Bir nasihatim var zamana uygun
Tut sözümü yattıkça yat uyanma
Meşhur bir kelâmdır “sen kazan sen ye”
El için yok yere ateşe yanma
Her nere gidersen eyle talanı
Öyle yap ki ağlatasın güleni
Bir saatte söyle yüz bin yalanı
El bir doğru söz söylerse inanma
Ananın erine çağırma peder
Evvel ahir sana kötülük eder
Kemlik et elinden geldiği kadar
Sakın eylik edip düşman kazanma
Kime eyi desen darılır, söğer
Merhamet zamanı değildir meğer
Yanında birini kesseler eğer
Bir hançer de sen vur sonra utanma
Cabadan bir kahve verme ahbaba
Evvel ahir seni verir kasaba
Paran çok var ise yatır şaraba
Olur olmaz sadakaya güvenme
Yüz verme sâile, sarma yakana
Bir tokat vur eğdir doğru bakana
Bir yudum su verme canı çıkana
Aklın topla, sersem olma, susanma
Üç parmak noksan ölç, ölçersen kile
Tatlı söz konuşma bir kimse ile
Dört kuruşa sekiz kuruş et hile
Hilekârlık hoş sanattır usanma
Eğer ister isen efkâr görmemek
Asla gönül yapma çekme boş emek
Babanın hayrına verme bir ekmek
Aç olup da kapı kapı dilenme
Hediye namiyle bir şey gönderme
Adet edip hiç misafir kondurma
Komşun evi yanar iken söndürme
El kârı (i) çün bir adım da uzanma
Bir yetim görünce döktür dişini
Bozmağa çabala halkın işini
Günde yüz adamın vur kır başını
Bir yaralı sarmak için yeltenme
Kaynağın tut varsan suyun bendine
Zira herkes pesend ede fendine
Öz aklın yetişir kendi kendine
Eflatun’da görsen aklın beğenme
Keyfin bozma altı için beş için
Korku çekme olur olmaz iş için
Canın feda eyle bir sarhoş için
Kuru sofuların sözüne kanma
Yanında saklama namus, gayret, ar
Bilcümle mekruhu eyle ihtiyar
Meyhane dibinde seccadeyi sar
Safâsı olmayan yerde dolanma
Hakikattir sözüm eylerim tefhin
Ne kimseden öğren ne eyle talim
Emaneti geri eyleme teslim
Öte beri geçin, sakın evlenme
Gönül verme gözüm vefasız kâra
Güzel kumar öğren alasın para
Gündüz gulanpara, gece zampara
Ol da felek sitemine dayanma
Huzurî neylersin dünya rif’atin
Kesme doğruluktan meyl ü rağbetin
Cenâb-ı Mevla’dan iste izzetin
Her şaşkın sözünü duyup bulanma.
(HUZURİ)