, zehter, keşkek, ve bir çok baharat çeşidinin karışımıyla hazırlanan kaburga dolması, meftüne, lebeni, lahmacun, ciğer kebabı, çiğ köfte, patlıcan dizme, pıçık, duvaklı pilav, nardan aşı, ayvalı kavurma, çartlak kebabı, tırşık, kibe bumbar, kelepaça, hindi dolması, hillorik, içli köfte, kabak boranisi, gevre, yumurtalı kenger, mumbar dolması, kavurma, hıncık, kavurmalı dolma, serbizer, hebenisk, lebeni, punglu ve kengerli mehir, musul aşı, babaganuç, patire, sirtmast, şılleki, sütlü nuriye, elma düzmesi, sur tatlısı, burma kadayıf, paluze tatlısı, meyan şerbeti, menengiç kahvesi gibi yiyecek ve içecek çeşitlerinin asla tadına doymayacağınız lezzetlerin bir arada bulacağınız, dilinde başım gözüm üstüne diyen cömert ve misafirperver insanların harmanlandığı anlatmaya kelimelerin yetersiz kaldığı mübarek şehir Diyarbakır,
