Öğretmenlik.
Peygamberler mesleğidir.
Peygamberler mirasıdır.
Eğitici, öğretici, iyi örnek oluşu, tutarlılığı yönleriyle.
Aslında, öğretmenlerle,-bir yönüyle-din görevlileri ortaklıdırlar.
Öğretmek, eğitmek görevleriyle.
Öğretmenler, toplumun mihenk taşıdır, ölçüsüdür, göstergesidir.
Geleceğin günahı da sevabı da-bir yönüyle-öğretmenlerin üzerinde kalacaktır.
O nedenle, -bu anlamda-bugünün öğretmenlerine bakıp geleceği öngörebiliriz.
Bir toplumun asıl mimarı kimlerdir? Öğretmenler ve din görevlileridir.
Analar doğurur, öğretmenler yetiştirir.
*
Öğretmenin görevi sadece derslikle sınırlı değildir.
Koridorda, bahçede, bayramda, seyranda, çarşıda, pazarda.
Trende, vapurda, otobüste devam eder.
Herkese ‘en iyi örnek’ olmalıdır.
Giyim-kuşamıyla, duruşuyla, çevresine duyarlılığıyla, tutarlılığıyla, sürekliliğiyle.
Aydın olmanın yüklediği sorumluluklarıyla.
Buyurulur ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”
*
Öğretmenlik, ömürboyu öğrenciliktir. Öğrenmenin yaşı yoktur.
Şems ü Ârûz Semâhı gibi.
Son nefesine kadar öğrenir.
Öğrendiklerini hep öğretir.
Her zaman, her yerde, herkese.
Çalışmak, okumak, öğrenmek, aydınlatmak.
Kulun Allah’a görevidir.
*
Öğretmenlik sırf para karşılığı, şan-şöhret, makam için yapılamaz.
Öğretmenlik, özveridir. Öğretmenlik bir adanmışlıktır.
İnsanlığa adanmak. İnsanlık onurunu duymak, yaşatmak için.
*
Hemen herkes okuyabilir. Okullar bitebilir. Diplomalar alabilir.
Ancak herkes öğretmen olamaz!
Öğretmenlik bir san’attır. Başlıbaşına san’at. Yetenek gerekir. Bilmeden öte.
Herkes de sanatçı olamayacağına göre...
*
Öyle yerler vardır ki…
Hemen herkesin gidemediği...
Her kamu görevlisinin bile gidemediği yerler var.
Yurdumun dağlarında, tepelerinde…
En ücra köşelerde…
Bayrak dalgalanıyorsa.
Körpe dimağların tatlı sedaları yükseliyorsa…
İstiklâl Marşımız söyleniyorsa…
Kısacası orada evet oralarda…
Bir hayat belirtisi varsa…
Biliniz ki oralarda… Taa oralarda…
Kendisini, tüm varlığını…
Yüce Milletimiz’e adamış öğretmen vardır.
İnsanlığa adanmış neferler vardır.
Az mı şehit verdi öğretmenler? Cehaleti yenmek için.
Bunun içindir ki:
Ey Balkan şehitleri!
Ey İstiklâl Savaşı şehitleri!
Ey Çanakkale Şehitleri!
Ey Dumlupınar, Sakarya şehitleri!
Ey Sarıkamış şehitleri!
Ey şehitoğlu şehitler!
Şehit öğretmenlerimize sahip çıkınız.
En az sizler kadar mübarektirler onlar da…
Onları misafir ediniz mübarek koynunuzda!
*
Öte yandan, öğretmen sandıklarımız da vardır.
Ayakkabısı delik öğrencisini göremeyenler.
Okula aç gelenleri tanıyamayanlar.
Öksüzleri (anasız) bilemeyenler.
Yetimlerin (babasız) sayısından habersizler.
Bunlara öğretmen zaten denemez!
*
Mimar yanlış yaparsa yapı çöker. Birkaç insan ölür.
Doktor hata ederse bir hasta kaybedilir.
Ya öğretmen hata yaparsa! İnsanlık ölür, insanlık kaybolur…
Mimarı, doktoru da yetiştiren öğretmendir.
Üstelik, eleştirdiğimiz siyasetçileri-yetiştiren-de…
Bir il, ilçe, kasaba kısa bir gezintiyle anlaşılır uygarlığa, kültüre önem verip vermediğiyle.
Öğretmen adını taşıyan kaç park, cadde, sokak, köprü, kavşak vardır?
24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
