Bugün, 9 Ekim 2024 Çarşamba

İhsan Yelken


SOSYAL MEDYA DİLİ...

Sosyal Medya, toplumun yaşantısını değiştirdi. Hayatımızın her alanında beklenmedik kolaylıklar getirdi. Ama konuşma dilimizi bozdu. Güzel Türkçe'miz küfür, hakaret ve tehdit dili haline geldi.


Daha önce trol denilen sahte isimlerde görülen, küfür, hakaret ve tehdit furyası şimdi herkesi sarmış durumda. Sadece kültür seviyesi düşük olan kişilerde değil, yüksek tahsil yapmış, aydın dediğimiz kesimlerde de görülmeye başlandı. Mesela, İP milletvekili Lütfü Türkan , genel başkanına soru soran şehit yakınının boynunu, kollarının arasında boğmaya çalışırken, "Senin bacını s......" demesini örnek verebiliriz. Ahlak çöküşünü de beraberinde getiren bu dejenere olmuş kültür bozukluğuna acilen çare bulunmalı.

   Sosyal Medya da doğal olarak insanlar konuşur, birbirinin hatırını sorar, taziyede bulunur, istedikleri gibi sohbet edebilirler. Başarılarını tebrik eder, üzüntülerini paylaşırlar...

   İster istemez siyaset de yapılır Sosyal Medya'da. Malum ülkemizde siyasette bölünmüşlük, zıtlaşma fazladır. Tatlı dille ikna etmek yerine nefret dili yaygınlaştı. Birbirine yazarken, kin, nefret ile küfürler, hakaretler ve tehditler havada uçuşur oldu. Bir kişinin olumsuz bir davranışta bulunması veya bir hatasının görülmesi ile o kişi, her yönden gelen oklarla linç edilir hale geldi. İnsan ne kadar yara alır ki, şaşırır ne yapacağını bilemez hale gelir. Yine bir örnek verecek olursak, geçen hafta Meral Akşener'in başına gelen tipik bir örnektir. Meral Akşener, 6'lı masayı 'kumar Masası’na benzetip kalkınca, CHP'li kim varsa onun, küfrüne, hakaretine maruz kaldı. Burada yazılamayacak küfürler yapıldı, hakaretler edildi. Bir daha dönmez denilen, Meral Akşener, iradesine sahip çıkamadı ve tıpış tıpış geri dönmek zorunda bırakıldı. Masadan 'Kemal Kılıçdaroğlu kazanamaz' diye kalkmıştı, fakat döndüğünde 'Kemal Kılıçdaroğlu yüzde yüz kazanır' demeye başladı. Bir kaç günde ne değişti, kimden ne akıl aldı? Anlaşılır gibi değil. İYİ Partili Yavuz Aliağıroğlu, "25 yılda yemediğimiz küfrü ve hakareti 3 günde yedik" diye isyan etti. Meral Akşener de dersini almış olmalı ki, Fatih Altaylı'nın programında, ellerini havaya kaldırarak "bir daha masadan kalkmayacağım" diye tövbe ediyordu.

   Örnekler hep İYİ Partiden oluşu, örneklerin taze ve unutulmamış olması ve sanırım biraz da İYİ Partililerin bu dile meyillerinin fazla oluşu...

  Sosyal Medya'da bir konunun tartışılıyor olmasını hiç izlediniz mi? Bir paylaşıma yapılan yorumlara göz atın,  yozlaşmanın ne kadar ilerlemiş olduğunu anlayacaksınız. Yarım yamalak cümleleri, kelimeleri, küfürleri, hakaretleri göreceksiniz. Anlamsız, yanlış ifadeler, tek kelimelik küfürlü cevaplar... insanın içi yanıyor. Bunlar konuşmasını bilmiyorlar mı diye düşünüyor...

  Kısa süre içinde Türkçe'mizdeki bu gittikçe çirkinleşen, yozlaşan dilin gidişatı, kültürümüzü ahlakımızı bozmadan çaresi bulunmalı... Türkçe demek, Türkiye demektir. Türkiye'yi hiç bir şartta kaybetmeye tahammülümüz olamaz...

   Yeniden görüşmek ümidi ile...

    İhsan Yelken.

27.2°